Sanatçı Fatima Khair parlamentoda sanatçıların sorunlarıyla ilgilenecek

Fas partilerinde sanatçıları çok az görürsünüz. 8 Eylül’de Fas’ta gerçekleşen seçimlerde oyuncular Kalila Bounailat ve Fatima Khair başarı elde ederek meclise girebilen isimlerden oldu. Ajansımız Fatima Khair ile konuştu.

HENAN HARIT

Fas – Kazablanka-Settat bölgesindeki Bağımsız Ulusal Miting listesinde seçimlere giren ve meclisteki koltuğunda yerini alan Faslı sanatçı Fatima Khair ile bir araya geldik.

Sanat alanında Fas’ta tanınan sanatçı Fatima Khair, 1988 yılında “Wafaa” filmi ile tanındı ve bu film ile izleyicilerde iz bıraktı. “Kadın ve kadın”, “Sekizinci Bölüm” gibi birçok eseri olan sanatçı siyasi arenaya girme ve sanatçıların partisine katılma kararını, onların parlamentodaki varlığının önemini, Faslı kadınların haklarını korumadaki rolünü ve diğer konulara değindi.

Faslı kadın sanatçı olarak, siyasete atılma kararını nasıl aldınız?

Ülkede yaşanan siyasi olayları her zaman takip ediyorum. Siyasi süreçte yer almak, rolümü oynamak ve sanatta yer alan kadınların sesi olmak istedim. Aynı zamanda sanatçı Sait Ait Baga’nın başkanlığındaki Miting Sanatçıları Federasyonu ile Bağımsız Ulusal Miting’in kurulmasının ardından ve federasyonun başkan yardımcısı olduğum için 2021 seçimlere katılma kararı verdim. Kadınların meclisteki veya karar alma organlarındaki güçlü varlığı kaçınılmaz olarak kadın sorunlarına hizmet ediyor.

Kadın hakları ile insani mücadeleye katılması için bir kadına siyasi pozisyona ulaşması mecburiyet midir?

Bence kadınlar, siyasi konumlarında sadece kadın haklarını değil aynı zamanda insan haklarını da koruyorlar. Bu nedenle onun kadın, kız kardeş ve anne olduğu hatırlatılmalıdır. Toplum içinde entegrasyon ve uyumu sağladığı için kadınlar Fas’ın inşasında temel bir ortaktır. Kadın hakları erkek haklarından ayrı değildir. Kadınlar artık bir sayı değildir. Ancak o kurucu bir figürdür.

Faslı sanatçılar hakkındaki davalara ilişkin ne söylemek istersiniz? Fatima Khair meclis içinde onlar için ne yapacak?

Sanatçılar, toplumun kültürel ve yaratıcı dokusunun bir parçasıdır. Hakları ve sorumlulukları var. Fas'taki genel sanat durumunun zayıflığı açık bir şekilde görülüyor. Ülkedeki birçok sorunun çözümü ile ilgileneceğim gibi bununla da ilgileneceğim.

Üzerine çalışmak istediğiniz dosyalar hangi dosyalardır?

Bütün dosyalar önemlidir.  Kuşkusuz, bazı dosyalar sosyal yönleriyle, diğerleri ise yasal yönleriyle dikkat çekiyor. Devlete verilen halk desteği ile ilgili dosyaları da unutmuyoruz. Bunların hepsinin desteğe ihtiyacı var.

Siyaset dünyasına atılmanızın, misyonunuz ve sanat kariyerinizle çelişebileceğini düşünüyor musunuz?

Bir çelişki görmüyorum. Sanat siyasi bir mesajdır ve gerçek siyaset sanatsal bir mesajdır. Öyleyse pratik çelişkisi nerede? Bu nedenle, siyasi pratik ile sanat arasındaki ayrımın, bilinçli veya bilinçsiz olarak uygulanan dar görüşlü bir yaklaşım olduğuna inanıyorum.

Bir sanatçının siyasete girmesinin, seçilme olasılığı veya popülerlik veya anlık kazanç arayışıyla bağlantılı olduğunu savunanlar var. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz? Acaba profesör, mühendis, avukat, doktor, basıncı, memur ve işçinin siyasete geçmesine ne diyorsunuz?

Tüm bunlar fırsatçı çabalarla mı istismar ediliyor yoksa Fas anayasasının garantilediği hak ve yükümlülükler doğrultusunda mı seçiliyorlar. Sanatçı popüler olmanın peşinde değil. Çünkü tüm yurttaşların sundukları onun için garantidir. Evet, sanatçılar, diğer yurttaşlar gibi sosyal, ekonomik, kültürel ve sanatsal durumu iyileştirmeye çalışıyor. Siyasete katılması, toplumun tüm kesimlerinin sesini ve inançların duyulması için. Çünkü herkesin sesi olma gibi bir sorumluğu var.

Son olarak korona virüsün siz sanatçıların yaşamı üzerinde ne gibi etkileri oldu?

Sanatçılar toplumun bir kesimidir. Yaratıcılığın tüm biçimleri ve tezahürleriyle, ister televizyonda, ister sinemada, ister gösteride olsun, her sosyal grup ve yaştan vatandaş etkilendi. Sanatçıların birçok aile gibi korona sürecinde kötü duruma düştüklerini söyleyebilirim.