Pervin Buldan: Türkiye’de siyasetin kaderini hep birlikte belirleyeceğiz

HDP 5’inci Büyük Kongresi öncesi düzenlenen 4’üncü Büyük Konferans’ta konuşan Pervin Buldan, “5. Olağan Kongremize giderken sadece HDP’nin rotasını belirlemeyeceğiz. Aynı zamanda Türkiye siyasetinin kaderini de hep birlikte belirleyeceğiz” dedi.

Ankara - Halkların Demokratik Partisi (HDP) 5’inci Büyük Kongresi öncesi 4’üncü Büyük Konferansı’nı Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştiriyor. “Büyük Direniş Büyük Yürüyüş” sloganıyla gerçekleştirilen konferansa aralarında HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın da bulunduğu çok sayıda parti temsilcisi, siyasetçi, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, ve Barış Anneleri Meclisi üyeleri olmak üzere 647 delege katıldı.

“Onurlu barışı bu ülkede var edeceğiz”

Konferansta söz alan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Mücadeleyle geçen nice zamanlardan sonra bir kez daha önemli günlerin şafağında buluştuk. Bu buluşmamızda alacağımız önemli kararlarla demokratik geleceğe birlikte yürüyeceğimize, demokratik geleceği hep birlikte öreceğimize yürekten inanıyorum. Çünkü HDP, gücünü geçmişten alan büyük bir umudun bugünkü temsilcisidir. Bu umudun temsilcileri olarak bizler, emeklerimiz ve fikirlerimizle mücadelemizi büyütecek ve inşa aşamasına geçerek, güçlü demokrasiyi ve onurlu barışı bu ülkede var edeceğiz” ifadelerinde bulundu.

“Tekçilik rejimi halkın inkarı rejimidir”

AKP-MHP blokunun kurduğu tekçilik rejiminin hakkın ve halkın inkarı rejimi olduğunun altını çizen Pervin Buldan, “Bu rejim kadınlara her türlü hakareti ederek, kadın katliamlarını, kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini gündemde tutarak kendisini var etmeye çalışan bir iktidardır. Bu iktidar Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerini görmezden gelerek ayakta durmaya çalışmaktadır. Bu ittifak, varlığını Kürt Sorununu inkâr etmeyle eşdeğer gören bir iktidardır. Tüm dünyanın kabul ettiği Kürt sorunu inkar edilecek, kabul görmeyecek bir sorun değildir. Demokrasiden, hukuktan ve adaletten uzaklaşmış bir iktidarın başta Kürt sorunu başta olmak üzere bu ülkenin yakıcı sorunlarını inkarla ayakta durduğunu ve zihniyetin, politikasını bunun üzerine oluşturduğunu çok iyi biliyoruz. Oysa hakikatin bir huyu vardır. Hakikat en zalim iktidarlara karşı bile yürümeye devam eder. Biz yürüyoruz yürümeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Pervin Buldan’ın konuşmasından bazı başlıklar ise şöyle:

“Türkiye’de bir arada yaşama hakikati Kürt sorunun demokratik çözümünden geçiyor. Diyalog ve müzakere seçeneklerinin gündeme alınması ve onurlu bir barış siyaseti için adım atılmasıdır. Barış için İmralı’nın Sayın Öcalan’ın diyalog ve müzakerede rolü önemsenmelidir. Sayın Öcalan’ın demokratik çözüm ve barış için, mutlak tecridin kaldırılmasında rolünü oynamasıdır. Bu ülke 2011-2015 yıllarında barış sürecine tanıklık etti. O süreçte insanların geleceğe umutla baktığı, insanların yaşamını yitirmediği, annelerimizin gözyaşı dökmediği, insanların geleceğe umutla baktığı bir süreç yaştı bu ülke ve bu topraklar. Ne zaman ki tecrit başladı, İmralı'nın kapıları kapandı; o zaman bu ülkede ölümler, çatışmalar oldu ve gencecik insanlarımız yaşamını yitirmeye başladı.

“Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’ye demokrasi gelmez”

Herkes bilmelidir ki, Kürt Sorunu çözülmeden, Türkiye’ye demokrasi ve özgürlük gelmez. Türkiye’de Kürt Sorununu demokratik ve onurlu şekilde çözme iradesi gösteremeyen hiçbir iktidar, aktör başarılı olamaz. Ne iktidar ittifakları, ne inkarcı politikaları yol alabilir, ne de muhalefet fikir ve irade geliştirmeden bu ülkede kazanabilir. Biz bu sorunun hem iktidarın hem de mevcut muhalefetin mutlaka ama mutlaka gündeminde olması gerektiğini düşünüyoruz. Kürt sorunu bu ülkenin tamamını ilgilendiren bir sorundur. Bu sorun çözülmeden barış ve demokrasinin gelmeyeceğini herkesin bilmesi gerekiyor. Bugün Türkiye’de değişim isteyen herkesi vakit kaybetmeksizin Kürt sorununda çözüm önerilerini sunmaya, demokratik anayasa ve inanç temelli hakları tanımaya bir kez daha davet ediyorum.

“Bedeli ne olursa olsun zafere ulaşacağız”

Bizler, inkâra yaslanan ve çözüm ufku olmayan güçlere karşı bedeli ne olursa olsun Türkiye halklarıyla birlikte barış hakkını savunacak ve Kürt sorununda demokratik çözümü getireceğiz. Hukukun ve demokrasinin askıya alınmasına, Kürt sorununda çözümsüzlüğe karşı Büyük Barış Koalisyonuyla zafere ulaşacağız. Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında yerel demokrasi, özgürlükçü laikliği ve onurlu barışı, Türkiye halklarıyla birlikte var edeceğiz. Cumhuriyetin ilk yüzyılında acı çekenler, ezilenler olarak muhakkak biz kazanacağız. Kürt halkı için eşitlik ve özgürlük, Türkiye halkları için demokratik yaşam diyeceğiz. Büyük Barış Koalisyonuyla önümüzdeki yüzyılda Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız. Büyük barış koalisyonunu, savaşın, mutlak tecridin ve ekonomik çöküşün yaşandığı bu en karanlık anda kuracağız. Çünkü bizler, en karanlık anın şafağa en yakın an olduğunu bilen bir geleneğin temsilcileriyiz.

HDP’de buluşma çağrısı

5. Olağan Kongremize giderken, konferansımızdaki tartışmalar ve kararlarla sadece HDP’nin rotasını belirlemeyeceğiz. Aynı zamanda Türkiye siyasetinin kaderini de hep birlikte belirleyeceğiz. HDP kervanı, büyük insanlık kervanıdır. Beşinci Kongremize giderken, HDP’liyim diyen her bir arkadaşımıza bu kervana bir kez daha katılma çağrısı yapıyoruz. Bu ülkenin demokrat, devrimci, adalet, eşitlik ve özgürlük talep eden bütün kesimlerini HDP’de buluşmaya, birlikte başarmaya birlikte kazanmaya davet ediyoruz. Parti çalışmalarında yer alan her bir arkadaşımız HDP’nin çelik iradesine su verecek ve güçlendirecektir. HDP’yi savunmak, Demokrasi İttifakını büyütmek, Demokratik Cumhuriyeti inşa etmek için umut biziz, tek umut HDP’dir. Bizler, kimliği ve aidiyeti ne olursa olsun, demokrasi ve barış umuduyla, hep birlikte ‘Büyük Yürüyecek, Büyük Direnecek ve Büyük Kazanacağız!’ Hepimizin yolu açık olsun hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.”

Ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da Kürt sorunu, İmralı’da uygulanan tecrit ve savaş politikalarına dikkat çekti.

Konferans, basına kapalı olarak devam ediyor.