PYD’li Ayşe Hiso: Dêrezor’da savaş planına karşı halkın birliği kazandı

PYD Halep Meclis Üyesi Ayşe Hîso, Kuzey ve Doğu Suriye'de Özerk Yönetim’in oluşturduğu Demokratik Ulus sistemi sayesinde Dêrezor’daki komplonun boşa çıkarıldığını belirterek, “Dêrezor'da halkın birliği kazanmıştır” dedi.

EBÎR MIHEMED

Qamişlo- Demokratik Birlik Partisi (PYD) Halep Meclisi ve aynı zamanda İletişim Dairesi üyesi olan Ayşe Hîso, Kuzey ve Doğu Suriye’nin mevcut durumunu ve siyasi gelişmeleri değerlendirerek, söz konusu bölgelere yönelik yapılan anlaşmalara dikkat çekti.

‘Özerk Yönetim sistemi halkın dayanışmasına dayanıyor’

Demokratik Özerk Yönetim’in, Suriye’deki durumun çözümü için bir sistem olduğunu anlatan Ayşe Hîso, bu sistemin aynı zamanda meşru müdafaayı da hayata geçirdiğini söyledi. Ancak yerel ve uluslararası düzeyde kabul edilmesine yönelik eksiklikler yaşandığını dile getiren Ayşe Hîso, “Halkın dayanışmasına, gücüne ve birliğine dayanan bu sistemin başarısı hegemonik güçlerin hesabına gelmiyor. Bu nedenle Özerk Yönetim özellikle son dönemde saldırılara maruz kalıyor. Sadece Türk devletinin saldırıları değil, Suriye'de iktidarda olan tüm kesimler Demokratik Özerk Yönetim sistemine karşı harekete geçerek el ele verdi” şeklinde konuştu.

‘Dêrezor’da halkın birliği kazandı’

Kuzey ve Doğu Suriye'deki Demokratik Ulus sistemi sayesinde bölgesel bileşenlerin birlik ve beraberliğinin Dêrazor’da başarıya ulaştığını vurgulayan Ayşe Hîso, şunları kaydetti:

"Dêrezor'da yaşanan olaylar, bir komploydu. Elbette bu komplo boşa çıktı. Özerk Yönetimin bu bölgelerde oluşturduğu Demokratik Ulus projesi fitne ve savaş planlarını boşa çıkardı. Çalışmalar demokratik bir akılla yürütülüyor. Öte yandan askeri güçler meşru savunma esasına göre hareket ediyor. Aslında Dêrezor'da halkın birliği kazanmıştır.”

‘Türk devleti yeni saldırılar yapmak istiyor’

Türkiye'nin aralıksız saldırılarının Suriye'deki çatışmanın çözümünü engellediğine işaret eden Ayşe Hîso, "Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yeni bir saldırı yapmak istiyor. Türk devleti gerek muhalefetle yaptığı anlaşmalar gerekse operasyon ve saldırılarla birçok bölgeyi işgal etti. Dolayısıyla Türk devletinin Suriye krizindeki rolü oldukça olumsuzdu. Türk devleti 2011'den bu yana hep kötü rol oynayarak çözüm yollarını tıkadı. Hedeflerinin Mîsakî Mili’yi hayata geçirmek olduğunu elbette herkes tarafından biliniyor” şeklinde konuştu.

‘Sessizlik Türk devletinin işgal ettiği yerlerdeki suçlarını meşrulaştırıyor’

İşgal altındaki bölgelerdeki durumun da farklı olmadığına işaret eden Ayşe Hîso, “İşgal altındaki topraklarda suç işleniyor, zulüm yaşatılıyor ve demografik değişiklikler yapılıyor. Aynı zamanda toprak, doğa tahrip ediliyor, hayvanlara zarar veriliyor. Türkiye'nin gerçekleştirdiği işgale karşı o bölgelerde uluslararası bir sessizlik var. Bazen bu konuyla ilgili bir şeyler söylüyorlar ama bu yeterli mi? Türk devlet sistemine karşı sessiz kalınması nedeniyle bu suçlar ve eylemler meşrulaştırılmıştır" diye kaydetti.

‘Kadınlar saldırılara karşı direnecektir’

Son dönemlerde insansız keşif uçaklarıyla başta kadınlar olmak üzere öncülerin hedef alındığına dikkati çeken Ayşe Hîso, “Kadınların olduğu yerde eşitlik, adalet ve demokrasi gelişir. Kadın devrimi hegemonik sistem gerçeğinin ortaya çıkmasını sağlayacağı için kadınların gücünden korkuyorlar. Kadınlar bugüne kadar nasıl dimdik ayakta duruyorsa, mücadele ediyorsa, başarılarını ve sistemini nasıl koruyorsa, saldırılara da direnecektir” dedi.

‘Daha fazla çalışmaya ihtiyaç var’

Kuzey ve Doğu Suriye halkına güçlerini birleştirme çağrısında bulunan Ayşe Hiso, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bölge halkının da bir konumu var. Özellikle halk özgürlük duygusunu tattıktan sonra demokratik bir sistemin içinde yer almıştır. Halkın kendisi tepki gösteriyor. Ahlaki ve adil bir sistem inşa etmek için çalışıyor. Ancak daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Birlik, bütünlük ve eşit tutumun olması gerekiyor.”