Lübnanlı kadınların siyasi alandaki varlıkları ve seçimler (1)

İki gün sürecek dosyamızda kadınların temsil ve karar alma mekanizmalarında yer almaları ve son seçim adaylarına odaklanacağız.

Lübnan uzun zamandan bu yana kadınların temsil süreçlerinde yer almasının tartışıldığı bir ülke. Kadınların seçme ve seçilme hakkına sahip olmasının üzerinden neredeyse 70 yıl geçmesine rağmen hala kadınların karar alma süreçlerine katılımına henüz şahit olunamadı. İki gün sürecek dosyamızda kadınların temsil ve karar alma mekanizmalarında yer almaları ve son seçim adaylarına odaklanacağız.

SÛZAN EBÛ SAÎD

Beyrut – Geçen yüzyılın ortalarından bu yana faaliyet gösteren aktivistler, insan hakları savunucuları ve feministlerin çabaları sürekli farklı iktidarların engellemeleri ile karşı karşıya kalıyor. Ancak bu, kadınların mücadele ederken bazı kazanımlar elde etmedikleri anlamına gelmiyor. Mücadelelerinin dikkate alınması ve büyüyerek bir güç haline gelmesi buna en iyi kanıt olarak gösteriliyor. Bu aynı zamanda seçimlere katılan kadın aday sayısında da kendisini gösteriyor. Geleneksel siyasi güçlerin çoğunluğu, kadınların siyasi alandaki varlığını ortadan kaldırmayı başaramadı.

Kadınlar hazır

Lübnan’da yapılan son siyasi seçimlerde özellikle de parlamento seçimlerine katılım, aktif bir feminist hareketi yansıtıyordu. Bu yılki seçim listelerinin sayısı 65'i kadın olmak üzere 103'e ulaştı. Diğer yandan 2022’deki tüm seçimlerde toplam kadın aday sayısı yüzde 15 yani 157 idi. İki kişinin adaylığını geri çekmesiyle birlikte sayı 155’e indi. Bu sayı 2018’de yüzde 11 olan yani 111 kadın sayısına göre artış olduğunu gösteriyor. Ancak 2018 yılında kazanan kadın sayısı yüzde 5’i geçmedi. Bu oran dünya düzeyinde çok düşük bir oran olarak gösteriliyor. Çünkü kotanın olmayışı ve parlamento yasalarının çıkartılmaması kadınlar önünde bir engel olarak görülüyor.  Seçim listelerinin büyük kısmını erkekler oluşturuyor ve hala ataerkil zihniyet egemen. Her şeye rağmen bu rakamlar Lübnanlı kadınların siyasi alana girmeye hazır olduğunu gösteriyor.

Kadınları güçlendirmek

Lübnan'da kadınların çoğunluğunu (5 kadın ve bir erkek) içeren tek liste olan "Beyrut Benim Şehrim” listesinden Beyrut'un ikinci bölgesinden Ortodoks koltuğundan aday olan siyasi aktivist Paula Rubeiz, tüm ihtimallere karşın mücadeleden vazgeçmeyen bir isim. Paula Rubeiz, ‘Beyrut Benim Şehrim’ diyerek sokak mücadelesi veren grubun çalışmalarının ardından siyasete girmeye karar verdim. 2016'dan beri temel amacım ülkenin tüm sorunlarıyla ilgilenmektir. En önemlisi de kadın sorunudur” dedi. Kadınların kararlarından sorumlu olmalarının önemli olduğunu ifade eden Paula Rubeiz, “Çünkü kadınlar kendileri için yapmak istediklerinin en doğru olanını seçerler. Parlamentoya girmemizin sorumluluklarından biri de özellikle toplumun yarısı olduklarını bilerek kadınların güçlendirilmesidir. Kadınlar olarak yan yana durmalıyız” diye belirtti.

Kadınlara yönelik adaletsizlikler

Chouf ve Aley'deki Demokratik Topluluğu’nun Maronit koltuğundan aday olan Dr. Habouba Aoun da,  “Ben, Balamand Üniversitesi'nde halk sağlığı ve kalkınma alanında yüksek lisans programında okuyan bir akademisyenim. Şuan Toplumsal Kalkınma Departmanı Direktörü’yüm. Çalışmalarımız ülke genelinde sağlık ve kalkınma alanında farklı topluluklara yönelik hizmetleri içeriyor. Bu nedenle kalkınmanın önemi özellikle kadınların rolü ve ihtiyaçları etrafında dönüyor. Ailenin bir bütün olarak ihtiyaçlarının yanı sıra, kadınların ihtiyaçları da dikkate alınmalıdır. Kadınlar ailenin temel taşıdır. Anne, kız, kız kardeştir. Evde ücretsiz çalışandır. Haklarını yerine getiriyor. Bu yüzden de kadınlara olan ihtiyaç göz önüne alınmalıdır” şeklinde konuştu.

Kalıplaştırılan cinsiyetçilik

Kadınlara yönelik cinsiyet ayrımcılığı ve kadınlara yönelik yasaların adaletsizliği ile ilgili olarak da konuşan Habouba Aoun, “Maalesef toplumsal cinsiyet görüşleri kalıplaştırıyor. Bu da her alanda kadınlara yönelik haksızlığı artırıyor. Kadınlar tamirci, elektrikçi, taksi şoförü olarak çalışabilirler. Yine ülkedeki en yüksek akademik, profesyonel ve politik pozisyonlarda da yer alabilirler. Ancak ne yazık ki yasalarda onlara karşı çok sayıda haksızlık ve ayrımcılık var. Kadınlara yönelik ayrımcılığı, şiddeti ve istismarı azaltmak için tüm siyasi, ekonomik ve diğer alanlarda kadınların küresel anlamda çabalarının olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Çevrenin önemi

Akademisyen ve Beyrut’taki ABD Üniversitesi’nde analitik kimya uzmanı olan Najat Saliba, Chouf ve Aley ilçelerinden Maroni koltuğundan aday. Lübnan'ın kirliliği üzerine yaptığı yüzlerce bilimsel deney sonunda siyasetçilere önerilerde bulunduklarını ifade eden Najat Saliba, bunların göz önüne alınmadığından ve kağıt üzerinde kaldığından bahsetti. Doğa üzerindeki çalışmanın önemine değinen Najat Saliba, “Lübnan’da insanları eğitmeyi, kurtarmayı, yaşam ve çevre kalitesini iyileştirmeyi amaçladığımdan kaynaklı aday oldum” dedi.

Kadınlar için çalışacak

Parlamentoya girdiğinde önüne koyduğu planlardan söz eden Najat Saliba, “Bir kadın olarak, kadınların korunması ve karar alma mekanizmalarına yüzde 50 oranında ulaşmaları için Kişisel Statü Yasaları üzerinde çalışacağım. Ataerkil zihniyetin toplumların kaderini belirlemeleri artık kabul edilecek bir durum değildir. Kadınlara imkanlar sağlanırsa yetenekli ve etkili bir gruptur. Kadınlar üzerindeki adaletsizlikleri bilmiyordum. Buna çok şaşırdım” diye belirtti.

Yarın: Kadın adaylar: Kadın sorunları temel gündemimiz olacak