Siyasetçi Rabia al-Rabai: Dışlanmaya karşı mücadele alanlarımızı yaratmalıyız

Tunus’ta kadınları iradelerine saygı duymayan bir sistemle karşı karşıya olduklarını belirten Emek ve Başarı Partisi Başkanı Rabia al-Rabai, kadınlara çağrıda bulunarak, “Mücadele alanlarımızı yaratmalıyız” dedi.

ZOUHOUR MECHERGUİ

Tunus - Tunuslu kadınlar mücadele ile önemli kazanımlar elde ederken, parlamentoda da yüzde 50’lik bir temsiliyet hakkı kazandı ancak 2022 yılında gerçekleşen seçimlerde bu oran yüzde 11'e kadar geriledi. Tunus’ta Arap Baharı’nın 12’nci yıldönümü nedeniyle ülkede miting ve eylemler düzenlenirken, kadınlarda bu meydanlarda önceki anayasaya geri dönme, cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve daha birçok hak talebinde bulunuyor. Tunus'taki sivil toplum örgütleri, feministler ve muhalif siyasi partiler, Tunus Devlet Başkanı Kays Said’in ülke politikalarını eleştiriyor. Tunus Devlet Başkanı Kays Said’in ülkenin gücünü tekelleştirdiği, siyasi zorbalık uyguladığı, halkın taleplerine kayıtsız kaldığı, benzeri görülmemiş bir ekonomik krizin yaşanmasına neden olduğu belirtiliyor. Emek ve Başarı Partisi Başkanı Rabia al-Rabai, ülkedeki genel durumla ilgili ajansımızın sorularını yanıtladı. 

‘Kazanımları geri almak için mücadele veriyoruz’

Tunus halkı demokratik bir yaşam inşa etmek istiyor. Bunun için gerçek bir savaşla karşı karşıya olduğunu söyleyebilir miyiz?

17 Aralık 2010 günü 26 yaşındaki Tunuslu Muhammed Buazizi, iş bulamadığından pazarda meyve-sebze satarak ailesini geçindirmeye çalışıyordu. 17 Aralık 2010 günü, tezgahının ruhsatsız olduğu gerekçesiyle tartı aletine ve tezgahına el koymak isteyen zabıtalara ve güvenlik güçlerine direnen Muhammed Buazizi, maruz kaldığı şiddet, hakaret ve aşağılanma nedeniyle o gün kendini ateşe vermişti. Vücudunun yüzde doksanı yanmış bir halde hastaneye kaldırılan Muhammed Buazizi, 4 Ocak 2011’de hayatını kaybetti. Bu olay üzerine sokaklara dökülen Tunus halkı, işşizlik, gıda enflasyonu, yolsuzluk, ifade özgürlüğü, kötü yaşam koşulları gibi birçok sorunu protesto eden gösteriler düzenlemeye başladı. Hükümet güçleriyle protestocu halk arasında yoğun çatışmalar yaşandı. Bizler bugün kanıyla, şehitleriyle, yaralılarıyla yok edilen 2011 ‘Arap Baharı’ kazanımlarını geri alma mücadelesi veriyoruz. Elde edilen kazanımları korumak, özgürlük ve demokrasi talepleriyle sınırlı kalmadan; insana yakışır bir yaşam, ekonomik ve sosyal refah düzeyinde bir yaşam istiyoruz.

‘Kadınları dışlayarak başarı elde edemezler’

Tunus’ta devrimin 12’nci yıl dönümü nedeniyle bir dizi miting ve protestolar düzenlendi. Mitinglerde halkın öfkesi çok net bir şekilde hissediliyordu. Bugün değişen bu siyasi tabloyu nasıl okuyorsunuz?

Eski Cumhurbaşkanı Zeynelabidin Bin Ali 23 yıl iktidarda kaldı. 23 yıllık baskıcı yönetim devrildi ve yerine yeni yönetim geldi. Ancak yeni yönetiminde yürüttüğü anti-demokratik uygulamalar nedeniyle yaşam dayanılmaz bir hal aldı. Tunus’un bugün dayanılmaz bir hale geldiğini görüyoruz ve bunu siyasetçiler de görüyor. Bizler bu tablo karşısında safları birleştirmemiz gerektiği, ortak bir diyalogun oluşturulması konusunda hemfikiriz. Arap Baharı 12 yıl önce gerçekleşti. Bizler 12 yıldır tüm siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerini, siyasetçileri, demokrasiden yana olanları birleştirmeye, ortaklaştırmaya çalışıyoruz.

‘2014 Anayasası’nda kadınlara birçok hak tanıyordu’

Tunus devrimi kadınlara ne kazandırdı? Kadınlar için yasalar çıkarıldı mı?

Bazı eksikliklere rağmen devrim Tunuslu kadınlar için bir zaferdi. 2017 yılında kadına yönelik şiddete karşı bir yasa çıkarıldı örneğin. Yakın bir zamanda bir trafik kazasında parlamenter, siyasi aktivist ve feminist Cemîla Ksîksî’yi kaybettik. Cemîla Ksîksî, kadınların ayrımcılığa ve dışlanmaya karşı birlik olup mücadele etmesi gerektiğini söylüyordu. Cemila Ksiksi, Tunus'taki önemli ilerici kadın seslerinden biriydi. Kadın haklarına inanan, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da haklı davaların ve azınlıkların güçlü bir savunucusuydu. 2014 Anayasası’nda kadınlara birçok hakkın tanınmasına katkıda bulunmuştu. Kadınlar iyi bir şekilde temsil ediliyordu. Bu anlamıyla 2014 Anayasası kadınlara birçok hakkın tanındığı anayasaydı.

‘Kadınların kazanımları yok edilmek isteniyor’

Tunus’ta 17 Aralık’ta erken genel seçimlerin ilk turu yapıldı. Kadınların parlamentoya katılımlarının zayıf olması feministler tarafından tepkiyle karşılandı. Seçim yasasına ek olarak zayıf katılımı nasıl açıklıyorsunuz?

Adil olmayan bir seçim yasası ile karşı karşıyayız. Bu nedenle kadınların katılım oranlarında da düşüşler oldu. Kadınlar Kanun Hükmünde Kararnameler ile siyasetten dışlanıyor. Kadınların elde ettiği kazanımları yok edilmeye çalışılıyor. Bu nedenle kadınlar seçimlere katılmayacaklarını dile getirerek tepkilerini dile getirdi. Kadınları iradelerine saygı duymayan bir sistemle karşı karşıyayız. Kadınlar bu eşitsizlik ortamında sahte seçimlere nasıl katılabilir?

‘Ülkeyi mevcut durumdan kurtarmak istiyoruz’

Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal krize karşı bir muhalefet partisi olarak neler yapacaksınız? Ülkeyi bu durumdan kurtaracak ulusal bir diyalog durumu söz konusu mu?

Biz darbe karşıtı bir siyasi parti olarak önceliklerimiz var ve bu önceliklerin başında da ülke menfaati, demokrasi geliyor. Parti olarak girişimlere ve diyaloglara taraf olacağız. Bunu Kurtuluş Cephesi'nden önce de yaptık ve çeşitli partilere ülkeyi kurtarmak için toplu çalışmaya istekli olduğumuzu ifade ettik. Ülke çıkarlarını gözeten, farklılıklarına rağmen insanları kucaklayan, farklılıklara saygı duyan, siyasi kurumlara, siyasi role ve Tunus'taki demokratik deneyime değer veren tüm girişimler Emek ve Başarı Partisi’ne gelebilirler.

Tunus'taki çatışmanın siyasi değil, daha ziyade bir sadakat mücadelesi olduğunu söyleyenler var. Biz bu değerlendirmelere katılıyor musunuz?

Her şeyden önce Cumhurbaşkanı için seçenekler olduğunu görmüyorum ve merak ediyorum bu seçenekler nerede? Ülkede ekonomik kriz nedeniyle insanlar istediklerini alamıyor, satın alım gücü düşmüş durumda, yaşam maliyetleri yüksek, mali açıdan feci bir durum yaşanıyor. Mevcut hükümet halkın cebinde kalanları da yok edecek. Yaşanan bu ekonomik krize karşı kayıtsız kalan bir hükümetin varlığı söz konusu.

‘Kadınlar olarak taleplerimizi haykırmalıyız’

Sonuç olarak bundan sonraki aşamada kadınların rolü nedir?

 

 

Kadınlar olarak farkındalıklar yaratmalıyız, görüşlerimizi ifade etmek için mücadele alanlarımızı yaratmalıyız. Taleplerimizi haykırmalıyız. Darbeye karşı mücadele etmeliyiz. Kadınların rolü önemlidir bu anlamda. Kadınlar olarak tecrübelerimiz var ve ülkeyi koruyabilmek, ileriye taşıyabilmek içinde yeni bir nesil yaratmamız gerekiyor.