Ferîde Îbo: Sessizliği bırakın ve işgalcileri yargılayın

Kongra Star Koordinasyon üyesi Ferîde Îbo, Türkiye’nin işgal altındaki bölgelerde kadın ve çocuklara yönelik baskılarına işaret ederek, bu baskıların durdurulmasını ve Türkiye’nin yargılanmasını istedi.

RAPERÎN BEKIR

Şehba-  Türkiye ve ona bağlı güçlerin, Efrîn'in işgalinden bu yana kadınlara ve çocuklara yönelik insanlık dışı uygulamalar yaptığı kayıt altına alınıyor. Saldırı ve operasyonların sürdürüldüğü her alanda kadınlar her gün şiddete, tecavüze, katletme, kaçırmaya ve şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor. Bu durum birçok intihar olayının yaşanmasına toplumun sağlığının bozulmasına neden oluyor. Ayrıca işgal altındaki bölgelerde yaşayan çocuklar da vahşetin her türlüsüne maruz kalıyor.

Konuya ilişkin Efrîn Kantonu Kongra Star Koordinasyon üyesi Ferîde Îbo, değerlendirmelerde bulundu.

“Baskıda sınır yok”

İşgal altındaki bölgelerde kadınların yaşadıklarını anlatarak konuşmasına başlayan Ferîde Îbo, “Efrîn'e yönelik saldırıların başladığı günden bu yana yüzlerce kadın kaçırıldı, tecavüze uğradı, çocuklar zorla evlendirildi ve birçok baskı ile karşı karşıya kaldı. Bütün bunlar sadece Kürt bölgelerinde değil, Arap bölgelerinde de gerçekleşiyor. Kadınlara uygulanan baskılar nedeniyle, kadınlar psikolojik olarak iyi bir durumda değiller. Bu kadınların büyük bir kısmı işgalcilerin elinden ya da içinde bulundukları durumdan kurtulmak için intihar ediyor. Aileler, kız çocuklarını Türk devletinin ve çetelerinin baskılarından korumak için erken yaşta evlendiriyor. Çocuk yaşta zorla evlendirme başlı başına bir baskıdır” dedi.

“Kadınlar işkence ile öldürülüyor”

Türkiye ve ona bağlı güçlerin bundan birkaç gün önce Efrîn’e bağlı Kaxirê köyünde 14 yaşındaki Nisrîn Mihemed’i Özerk Yönetim ile çalıştığı iddiasıyla kaçırdığını söyleyen Ferîde îbo, “Bu politika yeni bir uygulama değil. Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê'nin işgal edildiği günden bu yana kadınlar kaçırılıyor. Kaçırdıkları kadınları hapse atıyorlar ve kadınlar burada şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor. Bu nedenle bugüne kadar onlarca kadın şiddet nedeniyle hayatını kaybetti. Şiddet nedeniyle yaşamını yitiren kadınların hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini söyleyerek cenazelerini ailelerine veriyorlar” ifadelerini kullandı.

“Demografik değişim yaratmak istiyorlar”

Türkiye’nin işgal altındaki tüm topraklarda demografik değişim yaptığının sözlerine ekleyen Ferîde Îbo, “İşgal ettiği toprakları tarihi, doğayı başta olmak üzere birçok anlamında değiştirmek istiyor. Bölgenin gerçek nüfusunu değiştirmek istiyor. Bunun gözle görülür en önemli örneği işgal altındaki Efrîn’dir” diye belirtti. Türkiye’nin işlediği suçlara dünyanın sessiz kaldığını ifade eden Ferîde Îbo, çalışmalarını ağırlıkta şiddet gören kadınlara dönük yaptıklarını söyledi. Ferîde Îbo, eşiyle birlikle işkenceye maruz kalan Huriyê Mihemed’i örnek vererek, kadın ve eşinin yaşamını yitirdiğini belirtti.

Dünya sessiz

Uluslararası hukuka göre Türkiye’nin yaptığı eylemlerin insanlık suçu olduğunu vurgulayan Ferîde Îbo, “İnsan Hakları ve Kadın Hakları Örgütlerinin uluslararası yasalarına göre işgal altındaki bölgelerdeki kadınların Türk devletinin vahşetine maruz kalmasına kimse ses çıkarmadı. Bu yüzden Türk devleti ve çeteleri, Efrîn'de insanlık dışı faaliyetlerini çok rahat yürütüyor. Bu yüzden Türk devleti işgal altındaki yerlere çeteleri yerleştirdi” şeklinde konuştu.

Çocuklara dönük işkence

Çocukların gördüğü baskılardan da söz eden Ferîde Îbo, “Türk devleti işgal altındaki topraklarda çocuklara büyük baskı yapıyor. Onları savaşta kullanmak için askeri eğitim veriyor. Birkaç gün önce Türk devleti ve çetelerinin çocuklara cezaevinde nasıl şiddet uyguladıkları görüntüleri ortaya çıktı. Çocukları zorla askerleri yapıyorlar. Bununla Türk devleti her zaman devletlere saldırmak istiyor ama bunu çetelerin eli ile yapmak istiyor” dedi.

Uluslararası kamuoyuna çağrı

Türkiye'nin baskılarına son verilmesi çağrısı yapan Ferîde Îbo, “Kadın örgütü olarak bu suç ve eylemlere karşı mücadele etmeye ve direnmeye devam edeceğiz. Uluslararası topluma sesleniyoruz: Türk devletine baskıları durdurun ve Türk devletini yargılayın. Herkesin kendi topraklarına dönmesi için bir çözüm bulmalı ve güvenli yaşamaları sağlanmalıdır” diye ifade etti.