EVÎN ZENDA                                                         

Bağdat - Bağdat’ta Irak Kadın Derneği, Tevgera Azadiya Jinên Êzîdî (Êzidi Kadın Özgürlük Hareketi- TAJÊ ) ve Iraklı kadınların öncülüğünde Uluslararası Iraklı Kadınlar Konferansı “Kadınların özgür iradesiyle Şengal'deki soykırıma karşı mücadele ediyoruz” sloganıyla düzenlendi. Tevgera Azadî ya Civaka Kurdistanê (Tevgera Azadî) Eş Başkanı Tara Hisên konferansın önemine dikkat çekerek,  Demokratik Ulus Projesi’nin soykırımlara çözüm olacağını  ve kadının, toplum özgürlüğünü sağlayabileceğini kaydetti.

"Êzidi kadınlar çalışmalarıyla umut veriyor"

Soykırımın üzerinden 8 yıl geçtiğini ve böylesine tarihi bir süreçte bu konferansın gerçekleşmesinin önemli olduğunu söyleyen Tara Hisên,  Êzidi halkına yönelik katliamlar yapılırken buna karşı tepki gösterilmesinin olumlu bir gelişme olduğunu kaydetti ve şöyle devam etti:

“Burada özelikle  Êzidi kadının çalışmalarına tanık oluyoruz ve bu çalışmalar bize umut veriyor. Burada Êzidi kadınları seslerini dünyaya duyurmak için canla başla çalışıyor. Êzidi kadınları siyasi, askeri, edebi, diplomatik ve birçok farklı alanda toplumlarına yön vermektedir. Burada Êzidi kadınlarının  sadece mağdur değil aynı zamanda lider olduklarını görüyoruz. Tarihte halkımız her zaman savaşlara, göçlere ve yağmalara maruz kaldı ama Êzidi kadınları çalışmalarıyla bize umut veriyor. Bu konferansta bir yandan DAİŞ çeteleri tarafından vahşice dövülen Êzidi  bir kadının hikayesini dinlerken, diğer yandan komutan olan bir kadının mücadelesini dinledik. Konferansta sadece Êzidi halkı için değil, Irak ve Federe Kürdistan için de çok önemli mesajlar verildi. Çok önemli bir konferanstı. Kadınların bir araya gelmesi, duygu, düşünce ve projelerini paylaşması çok önemliydi."

“Kadınların dayanışması önemli”

Konferansta kadınların dayanışma içerisinde çalışma yürütmesine dikkati çeken Tara Hisên, Federe  Kürdistan kadınları olarak üzerlerine  düşen görevi yerine getirdiklerini belirtti.  Federe Kürdistan ve Irak için demokratik bir sistem kurabileceklerini sözlerine ekleyen Tara Hisên, “Bugün bu konferansa farklı inanç, fikir ve partilerden kadınlar geldi.  Bütün kadınlar aynı inançla Êzidi kadınlara destek olmuştur. Bu da kadınların bir araya gelerek dayanışma içerisinde bulunmasının bizim için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Mücadelemizi güçlendirebilmemiz için daha çok çalışmamız gerekiyor" dedi.

“9 Ekim anlaşması fermanın devamıdır”

Tara Hisên, 9 Ekim anlaşmasına da vurgu yaparak, bazı plan ve projelerinin Êzidi halkının iradesi dışında yapıldığını ve bu projelerin Êzidi halkını yok etmeye yönelik olduğunu kaydetti. Berzani, Kazimi ve Erdoğan’ın bir araya gelerek, bir anlaşmaya vardıklarını da sözlerine ekleyen Tara Hisên, “Bu anlaşmayı doğru okursak, bu planların 3 Ağustos 2014 tarihli fermanın devamı olduğunu göreceğiz.  Eğer bir toplumun iradesi dışında  o  toplum hakkında karar veriliyorsa, bu karar toplumun çıkarına değildir. Bu nedenle Êzidi toplumu bu anlaşmayı kabul etmez ve özellikle Êzidi kadınlar da bu anlaşmaya karşıdır.  Aynı zamanda bu anlaşmayla ticaret yapıyorlar. Kendi çıkarlarını düşünerek, Êzidi halkının kanı ve emeği üzerinden ticaret yapıyorlar” ifadelerinde bulundu.

“Amaçları Osmanlı hayalini gerçekleştirmek”

Türkiye’nin Federe Kürdistan, Irak ve Şengal’e yönelik işgalci politikalarının amacına değinen Tara Hisên, Türkiye’nin temel amacının Osmanlıcılık hayalini gerçekleştirmek olduğunu söyledi ve şu değerlendirmelerde bulundu:

“Êzidi kadınlar, anneler, gençler işgali kabul etmemeleri ve  her zaman işgale karşı duruşlarını ifade etmeleri gurur vericidir.  Türk devleti Êzidi, Arap, Müslüman, Kakayi ve Feyili demeden yeni bir Osmanlı devleti hayallerini gerçekleştirmek istiyor. Türk devleti, Lozan Antlaşması'nın yüzüncü yılı dolmadan Musul'u ve  Halep'i de almak istiyor. Türk devleti her gün Şengal'i, Federe  Kürdistan'ı  işgal ediyor ve toplumun öncülerini şehit ediyor. Ancak bunlar görmezden geliniyor. Irak hükümeti ve Federe Kürdistan Bölgesel yönetiminin bu işgale karşı bir iradesi yok. Topraklarını ve kültürel değerlerini düşmana teslim etmiş durumdalar. Şengal’de uygulanan soykırım da planlı yapılan bir soykırımdı.”

"Halkın saldırılara karşı dayanışması önemli"

Halkın gücünü birleştirerek dayanışma içerisinde olmasının önemli olduğunu söyleyen Tara Hisên, Türkiye’nin inanç, mezhep, ırk ayrımı yapmadan katliamlar gerçekleştirdiğini bunun en açık örneğinin Zaxo’da Arap sivillere uygulanan katliam olduğunu kaydetti ve şöyle devam etti:

“Halka yaptıkları her saldırıda PKK’yi bahane ediyorlar. Bütün dünya biliyor ki PKK işgalcilerin önünde bir duvar. Zaxo katliamından sonra neden herkes tavır aldı? Çünkü Arap halkı ayaklanarak katliamı kınadı. Bu da şu anlama geliyor ki işgalcilere karşı halk ayaklandığında egemenler bir şey yapamaz. Irak'ta da mevcut durum aynıdır. Ancak Irak Hükümeti'nin aldığı pozisyon tatmin edici değil çünkü Irak Hükümeti pratiğe geçmiyor söylemleri sadece sözde kalıyor. Bağdat Ortadoğu siyasetinin merkezi olduğu için çok önemli. Şimdi Türkiye, Bağdat'ta yapılan bu protestolara müdahale etmek istiyor."

“Irak projemizi uygulamalı”

Konferansta toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren çözüm yollarının tartışıldığını dile getiren Tara Hisên, “Konferans düzenleme kurulu olarak konferansta çözüm olarak bir proje sunduk. Barışın, istikrarın, özgürlüğünün ve birliğin Demokratik Ulus Projesi’nin uygulanmasıyla gerçekleşeceğine inanıyoruz. Irak bu projeyi bugün ve ya yarın uygulamaya mecburdur. Irak ve Federe Kürdistan'daki mevcut sistem, toplumun ihtiyaçlarını karşılamıyor. Bu sistem sadece yetkililerin çıkarlarını gözetliyor” diye konuştu.

“Halkları koruyamazlar”

Şengal'i çetelerin eline bırakan KDP'li bir peşmerge ile olan diyaloğundan da bahseden Tara Hisên, "Şengal Ferman’ında Şengal ve Musul'da peşmergelik yapan KDP'li bir peşmerge gördüm. Peşmerge bana 'Êzidiler için kendimi öldürmeme gerek yok' dedi. Müslüman olduğum için bu savaşta ölsem de şehit olmam dedi. Peşmergenin bu sözleri Federe Kürdistan yönetiminin zihniyetini yansıtıyor.  Bu güçler halkları koruyamaz" diye belirtti.

“Çözüm Demokratik Ulus modelinde”

Demokratik Ulus modelinin Irak’ta yaşayan bütün halklar için bir çözüm olduğunu dile getiren Tara Hisên,” Êzidi halkının özgürlüğü demek bütün halkların özgürlüğe kavuşması demektir. Bir halk özgür olmadan diğer halk, özgür olamaz. Şengal özgürleşmeden Süleymaniye ve Kerkük özgürleşmez. Bu yüzden de Irak’ta bulunan bütün güçlere seslenerek, Demokratik Ulus modeli çerçevesinde birlik olmaya çağırıyorum” şeklinde konuştu.

 "Kadınlar mevcut politikayı değiştirebilir"    

Kadınların çalışmasına dikkati çeken Tara Hisên, kadınların mevcut politikayı değiştirme güçlerine sahip olduğunu kaydetti ve konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Kürt kadınları olarak öncelikle birliğimizi oluşturmalıyız ve daha sonra da Kürt milletine önderlik etmeliyiz. Ayrıca Kürt kadınları olarak uluslararası kimliğimizi oluşturmalıyız. Bu proje ile Ortadoğu'nun tüm kadınlarına yardımcı olabiliriz. Biz kadınlar  çalışmalarımızı yoğunlaştırırsak  mevcut politikayı değiştireceğimize inanıyorum."