‘Kobanê varlık ve yokluk savaşıdır’

Özgür yaşam felsefesiyle gelişen Rojava Devrimi, 134 gün süren Kobanê direnişiyle gerçekleşti. Türk devleti, tüm kadınları ve halkları direniş ve özgürlükte buluşturan Kobanê’yi işgal tehdidiyle halkların ve kadınların geleceğini hedef alıyor.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê - Rojava Devrimi 19 Temmuz 2012’de Kobanê’de başladı. Ocak 2014’te Kuzey ve Doğu Suriye topraklarında “Demokratik Ulus” anlayışı temelinde Demokratik Özerk Yönetim ilan edildi. Özerk yönetim 3 kanton şeklinde örgütlenirken devrimin başladığı Kobanê’de bu kantonlardan biriydi. Devrimin başlamasından hemen sonra Türk devleti güdümündeki silahlı grupların birçok saldırısına uğrasa da 2014’de ilan edilen Demokratik Özerk Yönetimle özyönetimini örmeye devam etti. Rojava Devrimi “Jin Jiyan Azadi” felsefesiyle kadınlar öncülüğünde gelişimini sürdürürken erkek egemen sistemin son hali kapitalist modernite güçleri, İŞİD’i Kobanê’ye saldırttı.

2014 yılının Eylül ayında IŞİD çeteleri Rojava'nın küçük bir şehri olan Kobanê’ye en büyük işgal saldırısını başlattı. 134 gün süren saldırı ve direniş sürecinde dört parça Kürdistan’da Kürt halkı yine dünya çapında özgürlükçü insanlık ve kadınlar Kobanê için seferber oldu. 26 Ocak 2015’te Kobane’nin özgürleştirilmesinin hemen ardından Türk devleti daha açık bir biçimde sahneye girerek Kobanê’yi tehdit etmeye ve bombalamaya başladı. Son yıllarda Kobanê üzerinde giderek artan Türk işgal tehditleri 20 Kasım’dan bu yana üst düzeye ulaştı.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Kobanê Kantonu Aydınlar Birliği Eş Başkanı Felek Yusif’le Türk devletinin Kobanê’yi işgal tehditlerini, şehrin halklar ve kadınlar açısından anlamını konuştuk.

‘Direniş insanlık tarihine imzasını attı’

Kadim Kürt şehri Kobanê  birlik, dayanışma ve öncülük konusunda somut bir tarihe sahip. Bu anlamda Kobanê, Kürtler, kadınlar ve insanlık için ne anlama geliyor?

Kobanê küçük bir Kürdistan şehridir fakat Kobanê’de gerçekleştirilen direniş Kürdistan ve insanlık tarihine imzasını attı. Kobanê şehir merkezi tamamıyla Kürt’tür. Yine Kürtler köylerde de yaşıyor. Kobanê ilçe ve köylerinde Arap halkından vatandaşlarda yaşıyorlar. Kobanê halkı aşiret kültürüne bağlı. 1979 yılında Önder Apo’nun Kuzey Kürdistan’dan Kobanê’ye geçmesi buradaki halkta yurtseverliği daha fazla güçlendirdi. Önder Apo’nun bölgemizde kalması Kobanê tarihi açısından önemli bir sayfadır. Halk o zamandan bu yana yaşam ve çalışmalarını özgürlük ve kurtuluş ideolojisi temelinde örgütledi.

‘Direniş kadın öncülüğünde gelişti’

Bilindiği gibi Rojava Devrimi’nin ilk kıvılcımı Kobanê’de çakıldı. Tüm dünyaya korku salan vahşi katliam ve uygulamaların sahibi DAİŞ’te ilk yenilgisini Kobanê’de yaşadı. Kürt kadınlar öncülüğünde Kobanê Direnişi’nde birlik olundu. Dile getirdiğimiz bu konular Kobanê isminin tarihe sembol bir isim olarak geçmesine neden oldu. Yine 1 Kasım tüm dünyada “Dünya Kobanê Günü” olarak karşılanıyor. Rojava Devrimi üzerine kurulan planların Kobanê’de boşa çıktığını söyleyebiliriz. Yine Kobanê’deki Özgür Kadın heykeli Kürt kadınlarının mücadele ve kahramanlık sembolüdür. Çünkü Kobanê Direnişi kadın öncülüğünde gelişti ve başardı. Şu ana kadar da Kobanê isminin Kürtler, bölge ve dünya halkları için anlamı güçlüdür. Yine Kobanê halkı kültür, tavır, dil ve duruşuyla tanınıyor.

‘Dünyaya model olduk’

Rojava Kürdistan Kadın Devrimi “Jin, Jiyan, Azadi” felsefesiyle Kobanê’de gelişti. Bu temelde Kobanê’nin kadınlar açısından nasıl bir önemi var?

Daha öncede belirttiğim gibi Kobanê aşiret kültürünün güçlü olduğu bir alan. Bunun beraberinde getirdiği bazı olumsuz yönlerde var. Bu durum kadınların durumuna da yansıdı. Duruşuyla tanınan bazı ünlü kadınların olduğu doğrudur ama genel olarak Kobanê kadınları ev sınırları içindeydi. Önder Apo'nun gelişiyle bu durum biraz değişti, Kobanê halkı ve kadınları Önder Apo'nun ideolojisi etrafında kenetlendi. Önder Apo’nun gelişi bizim için felsefeyle tanışma, aydınlanmaya ve bilgiye doğru yola çıkış günüdür. 1979'dan beri bu felsefe temelinde örgütleniyor ve kendimizi eğitiyoruz. 19 Temmuz Devrimi’ni “Jin, Jiyan , Azadî” felsefesiyle gerçekleştirdik ve bu devrimle yüzlerce başarıya imza attık. Özerk-özgün sistemlerimiz, kurumlarımız, akademilerimiz ve organizasyonlarımız var. Eş başkanlık düzeyinde, dünyaya model olduk. Bu durum uluslararası düzeyde ilgi uyandırdı ve Kobanê savaşının ardından onlarca kadın heyeti şehrimizi ziyaret etti. Nasıl ki “Kobanê” ismi küreselleşti Kürt kadınları da aynı şekilde görüldü ve mücadeleleri kabul gördü.

‘Kadın mücadelesinin çizgisi küreselleşti’

Elbette insanlık tarihinde Clara Zetkin, Mirabal kardeşler, Rosa Luxemburg’un verdiği mücadeleyle tarihi değiştiren, yaşamın birçok alanında öncü olan binlerce kadın vardır. Ama özellikle şu noktayı vurgulamak istiyorum, geçmişteki kadın mücadeleleri ve isyanları tek ülkeye sıkışıp kalmıştı. Bu nedenle Rojava Devrimi ile birlikte erkek devlet zihniyetine karşı kadın mücadelesinin çizgisi küreselleşti. Kobanê Direnişi ve 19 Temmuz Devrimi’yle dünya kadınları artık öncülüğü, mücadeleyi, direnişi ve başkaldırıyı tanıdı. Bugün kadın mücadelesi ve direnişi küreselleşti ve artık dünya kadın kongrelerinin yapıldığı noktaya geldik. Bu durum, Önder Apo'nun felsefesine ve kadın analizlerine dayanmaktadır. Nasıl insanlık ve tarih kadının kaybedişiyle yoldan çıktıysa, bunun düzeltilmesini de kadınlar sağlayacak.

‘Osmanlı hayallerine cevap verildi’

Kürtlerin geleceği açısından tarihte önemli bir yere sahip olan Kobanê, Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadın devriminde de anlamlı bir rol ve misyon üstlendi. Türk devleti kadınlar açısından böyle bir role sahip olan Kobanê’ye işgal tehditleriyle neyi hedefliyor?

IŞİD'in yenilgisi, YPJ savaşçılarının önderliğinde binlerce Kürt gencinin katılımıyla gerçekleşti. Önder Apo'nun tek sözüyle herkes sel gibi Kobanê'ye aktı ve direnişe katıldı. Bu, Erdoğan'ın planlarını, projelerini ve ünlü "Eyn Arap düştü, düşecek" sözünü geçersiz kıldı. IŞİD'in yenilgisi Kobanê 'den başladı Kuzey ve Doğu Suriye’de IŞİD’in toprak işgaline Bahoz'da sona verildi.  Ocak 2015’de Kobanê’nin özgürleştirilmesi ardından Türk devletinin şehre tehdit, bombardımanları başladı ve durmadı. Bu durum Türk devletinin IŞİD’in yenilgisinin intikamını almak istediğini gösteriyor. Kobanê Direnişi, Kobanê’nin IŞİD tarafından işgaliyle Rojava Devrimi’nin ortadan kalkmasını uman Türk devletinin Osmanlı'nın hayallerine ve komplocu egemen güçlerin planlarına cevap oldu.

‘Kobanê güçlerin boğazında bir düğüm olmuştur’

Türk devleti öncülüğünde komplocu güçler, IŞİD’le  Kürdistan topraklarında bir İslam devleti kurmak istediler. Kobanê zaferiyle bu hayaller boşa çıkarıldı ve ulus, özyönetim, halkların birlik ve beraberliği, kadınların liderliği inşa edildi. Kuzey ve Doğu Suriye'de kurulan sistem ve yaşam biçimi, hegemonik güçlerin çıkarlarına aykırıdır. Bu nedenle Türk devletinin tehditlerine sessiz kalınıyor, bu güçlerin çıkarları bu noktada uzlaşıyor. Demokratik Ulus Projesi’ni ortadan kaldırırlarsa varlıklarını kalıcı kılabileceklerdir. Kobanê de bu güçlerin boğazında bir düğüm olmuştur.

‘Varlık yokluk sürecindeyiz’

Herkes farklı beklenti ve çıkar hesaplarıyla 2023'ü bekliyor. Bu temelde kendi çıkarları doğrultusunda bir seferberlik içindeler. Demokrasi ve özgürlüğe gönül veren Kürt kadınları ve halkı olarak nasıl bir süreçle karşı karşıyasınız?

2023 yılına girmemize sayılı günler kaldı.  Yeni yılda Ortadoğu'nun ve tüm dünyanın yeni bir süreçle karşı karşıya kalacağı biliniyor. Dolayısıyla Kobanê nasıl komplocu güçlerin planlarını boşa çıkarmada kilit nokta haline geldiyse, Kobanê'ye ve kazanımlarına sahip çıkmak aynı zamanda Kürt halkı ve Kürdistan'ın geleceğine sahip çıkmak demektir. Kobanê Direnişi mirası ve kazanımlarını kalıcılaştırmak bölge halklarının ve kadınlarının varlığı ve özgürlüğünü sağlamaktır.  Zaten Kobanê direnişi sadece Kürtler için değil tüm bölge halkları ve kadınlar içindi. Kobanê'de IŞİD’in tüm dünyaya yönelik tehdidi boşa çıkarıldı. Dolayısıyla bu zor günlerde insanlık ve dört parça Kürdistan Kobanê'ye sahip çıkmalıdır. Bilindiği üzere Kuzey Kürdistan'da Kobanê'ye destek verenler tutuklandı. Bu nedenle biz Kürt halkı olarak kadınların öncülüğünde dayanışma ve birliğimizi güçlendirmeli, direniş çıtasını yükseltmeliyiz. Önemli bir süreçteyiz. Bu süreç varlık yokluk sürecidir.  Ama diyoruz ki, Türk devletinin Kobanê’ye olası bir işgal harekatını Kobanê ve Kuzeydoğu Suriye halkları, kadınları olarak boşa çıkaracak ve bölgemize saldırılarına direnişimizle son vereceğiz.