MSD’li Dalya Henan: Türkiye’nin hedefi demokratik sistemimizdir

Türk devletinin Kürdistan'a yönelik saldırılarını değerlendiren MSD Yönetim Kurulu Üyesi Dalya Henan, “Amaç halkı ve Özerk Yönetimi yok etmektir” diyerek, halka bu politikalara karşı duyarlı olmaları ve sistemlerine sahip çıkmaları çağrısı yaptı.

RONAHÎ NÛDA

Qamişlo- Türk devleti Kürdistan genelinde Kürt halkına yönelik ağır saldırılar gerçekleştiriyor. Kuzey Kürdistan'da halkın iradesiyle seçilen belediyelere kayyım atarken, Kuzey ve Doğu Suriye ve Güney Kurdistan topraklarına da her gün işgal saldırısı düzenliyor.  Tüm bu soykırım ve işgal saldırılarına karşıda dört parça Kurdistan ve dünyanın farklı ülkelerindeki Kürtler ve dostları mücadeleyi büyüterek yanıt veriyor.

Konuya ilişkin konuştuğumuz Demokratik Suriye Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Dalya Henan, Türk devletinin Kürdistan topraklarına yönelik saldırılarını değerlendirdi. 

‘21’inci yüzyılda halkın iradesi ön plana çıkıyor’

Ortadoğu’da özellikle son 13 yılda yaşanan savaşların halkın yaşamını zorladığını belirten Dalya Henan, savaşın ilk aktörünün de Türk devleti olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti:

“Türk devletinin bir kez daha Osmanlı tarihine dönmeyi umut ettiğini görüyoruz. Projesini Arap ülkelerinde yaymak için birçok olumsuz rol oynadı. Türk hükümeti, DAİŞ çetelerinin Suriye ve Irak'a saldırmasını destekledi. Hatta Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta dahi Türk devleti olumsuz rol oynadı. 21’inci yüzyılda halkın iradesi ön plana çıkıyor. Yıllarca ezilen, hak ve demokrasiden mahrum kalan halklar, insanların eşitliği temelinde toplumun barış ve huzur içinde bir arada yaşamasına izin vermeyen ülkelere karşı bugün seslerini yükseltiyor. Şu ana kadar Suriye topraklarının yüzde 20'si Türk devleti tarafından işgal edilmiş durumda. Güney Kürdistan'da çok ağır saldırılar gerçekleştirdiğini, kimyasal silah kullandığını sık sık görüyoruz. Türk devleti zihniyeti gereği tek devlettir, yanından hiçbir milleti kabul etmez, dolayısıyla her zaman saldırıyor.”

‘Toplumumuzun bu saldırılara karşı tavır alması gerekiyor’

Dalya Henan, Türk devletinin Kuzey Kürdistan'da halk seçtiği belediye başkanlarını görevden alarak, kayyım atamasına da tepki göstererek, "Kuzey Kürdistan'da yapılan seçimlere Türk devleti çok müdahale etti. Yapılan seçimleri herkes takip etti, halk kendi iradesiyle belediye başkanını seçti ama Türk devleti bir kez daha seçilmiş belediye başkanını tutuklayıp, yerlerine kayyım atadı. Bu da bu saldırıların demokrasiye yönelik saldırılar olduğunu gösteriyor. Kişilerin, toplulukların, halkların haklarına yönelik saldırıdır. Toplumumuzun bu saldırılara karşı tavır alması gerekiyor. Türk devletinin oynadığı olumsuz role karşı toplumun uyanık olması gerekiyor, sadece toplumun değil, uluslararası güçlerin de tepki göstermesi gerekiyor” diye konuştu.

‘Özerk Yönetimi her gün saldırılarla tehdit ediliyor’

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin Türk devleti tarafından her gün saldırılarla tehdit edildiğini dile getiren Dalya Henan," MSD olarak demokratik bir Suriye'ye öncülük ediyoruz. Halkların eşitliğine dayalı olarak demokratik bir şekilde birlikte yaşamak bizim projemizdir. Ama Özerk Yönetim sisteminin her gün işgalci Türk devletinin hedefinde olduğunu görüyoruz. Özerk Yönetim halkın iradesi ve seçmenlerin birliği ile ilan edildi. Bölgemiz çetelerin ve Türk devletinin birçok saldırısına maruz kaldı. Halk tüm saldırılara karşı kendini yönetebilecek noktaya geldi. Bugün bu ülkenin çocukları öncüdür. Bu ülkeyi dışarıdan hiç kimse yönetemez. Türk devleti, her defasında farklı bahanelerle saldırıyor. Uluslararası yasalara göre hiçbir ülke diğer ülkelere zorluk çıkarmamalıdır. Ülkenin bölünmemesi için işgalin sona ermesi gerekiyor. Bugün Türkiye, Suriye'yi böldü ve işgal etti. Türk devleti bu uluslararası hukuka saygı göstermeli ve işgal sona ermelidir" dedi.

‘İşgal sona ermeli, ülkeyi terk eden insanlar topraklarına dönmeli’

MSD olarak, demokratik bir Suriye için her kesimle görüşmeye açık olduklarını kaydeden Dalya Henan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Suriye'de toprak ve halk birliğinin sağlanması ve korunması gerektiğini hepimiz biliyoruz. MSD olarak biz Suriye'nin bir parçası ve Suriye vatandaşı olduğumuz için bu konuya hassasiyetle yaklaşıyoruz. Projelerimiz Suriye'ye yönelik olmalı ve tüm projelerimiz Suriye'ye hizmet etmelidir. Biz de diyoruz ki bu işgal sona ermeli, ülkeyi terk eden insanlar topraklarına dönmeli. Suriye'de barış ve istikrarın sağlanması, çatışmaların sona ermesi ve köklü bir çözümün oluşması için 22 ve 54 Sayılı Kanunlara uyulması gerekiyor. Bu da ancak demokratik bir anayasayla, demokratik ve merkezi olmayan bir ülkeyle mümkündür.”

‘Türk devletinin topraklarımıza saldırıları tecavüzdür’

Dalya Henan, Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına yönelik saldırılarını şu şekilde değerlendirdi: "Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına yönelik saldırıları tecavüzdür. Kuzey ve Doğu Suriye'de kurulan sistem sayesinde halk kendisini yönetmektedir. Türkiye'nin iç güvenliğine hiçbir etkisi yoktur ve topraklarına yönelik herhangi bir tehdit oluşturmamaktadır. Kuzey ve Doğu Suriye'den Türkiye'ye herhangi bir saldırı olmadı. Saldırılar her zaman Türkiye tarafından yapılıyor. Bu yılın başında bölgelerimizin altyapısının nasıl ağır saldırıya uğradığını hepimiz gördük. Bunun sonucunda halka hizmet veren kurumlar hizmet dışı kaldı. Saldırılar sonucunda kurumlar, siviller ve kadınlar hedef alındı. Şu anda bile insanların tarlaları hedef alınıyor ve yakılıyor. Bütün bunlar ne anlama geliyor? Topluma baskı yapıyorlar, bir yandan göç kapısını açıyorlar. Bu saldırılar belediye seçimleri sırasında arttı. Özerk Yönetim, belediye seçimlerinin yapılması ve halkın ülkesine ve kurumlarına hizmet edebilmesi için bir zaman belirledi. Topluma ait olan ve Türkiye'nin güvenliğine tehdit oluşturmayan bir kurumdur ancak Türk devleti bir kez daha Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırı tehdidinde bulunmuştur. Halka karşı uygulanan politika, halkı yok etmeye yönelik yürütülen kirli politika artık etkili olmuyor, Türk devletinin hoşgörüsüzlüğü artıyor.”

‘Halkımız işgal planlarından haberdar olmalı’

Dalya Henan, son olarak şunları dile getirdi: "Yapılan saldırı ve tehditlere karşı halkımızın önlem alması gerekiyor. Kazanımlarımız tehlikede, her gün saldırılar oluyor, siviller hedef alınıyor. Birkaç gün önce sınırda bir genç, Türk devletinin hedefi oldu. Türk devletinin tek hedefi halkı ve Özerk Yönetim'i yok etmektir. Bu ilkelerden hareketle toplumumuz uyanık olmalı ve birliğini güçlendirmelidir. Gelin bu güncel saldırılardan kurtulmak ve demokratik projelerimize sahip çıkabilmek için tüm birimlerde birlik ve beraberliğimizi güçlendirelim.”