‘Suriye’ye sadece Demokratik Ulus Projesi kazandırır’

Rusya’nın arabuluculuğuyla Türk devleti ve Şam hükümeti arasında yapılan görüşmelere ilişkin konuşan Til Temir Kongra Star Yöneticisi Zêrîn Hecî, ‘’Türkiye ve Şam yakınlaşması Suriye’nin geleceği, kadınları ve halkları için tehlikelidir’’ dedi

SORGUL ŞÊXO

Hesekê- Rusya’nın arabuluculuğuyla Türk devleti ile Şam hükümeti arasında son zamanlarda görüşmeler yapılıyor. Türkiye ve Şam yönetimlerinin görüşmelerinin temelinde Kürt ve demokrasi düşmanı kirli politikalar olduğu basına yansıyor.

Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê kentine bağlı Til Temir ilçesi Kongra Star Yöneticisi Zerîn Hecî görüşmeleri değerlendirdi değerlendirdi.

‘Halka karşı ittifaklar yapılmaya çalışılıyor’

Zerîn Hecî, Türkiye’deki seçim gündemi ile birlikte AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın seçimi kazanmak için her şeyi yapmak istediğine dikkat çekerek, “Erdoğan, ülkesinin iç sorunlarını ve başarısızlıklarını gizlemek için Suriye konusunda etkili olan güçler ve Şam’a yakınlaşmaya çalışıyor. Suriye halkına karşı ittifaklar yapmaya çalışıyor. Ancak Türk devleti ile Şam hükümetinin bu yaklaşımı, Suriye davasının ve 11 yıldır devam eden krizin çözümüne hizmet etmiyor. Suriye ve Kürt halkının davasının çözümü Rusya'nın veya Avrupa Birliği'ndeki herhangi bir devletin değil, halkının elindedir. Suriye sorunu Rusya, NATO ve Avrupa Birliği topraklarında çözülmez. Çözüm Suriye toprakları üzerindedir. Tüm bileşenleri, din, kültür, ırk ayrımı yapmadan kucaklayan Demokratik Ulus Projesi’ni hayata geçirmek en önemli ve tek çözümdür” dedi.

‘Kürtler Suriye’nin demokratik ve birlik olmasından yana’

Kürt halkının hayata geçirdiği Demokratik Ulus Projesi'yle, Suriye'nin de topraklarının birliğini koruyabileceğini ifade eden Zerîn Hecî, “Suriye topraklarında birçok ulus yaşıyor. Suriye'deki Kürtler bilim, tarih, kültürel vb. alanlarda önemli rol oynamış ve oynamaya devam ediyor. Kürtler bu topraklarda projeleriyle en aktif rol alan kişilerdir. Bu proje toplumun ve diğer halkların tüm dertlerine dermandır. Kürt halkı Suriye topraklarının bölünmesini istemiyor çünkü buradaki Kürtler Suriye topraklarının bir parçasıdır. 11 yıl içerisinde Suriye krizinin çözümü için Astana, Cenevre ve Riyad'da birçok toplantı yapıldı. Ancak bu toplantılarda Suriye topraklarının işgali ve bölünmesi planlandı. Kürtler ise bunun tam tersine sundukları proje ile Suriye’nin daha fazla bölünmesini ve işgal edilmesini yine daha fazla göç yaşanmasını engellediler’’ diye konuştu.

‘Tarihi birlikte yazın’

Zerîn Hecî, Kürt kadınların “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla devrime öncülük ettiğini dile getirerek, “Suriye'de ve özellikle Kuzey ve Doğu Suriye'de ilk defa, kadınlar öncülüğünde bir devrim yaşandı. Kadınlar, tüm dünya kadınlarına mal olacak birçok başarıya imza attı. ‘Jin jiyan azadî’ yi sadece bir slogan olarak değil bir felsefe olarak yaşamak kadınların faşizme, işgale, egemenliğe ve erkek zihniyetine karşı mücadelelerinin çıtasını yükseltti. Bu bize, Suriyeli kadınların da bu rolü iyi oynayabileceğini ve Kürt kadınlarının el ele vererek zalimlere karşı birlikte mücadele edip kendi tarihlerini yazabileceklerini garanti ediyor. O kadınlar, gelecekte kadınların ve toplumun istediği barışı sağlayabilir’’ dedi.

‘Özerk Yönetimle diyalog kurmalı’

Türk devleti ve Şam hükümetinin yaklaşımlarının  Suriye’nin geleceği açısından tehlikeli olduğunu vurgulayan Zerîn Hecî, son olarak şunları söyledi: “Erdoğan, Türkiye'nin bozulan ekonomisi ve izlediği yanlış siyaset nedeniyle sorunu çözmek için farklı yol ve yöntemlere başvuruyor. Efrîn'den Girê Spî'ye ve Sêrekaniye'ye kadar işgal altındaki bölgelerdeki çetelere para ödenmemesi, Türk devletinin bu yükü tek başına taşıyamadığını gösteriyor. Türk devletinin Şam hükümeti ile ilişkileri bu esas üzerinedir. Kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Şam hükümetinin yapması gereken şey Türk devletinin işgalci ve Suriye topraklarını parçalamayı hedefleyen politikasını iyi okumaktır. Suriye’nin geleceği için yapılması gereken şey Şam hükümetinin Özerk Yönetimle diyaloğa girmesi ve Suriye krizini ve tüm karmaşık sorunları özerk yönetimle birlikte çözmesidir.’’