Gelenekleri maraton hızıyla aşan Necat

Altmış yaşını aşmış bir kadını koşu sahalarında düşünün ve üstelik Tunus’ta... Evet, Necat Süleyman 1957 doğumlu Tunuslu bir sporcu. Atletik yapısı, gelenekleri aşan maratonculuğu ile başa baş gidiyor koşu alanlarında. Bireysel sporların toplumsal gelenek ve görenekler nedeniyle pek de tercih edilmediği Tunus sahalarında koşan Necat Süleyman, kadınların her yaşta sporun her alanında yer alabileceğini haykırıyor adeta.

ZIHÛR EL-MEŞRIQΠ

Tunus - Tunuslu kadınlar için çok geçmiş yıllarda önemli olan spor son yıllarda pek de önem arzetmiyor. İstisnalar hariç. Ancak son yıllarda kadınlar sporun yönetiminden sorumlu olmuş ve sporun her alanında yer almışlar. Necat Süleyman, imkansızı başarmaya çalışan, çeşitli madalyalar kazanan, kararlılık ve azimle yolunu açan ilginç bir kadın.

1957 doğumlu Tunuslu bir sporcu Necat Süleyman, kadınların köhne gelenek ve göreneklerden, geri kalmışlıktan kendilerini azad etmeleri gerektiğini savunuyor ve bunu sporu ile yapıyor. Şimdi ise spor hayatına memleketini aşarak dünya çapında devam ediyor.

"Uçuyorum ve Tunus bayrağı hep omuzlarımda dolaşıyor. Atalarımın kanı ruhumda akıyor. Gittiğim yerlere ülkeme duyduğum sevgi ile gidiyorum ve ülkeme hizmet etmeye çalışıyorum” diyor. Kendisini bildiğinden beri spor yapmayı sevdiğini ve bu özelliğini çocukluğunda oynadığı oyunlardan kazandığını söylüyor Necat Süleyman.

“Yaşıtlarım evlendirilirken ben çocuk oyunları oynamaya devam edebildim. 1960'ların başında Tunuslu bir kadın hala şu an olduğu kadar özgür değildi, o zamanlar açık bir hayat yaşamak için her zaman cesarete ihtiyacı vardı. Ama tüm bu zorluklar karşısında ısrar ettim ve yoluma devam ettim. Babamın gözünde her zaman onay gördüm ama annem ise gelenekleri aşamadığı için kabul etmek istemezdi Benim sporum milli davaydı. Yaptım. Bu sayede çok seyahat ettim ve kendim için farklı arkadaşlar edindim. Tunus bayrağını da gururla kaldırdım."

Tunus çöllerinden Güney Kore’ye uzun soluklu koşu macerası

“Birçok yarış kazandım ve bir grup erkek koşucu arasında tek kadın bendim, 100 km yol yapabildim. Güney Tunus çölüne aştım” diyerek koşu sporunda çölleri aşmanın kendisine büyük zevk verdiğini anlatıyor. 2015 yılında Fransa'nın Lyon kentinde düzenlenen koşulara katıldı Necat, ayrıca 2017'de Güney Kore'de ülke kadınları için koşarak iki gümüş madalya kazandı.

60 yaşını aşmış bu dinamik ve genç (!) kadın, sporun ve egzersizin görümününde çok faydası olduğuna inanıyor ve ekliyor, “Egzersiz, vücudumuzdaki fazla olan, vücudun ihtiyacı olmayan herşeyin atılmasına yardımcı olur. Cilt altında biriken yağları da aslında ezgezrsiz ile atabiliyom” diyerek herkese de tavsiye ediyor. Spor yapmayı kendisini bildiğinden beri sevdiğini ancak 40 yaşında iken eşini kaybettikten sonra profesyonel olarak spor yapmaya başladığını aktarıyor Necat Süleyman.

Ülkesinde sporun ve sporcuların destekten mahrum olduğunun altını çiziyor ve ekliyor; “Özellikle bireysel spor dallarında sporculara destek sunulmuyor. Bir de kadın olduğunuzda bu daha da zorlaşıyor. Hiç bir destek almadım ve üstelik karşı çıkanlarla bile karşılaştım” diyor.

Tunus’da atletizm derneği kurdu

Atletizm Spor Derneği’nin 2017 tarihinde kuruluşuna öncülük ettiğini belirten Necat Süleyman, “Eğittiğim bir grup koşucu ile yaptığımız tartışmalardan dernek kurma fikri aklımıza geldi. Derneği kurma amacımız spor sevenleri bir araya getirmek ve gençlerin spora ilgisini arttırmaktı. Boş zamanlarımızı bomboş işlerle değil topluma faydalı işlerle de geçirebileceğimizi göstermek istedim” diyerek burada spora başlayan, madde bağımlılığı gibi bir çok kötü alışkanlık sahibi gencin de topluma kazanımına yardımcı olduklarını aktarıyor.

"Tunuslu kadınların spordaki varlığı iyi, kadınlar tüm engellere rağmen kendilerini kanıtlamayı kısmen de olsa başardılar. 2016 yılında Spor Bakanlığı'na Mecdolin EL-Sharani’nin yani bir kadının atanmasına tanık olduk ve bakanlığı iki yıl sürdü, bunları olumlu olarak değerlendiriyorum.”

‘Zor hedefler sıkı çalışma ve özveri gerektirir’

Röportajımızın sonuna geldiğimizde Necat Süleyman, zor hedeflerin sıkı çalışma ve özveri gerektirdiğini söylüyor. Kadınları, karşılaştıkları zorluklara rağmen hedeflerinin peşinden gitmeye ve hayallerini gerçekleştirmeye çağırdığının altını çiziyor