MSD, özgür ve demokratik bir Suriye için çalışmalarına devam ediyor

Özgür ve demokratik bir Suriye inşa etmeyi hedefleyen Demokratik Suriye Meclisi (MSD), ne Şam hükümetinin ne de muhalefetin çizgisini seçmeden siyasi çözüme olan inançla çalışmalarını sürdürüyor.

EBÎR MUHEMED

Qamişlo – Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Kuzey ve Doğu Suriye’de 2015 yılında faaliyetlerine başladı. MSD Eşbaşkanı Emîne Omer, meclisin kuruluş amacını, çalışmalarını ve hedeflerini anlattı. Çok sayıda çetenin Suriye topraklarına girdiği 2015'ten bu yana sorunların derinleştiğini belirten Emîne Omer, ülkede askeri çözümün dayatılması nedeniyle siyasi çözüme ulaşılamadığını vurguladı.

‘MSD demokrasi mücadelesini desteklemek için kuruldu’

Böylesi hassas bir dönemde demokrasi mücadelesini desteklemek ve Suriye’de yaşayan tüm halkların hakları için MSD’nin kurulduğunu anlatan Emîne Omer, MSD'nin hem Demokratik Suriye Güçleri hem de Özerk Yönetim için siyasi bir şemsiye olduğunu belirtti. MSD’nin Suriye'nin Demokratik Ulusal bir projesi olduğunu ifade eden Emîne Omer, “MSD içinde sosyal, politik açıdan farklı bireylerin yanı sıra bağımsız bireyler de yer alıyor. Bu farklı görüşlerin de öne çıkmasını sağladı” dedi.

Saldırılara karşı farklı isimlerle faaliyetlerini yürüttü

MSD’nin çetelerin saldırılarından korunmak amacıyla ilk dönemlerde farklı isimler altında Kuzey ve Doğu Suriye'de faaliyetlerini yürüttüğünü anlatan Emîne Omer, “Çetelerin bölgenin birçok alanını işgal etmesi üzerine Demokratik Suriye Güçleri (QSD) operasyonlara başlayarak bölgeyi çetelerden kurtardı. Bu bağlamda MSD, QSD’ye büyük destek verdi. Dolayısıyla MSD, QSD’nin siyasi şemsiyesidir. Aynı zamanda Özerk Yönetim'in şemsiyesidir” şeklinde konuştu.

‘Siyasi çözüme inanıyor’

MSD’nin, Kobanê, Minbic, Tebqa, Rakka ve Dêrazor’un kurtarılması sırasında halkın örgütlenmesinde önemli bir rol oynadığını vurgulayan Emîne Omer, bu bölgelerde sivil meclislerin kurulmasına destek verildiğini söyledi. Suriye’de krizin 12 yıldır devam ettiğine işaret eden Emîne Omer, şunları kaydetti:

“Suriye krizini çözmek için birçok örgüt kuruldu. MSD, uluslararası düzeyde Suriye'nin ulusal bir projesi olarak kabul edildi. MSD'nin, askeri çözümden uzak siyasi çözüme olan inancı, Suriye topraklarının bölünmeden farklı renklerle birliğine olan inancı ilkelerinden kaynaklandı. Öte yandan MSD, Suriye'deki güçler arasındaki diyalogun ve demokratik bir Suriye anayasasında seçmenlerin haklarının elde edilmesinin gerekliliğini savunuyor. Çünkü MSD siyasi bir birliktir. Tüm bu ilke ve özellikler MSD'ye zenginlik kazandırdı. Demokrasiye ve haklara inanan MSD, kongreye doğru birçok partiyle diyalog kurdu. Bu diyaloglar olumlu sonuçlar getirdi.”

‘Hedefimiz tüm kadınların haklarını elde etmesi’

Demokratik Suriye Meclisi üyesi Canda Mihemed de kadınların MSD'deki rolünü değerlendirdi. Demokratik Suriye Konseyi'nin kadınların siyasete katılım oranı olarak yüzde 50 kuralının olduğunu belirten Canda Mihemed, “Kadınların konseylerde yer aldı ve eş başkanlık sistemi devreye girdi. Bu kuralla, kadınların asıl rollerini oynayabilmelerinin, siyasi ve diplomatik faaliyetleri yürütebilmelerinin önünü açıldı” dedi.

Hedeflerinin yeni bir anayasayla Suriyeli tüm kadınların haklarını elde ederek güvence altına alınmasını sağlamak olduğunu söyleyen Canda Mihemed, “MSD'li kadınlar olarak Suriyeli kadınlarla diyalog temelinde birçok ilişki kurduk. Kadınların sorunlarını da Suriyeli kadınlarla görüşmek istedik. Özellikle Kuzey ve Doğu Suriye'de kadınlar devrim sürecinde iyi bir örgütlenme ile her alanda iyi bir seviyeye ulaştı” diye konuştu.

‘Kongreye doğru ilerliyoruz’

Cizîr Bölgesi MSD Dış İlişkiler üyesi Derya Remezan da, MSD'nin kuruluşundan bu yana ana hedefinden birinin Suriye halklarının birliği ve tüm bileşenleri kapsayan bir projenin oluşturulması olduğunu söyledi. Ulusal demokrasi güçleriyle ilişkilere ilişkin olumlu adımlar atarak güzel diyaloglar geliştirdiklerini belirten Derya Remezan, “Suriye krizine siyasi çözüm isteyen birçok demokratik partiyle aramızda anlaşmalar imzalandı ve artık kongreye doğru ilerliyoruz” şeklinde konuştu.

‘Şam hükümeti ve muhalefetin çizgisini seçmedik’

MSD’nin ne Şam hükümetinin ne de muhalefetin çizgisini seçmeyerek üçüncü bir çizgiyi seçtiğine işaret eden Derya Remezan şunları ifade etti:

“Çünkü biz, tüm siyasi ve toplumsal güçlerin ve hareketlerin masaya oturacağı, diyalog yoluyla barışçıl bir çözüm istiyoruz. Biz temel gücümüzü halktan alıyoruz. Doğrudan değişim ancak Suriye halkının gücüyle olur. Halkla Suriye'deki çatışma çözülebilir ve onlar olmadan diyalog sona eremez. Suriye devriminin başlangıcından bugüne kadar Astana ve Cenevre'de onlarca toplantı yapıldı ancak halkın iradesini temsil eden ve çözüm isteyen partiler dışarıda bırakıldı. Bunun nedeni milliyetçi devletlerin Suriye'ye çözüm istememesidir."

‘Türk devleti Suriye’yi Türkleştirmek istiyor’

Demokratik Suriye Meclisi Kadın Ofisi Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Sözcüsü Dalya Henan ise, Suriye kentlerinde Türk devletinin ‘Türkleştirme projesi’ yürüttüğünü belirterek, “Kuzey Suriye'deki proje, Suriye'nin doğasından ve birliğinden uzak, farklı bir projeye dönüştü. Türk dilinin, kültürünün, para biriminin ve kimliğinin o bölgelerin halkına dayatılması, o bölgelerin Suriye coğrafyasından ayrılmasına neden oluyor” dedi. Projelerinin demokratik bir proje olduğunu vurgulayan Dalya Henan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Projemiz ayrılıkçı bir proje olmakla suçlandı. Bu yüzden sürekli saldırıya uğruyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye'deki MSD projemiz demokratik bir projedir. Bizler demokratik bir sistemin kurulmasını talep ediyoruz. Suriye halkına güvenlik getirecek bir sistem.”