Medya Efrin: Arin’den Zehra’ya mücadele ruhunu örgütlemeliyiz

“Türk devletinin saldırılarına karşı Arin'in, Rêvan'ın, Avêsta'nın, Zehra Berkel'in, Zeyneb Saroxan'ın ruhunu canlandırarak örgütlenmeliyiz” diyen Kongra Star’dan Medya Efrin, halka birlik çağrısında bulundu.

RONAHÎ NÛDA 

Qamişlo - Rojava Devrimi’nin ilk meşalesi 19 Temmuz 2012’de Kobanê’de yakıldı ve dünyanın başına bela olan IŞİD çeteleri burada yenilgiye uğratıldı. Bu anlamda Kobanê şehri bütün dünya için kutsal bir yer olarak görülürken, 1 Kasım tarihi de “Dünya Kobanê ile Dayanışma Günü” ilan edildi. Kobanê, Kuzey ve Doğu Suriye halklarına umut aşılarken, bu bölgelerin çetelerin elinden kurtarılmasına da vesile oldu. Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine yönelik son saldırılar ve bu saldırıların amacı ile ilgili olarak Qamişlo Kantonu Tirbesiyê ilçesi Kongra Star Yönetim Üyesi Medya Efrin, görüşlerini paylaştı.

‘19 Temmuz süreci Kobanê'den başladı’

Rojava Devrimi’nin ilk kıvılcımına dikkati çeken Medya Efrin, halkın bu devrimle örgütlenmeye başladığını dile getirerek, “Çeteler devrimin başında örgütlendi ve daha sonra toplanıp kendi adlarını birleştirdiler. O sırada çeteler Kobanê kentine bağlı Şêxler köyüne girdi. Biz de harekete geçtik ve yurtsever halkımızla beraber örgütlendik, bir gecede bütün devlet makamlarını ellerinden aldık. Biz o devlet dairelerini ellerinden almasaydık o daireler çetelerin eline geçecekti. 19 Temmuz süreci Kobanê'den başladı ve bir günde tüm devlet mekanlarını ele geçirebildik, her yerde Kürt bayrakları dalgalandı, bu isyan tüm Rojava Kürdistanı’na yayıldı, biz her yerde örgütlendik” dedi.

‘Büyük bir fedakarlık ile Kobanê kurtarıldı’

Kobanê’de 2014 yılında YPJ-YPG güçlerinin çetelere karşı zaferi nasıl garantiye aldıklarını anlatan Medya Efrin, “Erdoğan liderliğinde Kobanê bir kez daha düşürülmek isteniyor. Erdoğan 2014'te yaptığı açıklamada ‘Kobanê düştü düşecek’ diyordu ama Kobanê düşmedi. Kobanê'de çetelerin yok edilmesi Erdoğan'ın yenilgisi anlamına geliyordu. Halkın çocukları büyük bir fedakarlıkla Kobanê’yi kurtardı. Kobanê’yi çetelerden kurtaran da öncü kadınlardan olan Arîn Mîrkan gibi savaşçılardır” diye belirtti.

‘Devrimin kazanımlarını yok etmek istiyorlar’

Türk devletinin 19 Kasım'da Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik gerçekleştirdiği saldırıları değerlendiren Medya Efrin, sözlerine şöyle devam etti: “Önder Apo ilk olarak Kobanê'ye ayak basmıştı. Devrim orada başladı ve IŞİD orada yok edildi. Erdoğan, müttefikleri ve NATO bu başarıyı hazmedemiyor. Bugün bir kez daha Kobanê'nin hedef haline geldiğini görüyoruz. Türk devleti birkaç gündür Suriye'nin tüm kuzeyini ve doğusunu bombalıyor ve her açıklamasında 30 kilometreyi aşmayacağını söylüyor fakat Dêra Zor, Şedadê ve Hol’u da bombalıyor. Sadece sınırları hedef almıyorlar aynı zamanda devrimin kazanımlarını da yok etmek istiyorlar. Devrimin ilk yıllarında sadece Kürtler çalışmalar yürütüyordu ama bugün öyle değil, diğer milletlerle de çalışıyoruz ve Kürtler yalnız değil."

‘Halk birlik olmalı’

Halkın bu saldırlar karşısında birlik olması gerektiğini vurgulayan Medya Efrin, halkın devrimin kazanımlarına sahip çıkması gerektiğini vurguladı. Medya Efrin, “Bu son saldırlar sıradan saldırlar değil çünkü düşman her zaman sonuna kadar saldırmak için hareket halinde bulunuyor. Türk devletinin yandaşları da var. Bugün Amerika ve Rusya burada ama bu saldırılarda onların da parmağı var. Saldırılarda bölgenin tüm altyapısı hedef alınıyor ve uçakların Hol Kampı’na saldırdığını görüyoruz çünkü çetelerin oradan kaçmasını ve bu şekilde saldırılara devam etmek istiyorlar. Bugün Türk devleti uçaklarla saldırıyor, saldırıların karadan da gelme ihtimali var” şeklinde konuştu.

‘Başkaldırı ruhuyla devrimimizi kazanmalıyız’

Kobanê, Minbic ve Til Rifat'ın hedef alındığını ancak saldırıların bu bölgelerle sınırlı kalmayacağını dile getiren Medya Efrin, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Türk devletinin hayali Girê Spî’den Reqa’ya, Kobanê'den Dêr Zor'a kadar tüm bölgeleri birbirinden ayırmak istiyor. Kuzey ve Doğu Suriye halkı Türk devletinin bu politikasını kabul etmemeli ve her zaman tetikte durmalı. Arin'in, Rêvan'ın, Avêsta'nın, Zehra Berkel'in, Zeyneb Saroxan'ın ruhunu canlandırarak örgütlenmeliyiz. Her zaman sokaklarda olarak Türk devletine geçit vermemeliyiz. Devrimci halk savaşı sistemi içinde örgütlenerek Rojhilat Kürdistan'ın başkaldırı ruhuyla devrimimizi kazanmamız gerekmektedir.”