‘Dünya Öcalan’ın tartışıyor, sizler çözümsüzlüğün savaşını veriyorsunuz’

Bütçe görüşmelerinde söz alan DEM Parti Milletvekili Newroz Uysal, “Dünya Öcalan’ın fikirlerini tartışıyor, sizler burada Kurdistan’da, Ortadoğu’da çözümsüzlüğün savaşını veriyorsunuz" dedi.

Ankara- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex Milletvekili, Newroz Uysal Aslan, Meclis, Kamu Denetçiliği Kurumu, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, Adalet Bakanlığı, Yargıtay, Danıştay ve Dışişleri Bakanlığı’na bağlı kuruluşların bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük başvuruların neden tebliğ edilmediğini sordu.

‘Bu sistem hala neden uygulanıyor?’

Türkiye'de adaletsizlik, hukuksuzluk ve keyfilik olduğu konusunda herkesin hemfikir olduğunu söyleyen Newroz Uysal, adaletin, hukukun ortadan kaldırıldığı devreye sokulan mili İmralı politikalarının sürdürüldüğü İmralı ada cezaevi olduğunu kaydetti. Newroz Uysal, “Siyasal, toplumsal bir konsensüs oluşturulmaya çalışıldığı İmralı sistemi açık işkencedir. Hukuksuzluğu ayyuka çıkmış, dünya alem tarafından bilenen bu sistem neden hala uygulanıyor? Çünkü Öcalan’ın çözüm hakikatini, paradigmasını, barış sözünü topluma ulaşmaması için. Bu nedenle iktidarın hakikati gölgelemek, görünmez kılmak için toplum ile hakikat, toplum ile gerçeklik arasına koyduğu gerçeklik o mesafe arasına koymuş olduğu sembolik ve ideolojik söylemlere ile bakmamız gerekiyor. Yakıcı bir hakikat olan Kürt sorununun çözümü ve adresi beliyken şimdi de devreye konulan milliyetçi söylemler, ötekileştirici ve düşmanlaştırıcı dile, meseleyi hak, statü, özgürlük ve eşitlik yurttaş sorunu da ‘bir terör ve kimlik’ meselesine indirgenmesi tamda iktidarın toplum ile hakikat arasına koyduğu şeydir” dedi.

Adalet Bakanı’na: Yasak kararlarının tebliğ edilmemesinin gerekçesi nedir?

İktidarın toplum ile hakikat arasına koyduğu en önemli ve bariyerin ise İmralı tecridi olduğuna dikkat çeken Newroz Uysal, 25 yıllık tecrit, 34 aydır da tam iletişimsizlik haliyle derinleştirilerek sürüldüğüne vurgu yaptı. Newroz Uysal, “Bir adada tutulan ve dünyada yalıtılmaya çalışılan bir mesafe ile koster bozuk, hava muhalefeti ile ilk dönemden bugüne kadar hukukun işletilmediği aparatları ile yasaklama kararları ve disiplin cezalarıyla devam etmektedir. Sayın Bakan; avukatlara tebliğ edilmeyen yasaklama kararları ve disiplin cezalarının tebliğ edilmemesinin nedenleri nedir? Bu ısrarın hukuki gerekçesi nedir? BM insan hakları komitesi 6 Eylül 2022 tarihinde avukat ve aile görüşünün derhal sağlanması konusunda bir tedbir kararı aldı. Türkiye bir hukuk devleti ise hala bir anayasa olduğunu iddia ediyorsanız, bu karar neden uygulanmıyor? Meclis konuşması sırasında en çok Türkiye’nin AİHM kararları uygulandığını ülke olduğu iddia edildi. Peki 2014 Mart tarihli ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının işkence olduğunu tespit edilen karar 8 senedir neden bekletiyorsunuz?” diye sordu.

‘Yok’ denilen tecrit binlerce başvuru!

Newroz Uysal konuşmasına şöyle devam etti: “Bir de çıkıp tecrit ve izolasyon yok diyorsunuz, yok denilen bu tecrit için 29 baroya kayıtlı 775 avukat ziyaret talebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Avrupa Avukatlar birliği öncülüğünde Avrupa, Amerika, Avusturya’daki 27 ülkeden 50 avukat Sayın Öcalan ve iki mahpusla görüşmek için tarafınıza başvuruda bulundu. Filistin, Fas, Federe Kurdistan, Mısır, Irak, Kuzey Doğu Suriye ve Ürdün’de 756 avukat Adalet bakanlığına başvuruda bulundu. Dünyada 30’dan fazla ülkede, 2 bine aşkın avukat Sayın Öcalan ile meşru olan görüşme talebi için başvuruda bulundu. Sayın bakanınız neden hala bu başvurulara cevap vermemektedir? Cumhuriyet ikinci yüzyılına girerken, ikinci yüzyılla ilgili, makaleler, nakaratlar havada uçuşurken, İstanbul’da aralarında siyasetçi, aydın, yazar, sanatçıların olduğu 78 isim, Diyarbakır’da ise aralarında siyasi parti ve STK’ların olduğu 172 kuruluş ortak bir deklarasyonla barışa çağrı ve Kürt sorununa çözüm çağrısı yaptı. Bu Meclis’e, bu iktidara ve bizlere yeniledi. Dünyanın birçok ülkesinde barışa çağrı ve kampanyalar yapılıyor ve yapılmaya devam ediliyor. 10 Ekim 2023 tarihinde dünyadan 74 ayrı ülkeden 74 ayrı etkinlik ve açıklama ile Öcalan’a özgürlük talebi yankılandı. Ne için? Sadece Kürt ve Kürt sorunu için değil, Filistin İsrail çatışması başta olmak üzere Orta Doğu’daki savaş ve çatışmalar, dünyadaki sitem krizinde bir arada yaşayabilme sözünü mümkün kılabilecek insan olduğuna inandıkları için.

Yükselen hakikat sesini ne zamana kadar görmezden geleceksiniz

Sosyolog Filozof Slavoj Zizek Abdullah Öcalan için ne dedi; ‘Hapishanedeki Öcalan ile dayanışmam koşulsuzdur. Onun mücadelesi benim mücadelemdir’ dedi. Antropolog ve sosyolog İspadel; ‘Öcalan’ın demokratik fikirlerine dünya kulak vermelidir’ dedi. İtalya’da Napoli’nin de içinde bulunduğu 40’tan fazla belediye Öcalan’a onursal ödüller verildi. Nobel ödüllü aydınlar, Avrupa Parlamentosu’ndaki başkan yardımcısı, sayısız siyasetçi, akademisyen, sendikalar dünyanın dört bir yanından özgürlük talebi geliyor. 10 Aralık 2023 tarihinde, Almanya, İtalya, Belçika ve Fransa’da Öcalan’ın kitapları çeşitli dillere çevrilerek, Öcalan’ın kitapları okundu. 20 kıtadan yükselen hakikat ve gerçeklik sesine ne zamana kadar yok diyerek görmezden geleceksiniz. Dünya Öcalan’ın fikirlerini tartışıyor, sizler burada, Kurdistan’da, Orta Doğu’da çözümsüzlüğün savaşını veriyorsunuz.

Toplumu bölen, düşmanlaştıran, yoksullaştıran siyaseti bırakın

Bu işkence sistemine karşı dün de bugün de açlık grevleri vardı. 2012, 2018’te binlerce kişi yüzlerce gün süren açlık grevine girdi. İnsanlar yaşamlarından, sağlıklarından oldu. Peki neden? Sizleri görevinize çağırmak için. İmralı setini uygulandığınız, mili İmralı politikalarından kaynaklı bugün 120’den fazla cezaevinde açlık grevleri var. Ne zaman bu açlık grevlerine ses olmaya çalışacaksınız? Aileleri bu açlık grevlerine destek vermek için dört ayrı günde adalet nöbetleri devam ediyor. İsrail, Filistin, Rusya, Ukrayna meselelerinde adalet çağrısı yapan iktidar neden adalete neden hukuka uymuyor? Madem barış istiyorsunuz, madem çatışmaların sona ermesini istiyorsunuz neden mili İmralı işkence sistemini devam ettiriyorsunuz. Mili İmralı politikalarına ve cezaevinde yükselen sese geç olmadan kulak vermenizi bekliyoruz. Bugün yüzlerce mahpusun ifade ettiği gibi hukuk, adalet ve onurlu barış için işkenceyi durdurun, İmralı’yı kapatın. Toplumsal barış sessine kulak verin. Toplumu bölen, düşmanlaştıran, yoksullaştıran siyaseti bırakın barış ihtimalini, ‘bir haftada çözerim’ diyen Öcalan’ın sesiyle, hakikatiyle yüzleşin. Türkiye’nin Kürt sorununa çözümü için adalet ve özgürlük temelinde, demokratikleşmenin, barışın önünü açmak istiyorsanız, tecrit koşullarını ortadan kaldırılmalı, Sayın Öcalan’a dönük tecridin kaldırılması değil özgürlüğü için her birimiz sorumluluk almalı. Bir gerçek var ki Sadi Nursi’nin dediği gibi; ‘Hakikat gündüz gibidir göz yummakla, gece olmaz. Gözünü kaplayan yalnız kendine gece yapar’ siz sadece kendinize değil, bir halka, topluma gece yapmayı düşünüyorsunuz. Ancak ismini bile anmadığımız bilinmeyen bir ülkede bile Öcalan konuşuluyor, fikirleri tartışılıyor. Gerçek bir çözüm için Sayın Öcalan’ın özgürlüğüne ve fikirlerine ses verin. Mutlak tecridi kaldırın.”