“Uluslararası güçler Kürtlere karşı kullanılan kimyasal silahlara neden sessiz kalıyor?”

Türkiye’nin Kürtlere karşı yürüttüğü savaş kapsamında kimyasal silah kullanarak insanlık suçu işlediğini belirten PYD üyesi Îlham Mihemed, uluslararası devletlerin kendi çıkarları doğrultusunda bu suça sessiz kaldığını belirtti.

ŞÊRÎN ELİ

Şehba- Uluslararası hukuka göre kimyasal silah kullanımı tüm dünyada yasak. Türkiye’nin özellikle son yıllarda, Kürdistan ve Kürt halkına yönelik kimyasal silah kullandığı belirtiliyor. Türkiye ve müttefiklerinin işgal ettiği Efrîn, Girê Spî, Serê Kaniyê, Bab ve İdlib gibi bölgelerden insanlık dışı uygulamaların yaşandığı ve kimyasal silah kullanıldığı haberleri geliyor. Demokratik Birlik Partisi (PYD) üyesi Îlham Mihemed, kimyasal silah yasağı ve uluslararası kamuoyunun sessizliğine ilişkin ajansımıza konuştu.

“İmha politikaları yeni değil”

Tarih boyunca Türkiye’nin insanlık dışı uygulamalar gerçekleştirdiğini belirterek konuşmasına başlayan Îlham Mihemed, şunları dile getirdi:

“İnsanlık tarihinde işgalci Türk devleti Kürt halkını imha etmek için her zaman insanlık dışı uygulamalara başvurmuştur. Tarihe baktığımızda faşist Türk devletinin başta Kürt halkı olmak üzere sivillere yönelik gerçekleştirdiği onlarca katliamı göreceğiz. İşgalci Türk devleti Kürt halkını soykırıma uğratmak için özel, psikolojik, siyasi, kültürel ve teknik savaş gibi her türlü acımasız yöntemi kullanmaktadır. Türk devleti varlığını sürdürmek için Kürt halkını ortadan kaldırmaya çalışıyor. Türk faşizmi Kürtlere ilk kez saldırmıyor. Kürtlere yasaklı silahlarla defalarca kez saldırdı. Türk devletinin işlediği bu suçların ispatı da var. 1937 yılında Dersim'de büyük bir katliam gerçekleştirdi. Dersim Katliamı sonucunda 14 binden fazla Kürt katledildi. Ayrıca milyonlarca insan kimyasal silahların etkisi nedeniyle yerinden yurdundan göç etmek zorunda kaldı. Türk faşizmi, Dersim'deki bu uygulamalarının ardından bu bölgenin demografik yapısını değiştirmeye çalıştı. Bu yüzden Türk devleti, Kürt halkının yerine Türkmen halkı yerleştirmek için Dersim'in adını birçok kez değiştirmeye çalıştı.”

“Kimyasal kullanımından hiçbir zaman vazgeçmedi”

Türkiye’nin Kürt halkına karşı kullandığı kimyasal silahlara işaret eden Îlham Mihemed, “İşgalci Türk devleti, Efrîn, Serê Kaniyê ve Şêx Meqsûd mahallesinde kimyasal silah kullandığını hatırlayalım. Efrîn savaşı sırasında hastaneye gittik ve kimyasal silahlar sonucu yaralanan hastaların durumunu kendi gözlerimizle gördük. Türk devleti tüm yöntemlerle Kürt halkına saldırıyor ama Kürt halkının iradesini kıramıyor. Bu yüzden kimyasal ve yasaklı silahlarla saldırılarına devam ediyor. Özgürlük dağlarından bahsedecek olursak da Özgürlük Hareketi’nin kurulduğu günden bu yana Türk devleti kimyasal silahlarla özgür dağlara saldırılarını sürdürmektedir. Şehitlerin cenazeleri çok kez incelendi ve kimyasal silah kullanıldığı kanıtlandı. Kimyasal silah kullanımı onlarca savaşçımızın şehit olmasına neden oldu” ifadelerini kullandı.

“Planları tutmadı tutmayacak”

Türkiye’nin Federe Kürdistan’a yönelik saldırılara dikkati çeken Îlham Mihemed, “İşgalci Türk devleti bugün yine özgürlük dağlarına yönelik saldırılarını vahşice yoğunlaştırıyor. Türk ordusu yıllardır özgürlük mücadelesi veren Kürt halkını yok edemediği için bu saldırılarda da kimyasal silah kullanıyor. Bu yüzden Türk devleti, KDP işbirliğiyle Başûrê Kürdistan'daki Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine saldırıyor. Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye’de halkların iradesini kırmak ve Demokratik Ulus projesini yenilgiye uğratmak istiyor. Ayrıca Şengal ve Rojava arasına sınırlar oluşturuyor. Türk devleti halka saldırıyor ve halkı kıramıyor. Dolayısıyla çözümün anahtarının bulunduğu Kandil dağlarına saldırıyor. Bu çözümün temeli de İmralı cezaevinde bulunan Önder Apo'dur. Bu yüzden de İmralı'da şiddet ve tecrit ağırlaştırıyor. Türk devleti Kürt davasını kırmak ve yenmek için her türlü çabayı gösteriyor ama Türk faşizminin planları her zaman boşa çıktı ve çıkmaya devam edecektir” diye konuştu.

Uluslararası dinamikler sessiz

Kimyasal silah kullanımının sadece insanları değil, yeryüzündeki tüm canlıları etkilediğini sözlerine ekleyen Îlham Mihemed, “Kimyasal gaz toplumu, çocukları, bitkileri, doğayı ve çok şeyi olumsuz anlamda etkiliyor. Kimyasal kullanılan yerde yaşam kalmıyor. İnsan hakları, çocuk hakları veya doğal haklar gibi canlıların haklarını savunan uluslararası düzeyde çok sayıda kuruluş var. Ancak Türk devleti dünyanın gözü önünde insanlığa karşı suçlar işliyor ve herkes buna sessiz kalıyor. Bütün bu insan hakları örgütleri Türk devletinin işlediği suçlara kayıtsız kalmış ve görevlerini yerine getirememişlerdir. Hollanda kimyasal silah üretiyor ve kendisi kimyasal silah kullanımını yasakladı. Ancak Kürt halkına karşı kimyasal silah kullanıldığında tüm uluslararası devletler kendi çıkarları için işbirliği yapıyor ve sessiz kalıyor” dedi.

“Kürtler birlik olun”

Uluslararası kamuoyuna ve insan hakları kuruluşlarına görevlerini yerine getirme çağrısında bulunan Îlham Mihemed, “Uluslararası kamuoyu, insan hakları, çocuk hakları, doğa hakları örgütlerin ve barış aktivistlerine sesleniyoruz: Türk devletinin işlediği bu suçlara sessiz kalmayın. Şimdi işgalcilere karşı ayaklanma zamanıdır. Türk devleti sivillere karşı işlenen bu suçlardan ve kimyasal silah kullanımından dolayı cezalandırılmalıdır. Kürt halkı olarak, faşist Türk devletinin bu saldırıları ve suçları karşısında yenilgiyi kabul etmeyeceğiz. İşgalcilere karşı direniş ve mücadeleyi her zaman sürdüreceğiz. İşgalci Türk devletinin Osmanlı hayallerini yıkmak ve onu yenilgiye uğratmak için bütün Kürtler birlik olmalıdır” diyerek konuşmasını sonlandırdı.