HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan muhalefete seslendi
Türkiye’nin topyekun tecrit altında tutulduğunu söyleyen Pervin Buldan, "Biz kadınlar başaracağız. Jin Jiyan Azadî sloganını tüm dünyada dalgalandıracağız" diyerek muhalefete de “İktidarın savaş politikaları karşısında sessiz kalmayın” çağrısı yaptı.
Ankara- HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Meclis Grup Toplantısı’nda Türkiye gündemine dair gelişmeleri değerlendirdi. Meclis Grup Toplantısı’na, HDP İzmir İl Örgütü binasında fail Onur Gencer tarafından katledilen Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz, Diyarbakır’da cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek için Adalet Nöbeti tutan Barış anneleri ve çok sayıda kişi katıldı.
“Adalet olsaydı şuanda yaşıyor olacaklardı”
Pervin Buldan, konuşmasına Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi Nagihan Akarsel’in suikasta uğrayarak katledilmesi ile başladı. Pervin Buldan, gazeteci Nagihan Akarsel’in katledilmesini kınayarak, ailesine başsağlığı diledi. Pervin Buldan, cezaevlerinde yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekerek son 9 ayda 63 tutuklunun farklı cezaevlerinde yaşamını yitirdiğine dikkat çekti.
“Aralarında ağır hastalıklara rağmen tedavi ve tahliye edilmeyen de vardı, işkence ile öldürüldüğü iddia edilen de, işkencelere dayanamayıp şüpheli şekilde intihar ettiği iddia edilen de. Garibe Gezer, Ferhan Yılmaz, Bazo Yılmaz, Abdulrezzak Şuyur, Halil Güneş, Vedat Erkmen, Bangin Muhammet ve diğerleri eğer bu ülkede gerçek bir adalet olsaydı şu an yaşıyor olacaklardı. İşte bu yüzden adalet hava kadar, su kadar önemlidir. Ve bu yüzden annelerin mücadelesi yaşam mücadelesidir.”
“Acil çözüm bulun”
Cezaevlerinde 604’ü ağır olmak üzere bin 605 hasta tutuklunun olduğuna işaret eden Pervin Buldan, “Aysel Tuğluk arkadaşımız bunlardan sadece biridir. Durumu acil olan hasta tutsakların tahliyeleri ATK’nin hukuk dışı raporları ile her gün engellenmektedir. İktidara ve kurumlarına yaşatma yükümlülüğünü buradan bir kez daha yüksek sesle hatırlatıyoruz. Her defasında da hatırlatmaya devam edeceğiz. İnsani, hukuki acil çözümler bulunması için başta Adalet Bakanlığı olmak üzere yetkili tüm kurumları derhal göreve çağırıyoruz. Cezaevlerinde ölümler yaşanırken siyaset başka neyi konuşabilir? Siyaset başka neyi tartışabilir anlamakta zorluk çekiyoruz. Parlamento ve siyaset, bu annelerin adalet feryadına kesinlikle kayıtsız kalamaz. Kalmamalıdır” şeklinde konuştu.
“Ülke tecrit altında”
İmralı’da yaşanan tecrit uygulamasına dikkat çeken Pervin Buldan, “İmralı’da Sayın Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecrit, Türkiye’nin demokratikleşmesini ve Kürt sorununun müzakereye dayalı çözümünü engellemeye yönelik bir AKP-MHP politikası olarak devam etmektedir. Sadece İmralı’yla sınırlı bir tecritten bahsetmiyoruz. Ülke, toplum, adalet, hukuk, insan hakları, özgürlükler topyekûn tecrit altındadır. Bir yönetim sistemi haline getirdikleri tecritle sadece hukuksuzluğu ve adaletsizliği değil, herkesin canını yakan savaş-çatışma-şiddet sarmalını da büyüttüler” dedi.
Federe Kürdistan Bölgesi’ne dönük saldırılar
Konuşmasında Federe Kürdistan Bölgesi’nde yaşanan saldırılara da değinen Pervin Buldan, şu değerlendirmede bulundu:
“Bakın yaklaşan seçimler öncesi iktidarlarını ayakta tutmak için Federe Kürdistan’da, Kuzey Doğu Suriye’de çatışmayı tırmandırıyorlar. Rojava’daki saldırılarda siviller, çocuklar hayatını kaybetmektedir. Bunun altını çizmek istiyorum, Rojava’daki saldırılarda çocuklar siviller yaşamını yitirmektedir. İnsanlık suçu işlenmektedir. Nerede bir barış imkânı varsa, orayı bozmak için var güçleriyle çalışıyorlar. Çünkü çöken Sarayın savaşa ihtiyacı var. Bu yaşadıklarımız Sarayın bir varlık yokluk savaşıdır. Buradan söylüyorum: Ne yaparsanız yapın, hangi yalanlara, kumpaslara başvurursanız vurun durumunuzu kurtaramayacaksınız. İktidarınıza karşı sıfırlanan güveni savaş siyasetiyle asla diriltemeyeceksiniz. Halklarımız buna asla izin vermeyecek.”
“Oyunları tutmayacak”
Pervin Buldan, tüm kamuoyuna ve muhalefete çağrıda bulundu.
“Buradan kamuoyuna da sesleniyorum. Kriz ve kaostan beslenen iktidarın seçim kampanyası olarak yürüttüğü gerilim ve çatışma siyasetine kesinlikle itibar etmeyin, pirim vermeyin. Ekonomik çöküşün ve yolsuzluk çukurunun üzerini kapatmak için envai çeşit kumpaslara başvuracaklar. Hiç kimse iktidarın tuzaklarına düşmemelidir. Bırakın kendileri çalsın, kendileri oynasın. Oyunları tutmayacak. Biz önümüze, kendi işimize, çalışmalarımıza bakacağız. Biz kazanmaya çalışacağız. İktidarı göndereceğiz barışı kazanacağız. Şimdi savaş naraları karşısında barışın sesini daha fazla yükseltme zamanıdır. Yasaklarla, tehditle, kutuplaştırmayla korku iklimine sarılan iktidar karşısında cesareti daha fazla yükseltme zamanıdır. Tecride karşı her zamankinden daha fazla karşı çıkma ve mücadele etme zamanıdır.”
Muhalefete seslendi
Pervin Buldan muhalefete de “Buradan muhalefete de sesleniyorum. İktidarın savaş politikaları karşısında sessiz kalarak, yolsuzluk ve rant değirmenine su taşımayın. Cesur olun. Net olun diyoruz net olun. Barış politikasına sahip çıkmak ülkeye sahip çıkmaktır, yaşama ve halklar arası diyaloğa sahip çıkmaktır. Demokrasiye, hukuka, adalete sahip çıkmaktır. Savaş politikalarına karşı çıkmak, yolsuzluk, rant ve soygun düzenine giden yolları kapatmaktadır. AKP-MHP iktidarının sürdürdüğü savaş siyasetinin yarattığı ağır sonuçları görmeden, bunlara karşı tavır almadan Türkiye’de gerçek demokrasi ve özgürlük mücadelesini yürütmek mümkün değildir” sözleri ile seslendi.
“Başaracağız. Jin, Jiyan, Azadî sloganını dünyada dalgalandıracağız"
İran’da Jina Mahsa Amini’nin katledilmesinin ardından yaşananları hatırlatan Pervin Buldan, “Hak ettiğimiz özgürlüğü de, eşit yaşamı da birlikte kuracağız. Jina Amini için büyüyen kadın direnişleri değişimin ayak sesleridir. Bu direniş tüm kadın mücadeleleri için bir ilham kaynağı olmuştur. Buradan direnişteki bütün kadınları selamlıyorum, onlara özel selamlarımı gönderiyorum. Kadınlar olarak 2023’ü kesinlikle bizler belirleyeceğiz. Bizim onay vermediğimiz hiçbir düzen bu ülkede asla başaramayacaktır. Biz kadınlar başaracağız. Jin Jiyan Azadî sloganını tüm dünyada dalgalandıracağız” dedi.