HDP milletvekilleri: Bu hukuksuzluğa son verin

HDP milletvekilleri, Türkiye’nin başkenti Ankara’dan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulmasını isteyerek bir kez daha Adalet Bakanlığı’na seslendi.

Ankara- Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve avukatları ile görüştürülmesi talebi ile başlattıkları adalet nöbeti eylemi 10’uncu gününde devam etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) Dikmen Kapısı’ndan Adalet Bakanlığı’na doğru yürüyüşe geçen milletvekilleri Fatma Kurtulan, Murat Sarısaç, Abdullah Koç, Habip Eksik, Erdal Aydemir, Hüseyin Kaçmaz, Hasan Özgüneş, Erol Katırcıoğlu, Mahmut Toğrul, Celadet Gaydalı, Ayşe Sürücü, Nusrettin Maçin ve İmam Taşçıer polisler tarafından engellendi. Burada yapılan açıklamada Abdullah Öcalan’ın 24 yıldır ağır tecrit koşullarında tutulduğuna dikkat çekilerek 22 aydır kendisinden hiç bir şekilde haber alınamadığı da hatırlatıldı.

‘Anayasa’ya, uluslararası sözleşmelere ve hukuka aykırı’

Açıklamada tecridin Türkiye halklarının geleceğinin önündeki en büyük engel olduğu vurgulandı.

“Tam 22 aya yakındır bu iktidar döneminde de İmralı Cezaevi’nde de Sayın Öcalan ve diğer tutsaklar üzerinde bir tecrit sistemi uygulanmaktadır. Bu tecrit hem Türkiye Anayasası’na hem uluslararası sözleşmelere ve hukuka aykırıdır. Sayın Öcalan’ın tüm insani ve hukuki hakları gasp edilmektedir. Ne ailesi ne avukatlarıyla ne de kimseyle görüşmesine izin verilmemektedir. Bugün bu tecridin kaldırılmasının önündeki en büyük engelin uluslararası komployu gerçekleştiren, Ortadoğu ve Türkiye coğrafyasında barışın gerçekleşmesini istemeyen güçler olduğunu çok iyi biliyoruz. İktidarın bu güçlere emir erliği yaptığını çok iyi biliyoruz. Halklarımıza sesleniyoruz; bu tecridin bir an önce kaldırılması gerekiyor.”

‘En önemli aktör Öcalan’dır’

Tecridin sürmesi halinde halkların sorunlarının çözülemeyeceği ifade edilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Ekonomi her gün daha kötüleşir, yaşam daha da kötüleşir. Bugün Türkiye halklarının yaşadığı sorunların temelini Kürt sorunundaki çözümsüzlük ve savaş politikaları oluşturmaktadır. Kürt sorununun çözülmesindeki en büyük ve önemli aktör Sayın Öcalan’dır. Çözüm sürecinde Sayın Öcalan ile yapılan görüşmeler gösterdi ki barışın sağlanması ve Ortadoğu’da ortak bir yaşamın tesis edilmesi, Türkiye halklarının birlikte demokratik, eşit bir yaşam sürmesinin yolu, onurlu bir barıştan geçmektedir, Kürt sorunun demokratik barışından geçmektedir. Bunun da yolu tekrar müzakerelerin sürmesi, barışın sağlanmasıdır. Tıpkı çözüm sürecinde olduğu gibi tekrar İmralı kapılarının açılıp tekrar görüşmelerin gerçekleşmesinden geçmektedir.”

‘Umut hakkı için adım atın’

Adalet Bakanlığı’na seslenilen açıklamada “Sayın Öcalan üzerindeki İmralı tecrit sistemi derhal sonlandırılmalıdır. İmralı tecrit sistemi hem insanlık dışıdır hem de işkence yöntemidir. Bugün Sayın Öcalan’ın gasp edilen hakları kendisine verilmelidir. Umut hakkı kapsamında fiziki özgürlüğü için adım atılmalıdır. Umut hakkı her insanın insan haklarından kaynaklanan hakkıdır, fiziki özgürlük hakkı kapsamında kendisine tanınmalıdır. Buradan bir kez daha Adalet Bakanlığı’na bu tecridin somut nedeni olan, uygulayıcısı olan Adalet Bakanına sesleniyoruz: Bu hukuksuzluğa son verin, suç işlemeye son verin” denildi.