EBÎR MUHEMED

Qamişlo - Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına dönük işgal saldırılarına devam ediyor. Alt yapının ve yaşam alanlarının hedef alındığı ve 14 yurttaşın katledildiği işgal saldırılarını ve halkın direnişini değerlendiren, Cizîr Bölgesi Özerk Yönetim Danışmanı Cihan Xelil, konuya dair sorularımızı yanıtladı. 

‘Halk mücadele dışında bir yol olmadığını biliyor’

Türk devleti, 19 Kasım'dan bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılar düzenliyor. Özerk Yönetim olarak bu saldırıları nasıl değerlendiriyorsunuz?

19 Kasım'dan bu yana işgalci Türk ordusu, tüm unsurlarıyla Kuzey ve Doğu Suriye'nin halklarına yönelik saldırılar gerçekleştirdi. İşgalci Türk ordusu insansız hava araçlarıyla ve toplarla tüm insani alanları bombaladı ve bunun sonucunda bölgede maddi ve fiziki hasarlar oluştu.  Öte yandan IŞİD'i canlandırmak amacıyla bölgenin güvenlik ve istikrarını bozmak ve buradan da çetelerini çeşitli yollardan Kuzey ve Doğu Suriye'ye sokmaya çalışıyor. Çünkü Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu Demokratik Ulus Projesi, özyönetimin kuruluşunda söz sahibi olan tüm bölgesel oluşumları bir araya getirebildi. Özerk yönetimi ortadan kaldırmaya çalışan Türk işgalinin, ne kadar tehlikeli olduğunun farkında olmalıyız. Çünkü halklar Özerk Yönetim sayesinde gerçekliklerin farkına vardı. Özerk Yönetim'in ortadan kaldırılması bütün halkları tehlikeye atacaktır. Türk devleti halka korku salarak, bölgeden göçe zorluyor. Halkın saldırılara karşı direnişi baya güçlü ve halklar mücadele dışında bir yol olmadığına ikna oldular.

‘Türk devleti başarısızlığını gizlemek için saldırıyor’

Türk devleti neden Suriye'nin kuzeyi ve doğusuna saldırıyor?

Türk devleti, özellikle son dönemde meşru savunma alanlarına yönelik vahşi saldırılarını durdurmadı. Uluslararası hukuka aykırı olan kimyasal silahları Kürdistan dağlarında gerilla güçlerine karşı kullandı. Bütün bu insanlık dışı uygulamalarına rağmen gerilla güçlerinin iradesini kıramadı ve amacına ulaşamadı. Türk hükümeti, başarısızlığını ve kaybını gizleme amacıyla özerk yönetimi hedef alarak, Suriye'nin Kuzey ve Doğu bölgelerine saldırmaya başladı. Direnişimize karşı Türk işgali, yok olmaya doğru gidiyor. Türk işgalinin bu kez hedefine ulaşamayacağına inanıyoruz.

‘Türk devleti tüm halkları hedef alıyor’

Özerk Yönetim, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın sunduğu Demokratik Ulus Projesi’ni yürütüyor. Kuzey ve Doğu Suriye halkı bu projeye nasıl sahip çıkacak?

Demokratik Ulus Projesi bölge yapılanmaları için çok önemli çünkü bu sistem, tüm bölge halkına ulaşabilmiş ve onlara haklarını kazanma, dillerine ve tarihlerine sahip çıkma fırsatı vermiştir. Halkımızın gücüne inanıyoruz ki Türkiye'nin izlediği politikalarda başarılı olmasına izin vermeyecektir. Türkiye, sadece Kürt halkını hedef almıyor. Demokratik Ulus Projesi altında bir araya gelen Arap, Süryani, Ermeni tüm halkları hedef alıyor. Yani buradaki amacı, özgürlüğün tadına varmış ve kendini yöneten insanların karşısına çıkmaktır. 21’inci yüzyıl, Demokratik Ulusun yüzyılıdır o yüzden de Demokratik Ulus Projesi’ne karşı olan egemen güçler bir araya gelerek, bu projeye izin vermiyor. Egemen güçlerin bu politikasına karşı Kürtler, Araplar, Ermeniler ve Süryaniler olarak birlik olmamız, mücadelemizi ve direnişimizi güçlendirmemiz önemlidir.

‘Özellikle okullar hedef alındı’

19 Kasım'da birçok yer hedef alınarak insanlar katledildi.  Şuana kadar nereler hedef alındı ve tahrip edildi bunun hakkında bilgi verir misiniz?

Türk devleti Özerk Yönetim’in alt yapısını hedef alarak özellikle yeni neslin okullarını hedef aldı. Bunun yanı sıra sağlık tesisleri, hizmet kurumları,  gaz ve petrol sahaları da hedef alındı. Amaçları kamu altyapısını hedef alarak, bölge ekonomisine darbe vurmaktı. Ekonomik kaynakları hedef alarak halkı Özerk Yönetim'e karşı kışkırtmak istiyorlar. Öte yandan, halkı da rahatsız ederek, göçün önünü açmak istiyorlar.

‘Tek çaremiz birlik olmak’

Bu saldırılara karşı Özerk Yönetim’in halka çağrısı nedir?

Kuzey ve Doğu Suriye'nin tüm bileşenlerine çağrıda bulunarak bu saldırılara karşı yan yana durmalarını, topraklarını savunan askeri güçlerimize de yardım etmelerini istiyoruz. Türk devletinin saldırıları herkesi hedef alıyor ve tüm halklara zarar veriyor. Tek çaremiz bu saldırılara karşı birlik olmaktır. Savaşlarda özellikle kadın ve çocuklar büyük zararlar görüyor. Bu yüzden de en büyük mücadele kadınların omuzundadır. Türk devleti IŞİD’i yeniden canlandırarak, Özerk Yönetim'e ve toplumumuza saldırıyor. Bu nedenle devrimci halk savaşı ruhuyla bu savaşlarda yerimizi alalım ve sistemimize sahip çıkalım. Güçlü bir dayanışma ve birlik ile işgale karşı durabiliriz. Halkların gücü birleşirse başarı garanti altına alınır.