Mizgîn Hesen: Savaş en çok kadın ve çocukları etkiliyor

Savaştan en çok kadın ve çocukların etkilendiğini söyleyen Mizgîn Hesen, Suriye'de barışçıl bir ortamın yaratılması, haklarının ve yaşamlarının güvence altına alınması için herkesi Türk devletinin saldırılarına karşı birlik olmaya çağırdı.

ROJ HOZAN

Qamişlo – Suriye'de on yıla aşkındır süren savaş ve çatışmalardan en çok kadınlar etkileniyor. Çatışmalar derinleştikçe kadına yönelik şiddet, istismar ve katliam da artıyor. Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinde Türk devleti ve ona bağlı çeteler kadınlara yönelik ağır hak ihlallerini devreye koymuş durumda. Konuya ilişkin Suriye Kadın Haklarını Koruma ve Araştırma Merkezi Yöneticisi Mizgîn Hesen, değerlendirmelerde bulundu.

“Bölge talan, yıkım ve göçle karşı karşıya”

Suriye'deki çatışmalar nedeniyle kadınların içine düştüğü durumu değerlendiren Mizgîn Hesen, bölgede on yıldır süren savaş durumuna dikkat çekti. Suriye’de büyük bir kargaşanın yaşandığına dikkat çeken Mizgîn Hesen, “Bu kargaşa ve çatışmalar nedeniyle talan, yıkım ve göçler yaşandı. Her ne kadar bundan tüm Suriye halkları etkilense de en çok zarar gören ve etkilenen kesim ise kadın ve çocuklardır. Bu mevcut durumu siyasi, toplumsal ve ekonomik boyutlar olmak üzere üç açıdan değerlendirebiliriz. Bu üç yön savaşta önemli rol oynadı” dedi.

“Taciz, tecavüz ve katliamlar yaşanıyor”

Kadının toplumun temeli olduğuna dikkat çeken Mizgîn Hesen, “Çünkü kadın yok edilirse o toplum da kökünden yok olur. Suriye bir savaş alanı haline geldiği gibi, toplumunda da büyük bir kopukluk ve yabancılaşma yaratılmıştır. Savaş ve şiddetli saldırılar nedeniyle toplumun güvenliği yok edildi. Suriye topraklarında çeteler, Türk devleti ve DAİŞ çok ciddi ve olumsuz etkiler yaratmıştır. Suriye rejimi egemenliği döneminde de kadınların hukuki ve seçimler açısından sorunları vardı. Ancak durum az çok biraz daha iyiydi. Öyle ki Suriye'ye hiçbir yabancı güç müdahale etmedi. Ama şimdi büyük değişimler yaşanıyor. Çocuk yaşta zorla evlendirme meselesi dışında toplumsal geleneklerin kadınlara uygulanması, kadına yönelik taciz, tecavüz ve katliamlar yaşanıyor” ifadelerinde bulundu.

“Operasyonlar kötü sonuçlar doğurdu”

Özerk bölgesindeki kadınların durumuna ve Türkiye’nin bölgeye yönelik saldırılarının kadınlar üzerindeki etkisine işaret eden Mizgîn Hesen, “Özerk Yönetim bölgesindeki kadınların durumu biraz daha farklı. Demokratik sistemin oturtulmasıyla birlikte kadınlar hukuk ve birçok faklı çalışmada kazanımlarını kalıcılaştırdı. Ancak bu kadınların kölelik biçimlerinden ve toplum geleneğinden tamamen kurtulduğunu söyleyemeyiz. Ekonomik anlamda da kadınların kazanımları arttı. İşgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine yönelik saldırıları ve operasyonları çok kötü sonuçlar doğurdu ve birçok kadın sorununun ortaya çıkmasına neden oldu” şeklinde konuştu.

“Göçmenler zulüm altında”

Operasyonlar nedeniyle toplumun birçok kesiminin etkilendiğini söyleyen Mizgîn Hesen, “Kadınlar yaşamın sorunlarıyla baş başa bırakıldı. Toplum içinde istikrarsız bir şekilde yaşıyor. Bu durum bir dağılma yaşattı. Mevcut durum göçe neden oldu. Bunun siyasetle bağlantısı da var ve bu durum insanların hukuki yanlarının kaybolmasına ve ilk olarak kendisi ve ailesini düşünmesine neden oldu. Kampların ve göçmen kadınların durumunu yakından izliyoruz. Onların büyük zulme uğradığını gördük. Bu nedenle toplumun mevcut durumdan tam anlamıyla haberdar olması için kadınların durumlarını anlatmalarını istiyoruz” diye belirtti.

“Çocukların eğitim hakkı elinden alındı”

Savaşın ve saldırıların çocuklar üzerindeki etkisine de dikkat çeken Mizgîn Hesen, son olarak şunlara yer verdi: “Mevcut durum çocukları da etkiliyor. En basit imkansızlıklar çocukların yaşama karşı kin ve nefretle dolmasına neden oluyor. Bu durum ayrıca çocukların kötü şeylere yönelmesine neden oluyor. Çocukların haklarının ve okula gitmelerinin uluslararası anlaşmalarla güvence altına alındığı bir yerde, bu hakkın çocukların elinden alındığını görüyoruz. Göç mağduru çocuklar yemeksiz kalıyor, okul hakkından mahrum bırakılıyor ve en basit haklarından oluyor. Bu nedenle Suriye'deki durum kadınları ve çocukları çok acı bir şekilde etkiliyor.

Saldırılara karşı birlik çağrısı

Vahşi düşman tüm kötü yöntemlerle kadın iradesine saldırıyor. Ancak yine de örgütlü kadınların boyun eğmediğini ve direndiğini söylüyoruz. İki çizgi birlikte yürütüldü. Mülteci durumlarının etkisinden kurtulabilen örgütlü kadınların mücadele çizgisi ve kendisini kötü durumlardan kurtaramamış, kendi iradesini arayan kadınlar çizgisi bu.  Türk devletinin şimdiye kadar yürüttüğü tehditler ve bölgeye yönelik saldırıları, kadın ve çocuklar için büyük insani felaketlere neden oluyor. Kadın Haklarını Koruma ve Araştırma Merkezi olarak, Suriye'de barışçıl bir ortamın yaratılması, haklarının ve yaşamlarının güvence altına alınması için herkesi Türk devletinin saldırılarına karşı birlik olmaya çağırıyoruz.”