REPAK'lı Şilan Şakir: Kürt halkı katliama karşı ortak tutum almalı

Kürt Kadın Hareketi öncüleri ve yurtseverlerinin ikinci kez Paris’te planlı şekilde hedef alındığını belirten REPAK’lı Şilan Şakir, Fransa’ya saldırının arkasındaki güçleri açığa çıkartmaya ve Kürtlere de saldırı karşısında ortak tutum almaya çağırdı.

ŞÎRÎN SALÎH

Süleymaniye - Dün Fransa’nın başkenti Paris’te Ahmet Kaya Kürt Kültür Derneği ve Kürt yurtseverlerine ait iki iş yerine yönelik saldırı gerçekleşti. Gerçekleşen saldırıda aralarında Kürt Kadın Hareketi’nin öncülerinden Emine Kara’nın da olduğu 3 kişi hayatını kaybetti. Dünden bu yana Fransa ve Avrupa’nın birçok kentinde sokaklara çıkan Kürt halkı ve dostları saldırının arkasındaki güçlerin açıklanmasını talep ediyor ve terörist saldırıyı kınayan gösteriler gerçekleştiriyor.

Kürt Kadın İlişkiler Merkezi (REPAK) üyesi Şilan Şakir, Fransa hükümetine saldırının arkasındaki güçleri açığa çıkartmasını ve daha radikal, etkili bir tutum göstermesi çağrısında bulunarak, Kürt halkı olarakta geri adım atmayacaklarını belirtti.

‘Bedeli ne olursa olsun özgürlük mücadelesinde geri adım atmayacağız’

Kürt Kadın Hareketi’nin öncülerinin özelikle hedef seçilerek katledildiğinin altını çizen Şilan Şakir dün gerçekleşen Paris katliamına ilişkin olarak şu ifadelerde bulundu:

“Yine büyük bir katliamdı, yine Kürt Kadın Hareketi öncülerinden birini kaybettik ve Kürt halkı büyük bir acıyla sarsıldı. Evet, yüreğimiz yandı, acımız büyük ama mücadeleyi daha ileri bir evreye taşımamız için de kararlılığımız güçlüdür. Nerede bir Kürt kadın mücadelecisi varsa, erkek egemenlikli soykırımcı rejimler saldırıyor ve katlediliyorlar. Biz artık sınır tanımıyoruz, coğrafyaların da sınırlarını aştık. Mücadelemiz artık evrensel düzeyde yürüyor. Rojhilat Kurdistan ve İran’da kadınlar öncülüğünde ‘Jin Jiyan Azadî’ sloganı etrafında başlayan devrimsel süreç, bunu bir kez daha kanıtladı. Dolayısıyla nerede olursa olsun ve bedeli ne olursa olsun özgürlük mücadelemizden bir an olsun geri durmayacağız.”

‘Paris saldırısı da soykırım planın bir parçasıdır’

Dün Paris’te gerçekleşen katliamın tek merkezden organize edilen bir saldırı konsept ve planının parçası olduğunu, Rojava’ya, Başur ve Bakur Kürdistan’a yönelik gelişen soykırım saldırılarından bağımsız olmadığının altını çizen REPAK üyesi Şilan Şakir devamla şunları kaydetti:

“Kuşkusuz dün Paris’te gerçekleşen katliam daha önce gerçekleştirilen katliamlardan, Rojava’ya yönelik saldırılardan, Bakur Kürdistan’da Kürt kadınlarına yönelik gerçekleştirilen saldırılardan, yine zindanlarda sayıları on binleri, yüz binleri bulan kadınlara yönelik gerçekleştirilen işkence ve saldırılardan bağımsız değil. Günlük olarak neredeyse zindanlardan şehit cenazeleri çıkıyor. Yine Bakur Kürdistan’da Kürt kadınlarının iradesine yönelen saldırıların Nagihan yoldaşımıza dönük gerçekleşen saldırıdan, yine kimyasal silahlarla Kürt halkının çocuklarına yönelik hunharca, alçakça yapılan saldırılardan bağımsız değildir. Bu saldırıların tümü ortak bir konseptin, planın parçasıdır ve Kürt halkının iradesini teslim almayı, imha etmeyi içermektedir. Dün gerçekleşen bu saldırı da aynı plan ve konseptin bir parçasıdır.”

‘Saldırılar karşısında birliği güçlendirmeliyiz’

REPAK üyesi Şilan Şakir saldırılar karşısında birlik ve beraberlik temelinde ortak bir tutum geliştirilmedikçe saldırıların devam edeceğinin de altını çizdi.

“Nagihan yoldaş Başur Kürdistan’da katledildiğinde daha büyük bir tepki ortaya koymuş ve daha kitlesel sahiplenmiş, işgalci soykırımcılara ortak bir şekilde tavır koymuş olsaydık, belki de bugün Paris’te böyle bir katliam gerçekleştirme cesareti bulamayacaklardı. Kadınlar olarak bu süreçte üzerimize düşen daha büyük görev ve sorumluluklar var. Daha sert tutum koyabilmeliyiz, daha çok birlik ve beraberlik halinde hareket etmeliyiz.”

‘Mücadelemizin evrenselleşmesinden korkuyorlar’

2013 yılında gerçekleşen Paris katliamından sonra yine Paris’te Kürt Kadın Hareketi öncülerinin ve Kürt yurtseverlerinin terörist bir saldırıyla yeniden hedef alınmasına ilişkin olarak da Şîlan Şakir şunları belirtti: “Çünkü biz teslim olmadık, mücadelemiz gittikçe yükseldi. Kadın devrimi, Kürt halkının özgürlük mücadelesi evrenselleşti. Jin Jiyan Azadî sloganı etrafında yükselen özgürlük mücadelemiz tüm dünyaya yayılmış durumda. Kuşkusuz bizim için yeni değil, biz yıllardır Jin Jiyan Azadî felsefesi ve paradigması ekseninde mücadele yürütüyoruz. Ancak Rojhilat Kürdistan’ında gelişen serhildandan sonra sonra daha da yaygınlık kazandı, tüm dünya kadınlarını etrafında topladı. Hatta başka iktidar erkleri ve güçleri de bu mücadeleyi, bu slogan etrafında yükselen özgürlük ve yaşam felsefisini görmek zorunda kaldılar. Bu saldırıların bu kadar yoğunluk kazanmasının da mücadelemizin yükselen bu düzeyiyle bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Kürt özgürlük hareketinin ve Kürt halkının düşmanları da bu durumdan oldukça rahatsız, Kürt özgürlük hareketini ve Kürt halkını imha ve tasfiye etmek için denenmedik soykırım yöntemi ve uygulaması bırakmadılar. Ama tüm bu yönelim ve saldırıları karşısında mücadele durmuyor. Aksine daha da yükseliyor, büyüyor, farklı dini ve etnik yapılardan insanlar, halklar bu mücadeleye katılıyor.”

‘Fransa hükümeti saldırıyı aydınlatmalı’

Dün Paris’te gerçekleşen terörist saldırıdan Fransa hükümetinin sorumlu olduğunu belirten Şilan Şakir, “ Eğer Sakine yoldaşla birlikte 2013 yılında katledilen yoldaşların faillerini, bu failin arkasındaki güçleri açığa çıkartmış, ciddi bir tutum almış ve yargılamış olsaydı bugün ikinci bir Paris yaşanmayacaktı. Yine Faşist Türk devleti böyle bir saldırıyı gerçekleştirme cesareti bulamayacaktı.”dedi.

‘Saldırılardan korkmuyoruz, geri adım atmayacağız’

 “Artık Kürt halkı soykırımlardan korkmuyor, geri adım atmıyor. Bunu herkes bilmeli, saldırı ne olursa olsun teslim olmayacağız” ifadelerine yer veren Şilan Şakir neden özellikle Kürt kadın hareketinin öncülerinin de hedef alındığına dair şunları kaydetti:

 “Tarih boyunca Kürt kadınları halkının özgürlük mücadelesinde tarihi roller üstlendiler. Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesi artık evrenselleşti. Bu mücadeleye de, yine demokratik, eşit ve özgür toplumun inşa edilmesine de kadınlar öncülük ediyor. Eğer kadınlar özgürleşmezse toplumun da özgürleşmeyeceği artık yaygın bir kanaat haline geldi. Kadınlar köleleştirilmeden tüm toplumu, erkeği de kölesi haline getiremeyeceğini bilen erkek egemenlikli iktidarlar, kadınları öncelikle hedef alıyorlar. Dolayısıyla kadınların gelmiş olduğu bu düzeyden erkek egemenlikli iktidar, faşist yapılar korkuyor. Bu yüzden bu kadar saldırıyorlar. Erkek egemenlikli iktidarlar sadece öncü kadınları değil, bilinçlenmiş, irade kazanmış ve ayaklanmış, uyanmış hiçbir kadının varlığını sindiremiyorlar. Dolayısıyla saldırıyorlar ve saldıracaklar da. Kürt Kadın Hareketi’nin öncülerine saldırmayı, onları katletmeyi Kürt özgürlük mücadelesini geriletmenin, Kürt halkını tümden teslim almanın bir yolu olarak görüyorlar.”

Kürt Kadın İlişkiler Merkezi Üyesi Şilan Şakir Son olarak Federal Kürdistan Bölge Hükümetine ve tüm Kürt halkına, devrimci demokratik tüm kamuoyuna Kürt halkının özgürlük mücadelesini sahiplenme, destek olma ve yükseltme çağrısında da bulundu.