Tek bakanlık, iki ayrı bakanlığa çevrildi: Kadının adı yine yok

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kabine revizyonunu gerçekleştirdi. Kararnameyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, iki ayrı bakanlığa bölündü.

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kabine revizyonunu gerçekleştirdi. Kararnameyle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, iki ayrı bakanlığa bölündü. 

Ankara- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kurulmasına dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bazı bakanlıklara yapılan atamalara ilişkin kararlar Resmi Gazete'de yayımlandı.

Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne göre, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının hizmet birimleri şunlardan oluştu:

"Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdürlüğü, Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü, Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Personel Genel Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü, Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığı, Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği, Özel Kalem Müdürlüğü."

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının hizmet birimleri ise şunlar oldu:

"Çalışma Genel Müdürlüğü, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü, Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı, Strateji Geliştirme Başkanlığı, Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanlığı, Personel Dairesi Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği, Özel Kalem Müdürlüğü."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan atama kararlarına göre Ruhsar Pekcan, Ticaret Bakanlığı görevinden alındı, yerine Mehmet Muş atandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı görevine Derya Yanık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na Vedat Bilgin getirildi. 

Kadının adı yine yok

Kadın örgütlerinin uzun yıllardır talep ettiği "kadın bakanlığı" kurulması talebinin aksine 10 yıldır hiçbir bakanlıkta kadının adı yer almadı. Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı 2011’de AKP'li 61. hükümet tarafından kapatılmış, yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurulmuştu.

2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kurulduğunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı birleştirildi. İki bakanlığın birleşmesi ile kurulan bakanlık önce "Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı" adını aldı, ardından bakanlığa Ağustos 2018'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile "Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı" adı verildi. Bakanlığın adındaki "sosyal politikalar", "sosyal hizmetler", "sosyal güvenlik" kısmı ya da "çalışma" ile "aile"nin yerleri dönem dönem değişti ancak “kadın” hiçbir zaman yer almadı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına atanan Derya Yanık kimdir?

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından ayrılarak kurulan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na AKP MKYK üyesi Derya Yanık getirildi. Derya Yanık, 1972 yılında Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde doğdu. İlköğrenimini Kadirli’de, orta ve lise öğrenimini Adana Anadolu Lisesi’nde tamamladı. 1995 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 1996 yılından itibaren serbest avukat olarak çalışmaya devam ediyor. AKP İstanbul Kurucu İl Yönetim Kurulu üyesi olan Derya Yanık, 2004-2014 yılları arasında 5. ve 6. Dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hukuk Komisyonu Başkanlığı AKP Grup Sözcülüğü görevlerinde bulundu. AKP MKYK üyesi olan Derya Yanık, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Yönetim Kurulu üyesi olarak da görev yapıyor.

Sözleşmenin feshini savunmuştu

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı ile ilgili açıklama yapan Derya Yanık, Türkiye'deki yasaların kadına yönelik şiddeti engellemek için yeterli olduğunu savunmuştu.

"İstanbul Sözleşmesi bir çerçeve metin olarak kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir konsept oluşturmuştu. Hem Anayasamızda hem 6248 sayılı kanun hem Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri şiddetle mücadele noktasında önemli enstrümanlar. Yasalar çerçeveler tarih içinde değişir, dönüşür, gelişir. Önemli olan kadına yönelik şiddet noktasında geri adım atılmamasıdır. Böyle bir şey zaten söz konusu değil."