Mısırlı Gade hayallerinin peşini bırakmıyor

Mısır kadın hentbol takımının kalecisi Gade Husem, başarının sırrını hayallerinin peşini bırakmayan azminde görüyor ve tüm kadınlara “Korkmayın hayallerinizin peşinden gidin, onları mutlaka gerçekleştirin” diyor. 
NERMİN TARIK
Mısır–Mısırlı kadın hentbolcu Gade Husem, toplumsal baskılara rağmen başarıda sınır tanımıyor. Hem bir anne hem de bir sporcu olan Gade, başarısının sırrını hayallerinden vazgeçmeyen kararlılığında görüyor. 
Gade Husem, Mısır’ın El-Ehli hentbol takımının kalecesi. Takımıyla birlikte birçok başarıya imza atan 27 yaşındaki Gade, toplumsal baskılar ve tabularla da mücadele ediyor. Gade, aynı zamanda öğrenimini de sürdürüyor. 
Gade ile spor alanındaki başarılarını, devam eden öğrenimini ve anneliğini konuştuk. 
Öncelikle neden El-Ehli takımını seçtin? 
Başarılı bir gelecek arzum vardı. Hırslıydım. El-Ehli takımı ile bu başarı duygusunu tadacağıma inanıyordum. Başarılı olursam olimpiyatlara kadar gidebileceğimi hayal ettim. 2010 yılında ilk ödülümü aldım. Takımda kaleci olmak çok önemli. Kaleci olmadan takım tamamlanmaz. El-Ehli’nin beni bu başarıya götüreceğine inandım; bu yüzden bu takımı seçtim. 
Hem maçlara katılıyorsunuz, hem uluslararası alanda gerçekleştirilecek turnuvalara, yine aynı zamanda bir annesiniz. Hem anne hem de sporcu olmanın zorlukları var mı? 
Oğlumu tüm karşılaşmalara ve maçlara annemin de desteğiyle götürüyorum. Maç aralarında oğlumu emzirmeye gidiyorum. Hiçbir zaman sporu bırakmayı düşünmedim. Dünyada benim gibi sporcu olan birçok anne var. Dolayısıyla üstesinden geliyorum. 
Özellikle hamileyken ve anne olduktan sonra karşılaştığınız engeller oldu mu? 
Sorunlar ve engeller hep var. En fazla çocuğumu emzirirken karşılaştığım ve rahatsız olduğum durumlar var. Bu süreçlerin üstesinden gelebilmek için güçlü bir aile ve psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyor insan. Eşim Ahmed Nebil kendisi bir mühendis ve aynı zamanda bir sporcu o da, en büyük destekçim o diyebilirim. 
Bir yandan da üniversitedesiniz. Nasıl yetişiyorsunuz? 
Kuşkusuz zorlukları var, ama üstesinden geldiğimi düşünüyorum. Şimdi okuyorum da aynı zamanda hazırlığı bitirdikten sonra arkeoloji fakültesine başlamak istiyorum. Üniversiteyi Kahire’de bitirdim, şimdi mastır hazırlığı yapıyorum. Alahli kulübüne olan sevgimden dolayı spora meylim kaydı. Kısacası severek yapıyorum. 
Mısır’da sporcu kadınların karşılaştığı genel sorunlar neler? 
Dalga geçiyorlar genelde, ilginç lakaplar takıyorlar. Örneğin benim boyum uzun olduğu için bana “Hurma ağacı” olarak sesleniyorlar. Cinsiyetçi tanımlamalar, yakıştırmalar yapıyorlar. Böyle bir psikolojik baskı yarattıkları için kadın sporcular zamanla uzaklaşıyorlar kendi alanlarından. En büyük hayalim Mısırlı kadın sporculardan güçlü bir takımın oluşturulması; Merwa İd Adil Melek ve Rihab Cimae gibi başarılı sporcuları var Mısır’ın. Mısır Spor Birliği Yönetimi sadece usta kadın sporculardan bir takımın oluşturulmasını gereksiz görüyor. Böyle yaklaşmalarının altında yatan en büyük etken de kadınların bir gün evlenip sporu bırakabilecekleri kaygısı. Bu yüzden tüm maddi yardımları erkek spor takımlarına yapıyorlar. 
Mısır toplumu sporu evliliğin önündeki engellerden biri olarak görüyor siz ne dersiniz?
Yanlış bir yaklaşım. Spor alanında toplumsal ilişkiler de genişliyor. Ben ve eşim spor vesilesiyle tanıştık. Evlendikten sonra da spora devam ettim. Oğluma hamile olduğum zaman da 2019 yılında Al Kenedeye Üniversitesi’nde çalıştım. Doğumdan sonra da hemen spora döndüm. 
Hentbolun zorlukları neler? 
Elbette zorlukları var. Örneğin 2015 yılında bir maç esnasında yaralandım, ama maç bitene kadar sahayı terk etmedim. 
Son olarak hangi turnuvalara katıldınız ve Mısırlı kadınlara neler söylemek istersiniz? 
Afrika’da 2011 yılında yapılan Burkina Faso Turnuvası ve 2013 yılında Magrib’te gerçekleştirilen Arap Turnuvası’na katıldım. Üçüncülük aldım bu turnuvalarda. Son olarak da Mısırlı kadınlardan beklentim, hayallerine sahip çıkmaları ve karşılarına çıkabilecek tüm zorluklara karşı mücadele etmeleri.