Gazeteci Semîre Seîd: Kürt halkına boyun eğdiremezler

Gazeteci Semîre Seîd, Paris’te yaşanan katliamla Kürt halkının mücadelesinin hedef alındığını belirterek Kürtlerin direnmekten ve mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

ŞÎRÎN SALIH

Süleymaniye- Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne 23 Aralık tarihinde gerçekleştirilen katliam saldırısında Kürt kadın hareketinin öncülerinden Emine Kara (Evin Goyi), Kültür Hareketi’nden sanatçı Mîr Perwer (Mehmet Şirin Aydın) ve Abdurrahman Kızıl yaşamını yitirdi. Gazeteci Semîre Seîd’de katliama ilişkin konuştu.

Gazeteci Samîre Seîd, 10 yıl önce Paris'te üç Kürt siyasetçi kadının katledilmesine dikkati çekerek, bu katliamın her yıl dönümde kınandığını, Kürt halkının katliamlara maruz kaldıkça daha dirençli ve öfkeli olduğunu dile getirdi. 

‘Türk devleti bir kez daha Paris’te katliam yaptı’

Katliamın Kürt halkına yönelik olduğunu kaydeden Semîre Seîd, bu yıl Paris’te katledilen üç öncü Kürt kadınını 10’uncu yıldönümünde anmaya hazırlandıklarını aktararak sözlerine şöyle devam etti: “İnsan haklarına ve demokrasiye sahip çıkan bir ülke olarak bilinen Fransa’nın başkenti Paris'te Türk devleti ve Kürt düşmanları devreye girerek bir kez bir katliam gerçekleştirildi. Kürt iradesi ve Kürt halkı bir kez daha saldırıya uğradı. İşgalci ve egemen devletler Kürt halkının mücadelesini kabul etmiyorlar ve bu yüzden giderek saldırıları yoğunlaştırıyorlar.23 Aralık katliamının diğerlerinden hiçbir farkı yoktur. Bu saldırı ‘Jin Jiyan Azadî’  sloganıyla başlayan devrimi yok etmek için gerçekleştirilmiştir. Bu, bütün devletlerin anlaştığını ve Kürt halkını yok etmeye çalıştığını gösteriyor."

‘Jin Jiyan Azadî’ sloganı planlarını alt üst etti’

‘Jin Jiyan Azadî’ sloganının artık tüm dünyada yankı bulduğunu ve tüm planları alt üst ettiğini ve bu nedenle hegemon devletlerin baskıların arttığını belirten Semîra Seîd, “Türk devleti Lozan Anlaşması öncesi amacına ulaşmak için Misak-ı Milli’yi yeniden canlandırmak istiyor. Kürt halkını bir kez daha bölmek ve Kürdistan'ın demografisini değiştirmek istiyor. Kürt halkı bütün zorlu aşamalardan geçti. Şuan var olan özgürlük, Kürdistan dağlarındaki özgürlük savaşçılarının direnişinin ve Kürt halkının direnişinin sonucudur. Bu yüzden Paris'te yaşanan katliam Kürt halkına yöneliktir, Kürt halkına boyun eğdiremezler. Kürt halkının öncü isimlerini hedef alması için bütün ülkeler Türk devletinin önünü açtı ama Kürt halkının mücadelesinin önünü kesemeyecekler” diye konuştu.

‘Basın işgalin önünü açıyor’

Medyanın ikiye bölündüğünü, bir bölümünün Kürt halkının haklarını korumadığını, diğer bölümünün Kürt halkının hakikatinin ve meşru sorununun arkasında olduğunu belirten Semîra Seîd, bunun en açık örneğinin Federe Kürdistan'da ortaya çıktığını belirtti ve şöyle devam etti: “İktidar medyasının yaydığı haberler doğru değil ve Kürt halkının sorununu olumsuz etkiliyor. Medyanın bir kısmı işgalin önünü açıyor, bu ne yazık ki insanların haklarını koruma ve kadın haklarını koruma etiğine uygun değil. Çizgisini koruyan çok az kurum var. Medya Kürt halkının birliğini kurabilir, yıllardır mücadele edilen ulusal birliğin inşasına zemin hazırlayabilir. Medya Kürt halkının çıkarları için çalışmalıdır çünkü artık medya siyasi partilerin birliği için bir köprü görevi görmektedir.”