MSD'li Derya Remezan: Erdoğan seçimi kazanmak için her yolu deniyor

Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak seçimleri ve AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın planlarını anlatan MSD İlişkiler Bürosu Üyesi Derya Remezan saldırılara dikkat çekerek, Tayyip Erdoğan’ın kazanmak için her yolu denediğini söyledi.

ROJ HOZAN

Qamişlo – Suriye Demokratik Meclisi (MSD) İlişkiler Bürosu Üyesi Derya Remezan, 14 Mayıs'ta Türkiye'de yapılması beklenen seçimler hakkında değerlendirmelerde bulundu. İlk olarak Türk devletinin, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırı ve tehditlerine değinen Derya Remezan, “Türk devleti Suriye’deki işgalini meşrulaştırmak için ülkelere sürekli yeşil ışık yakıyor. Bu yolla başarı elde edemediği zaman da saldırı gerçekleştiriyor. Saldırılarda sivil halk, siyasetçiler, devrim liderleri, tanınmış öncü kişiler hedef alınıyor” diye belirtti.

‘Lozan Antlaşması 100’üncü yılına giriyor’

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Şam hükümetiyle bir anlaşmaya gitmek istediğini kaydeden Derya Remezan, Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yılına da dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti: “Erdoğan kendisini bu dönemin padişahı olarak göstermek istiyor. Bunun için her yolu deniyor. Savaş politikaları ile bunu göstermek istiyor. Erdoğan’ın başka bir hedefi ise kendisini, Türkiye halkına kanıtlamaktır. Türkiye’yi sonuna kadar yönetebileceğini göstermek istiyor” dedi.

‘Amaçları Demokratik Ulus sistemini yok etmek’

Hegemonik devletlerin bölgeye dönük politikalarını değerlendiren Derya Remezan, "Rusya, Türk ve Şam hükümetlerinin sorunlar yaşadığını biliyoruz. Türk devleti bugün çok karmaşık bir iç ekonomik ve siyasi duruma sahip ve bu sorunları Suriye, Irak ve Libya'daki dış saldırılarla bastırmak istiyor. Bir yandan da muhalefetten oy toplamaya çalışıyor. Örneğin; Erdoğan Suriye hükümetine ‘mültecileri topraklarına geri göndereceğim, o yüzden ben buradayım’ demek istiyor. Burada amaç göçmenler değil, amaç Kuzey ve Doğu Suriye’yi hedef alarak Demokratik Ulus sistemini yok etmektir” ifadelerinde bulundu.

‘Erdoğan Halep’e göz dikmiş’

Suriye krizinin çözümü için bir yol alınmadığını kaydeden Derya Remezan, “Erdoğan Halep’e de göz dikmiş buranın Mîsâk-ı Millî sınırları içerisinde olduğunu iddia ediyor. Öte yandan Suriye hükümetinin ortaya koyduğu bir çözüm yok ve tek istediği iktidarda kalabilmek. Bunun içinde Rusya, Suriye hükümetini istediği gibi kullanıyor. Rusya da sorun çıkarıyor. Rusya Türkiye'ye destek veriyor çünkü Ukrayna’daki savaşta tüm NATO ülkeleri Rusya’ya karşı duruyor, sadece Türkiye Rusya’ya destek veriyor. Onun için bu savaşta sadece Rusya taraftar istiyor ve Türk devleti de bu desteği sağlıyor. Bu da şu anlama geliyor ki, tüm devletler halklar üzerinden çıkar elde etmeye çalışıyor” şeklinde konuştu.

‘Tarihi durumlardan çıkar sağlamak istiyor’

Yaklaşan Türkiye seçimlerine değinen Derya Remezan, konu hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye’de yaklaşan bir seçim var ve Erdoğan planlarını devreye koymaya hazırlanıyor. Erdoğan tarihi durumlardan çıkar sağlamak ve anayasa kanunlarını kendisine göre yapmak istiyor. 14 Mayıs 1950'de Demokrat Parti’nin Cumhuriyet Halk Parti’yi yendi. Erdoğan 14 Mayıs’ta bu durumu tekrarlamak için bu tarihi verdi. Asıl amaç radikal islamı yaymaktır."

‘Erdoğan faşist bir politika izliyor’

Derya Remezan, Türk devletinin kadın haklarını yok saydığını belirterek, kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’nin de iptal edildiğini hatırlattı. Tayyip Erdoğan’ın gerek sözleriyle gerekse de politikalarıyla kadınları hedef aldığına dikkat çeken Derya Remezan, “Bu durum muhalefete avantaj sağlıyor. Öte yandan Erdoğan radikal islama bağlı kesimleri ikna edip oylarını kazanmaya çalışıyor. Erdoğan'ın ne kadar faşist bir politika izlediğini biliyoruz ve seçimi kazanmak için her yöntemi deneyecektir. Bugün milletvekilleri, gazeteciler, siyasetçiler, ünlü şahsiyetler, aydınlar ve topluma öncülük eden insanlar hapishaneye atılıyor. Bütün bunlar muhalefete avantaj sağlayarak Erdoğan’ın faşist politikasını ortaya çıkarmaya yarıyor. Türkiye’deki seçim bir ölçüde bölgedeki durumu da belirleyecek, Erdoğan'ın partisi tekrar kazanırsa bölgeye yönelik tehdit ve saldırılar devam edecek, fakat Erdoğan başarısız olursa yeni sistem nasıl olacak ve komşu devletleri nasıl etkileyecek, bunu ilerleyen zamanlarda göreceğiz” dedi.