Ayşegül Doğan: Sayın Öcalan’ın çağrısına ve mesajına kulak verin
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Kürt sorununun çözümüne işaret ederek, "Tecridi sürdürmek yerine Abdullah Öcalan’ın çağrısına ve mesajına kulak verin" dedi.
Haber Merkezi- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenleyerek, gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Konuşmasına belediyelere atanan kayyımlara değinerek başlayan Ayşegül Doğan, muhalefet partilerinin kayyım atamasına karşı ortak hazırladığı kanun teklifine işaret ederek, teklifin kabul edilmesi ve kanunun değişmesi gerektiğini söyledi. Ayşegül Doğan, Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış’a verilen cezaya, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için yapılan “Özgürlük Yürüyüşü”nün gerekçe yapıldığını belirtti.
Ayşegül Doğan, "Barış toplumsallaştırılsın diye yürüdük. Barışa bir ihtimal, bir şans, bir fırsat daha tanınsın diye yürüdük. Tecridin kaldırılmasını talep ederek, işte bu kapıları zorlamak için yürüdük. Kürt sorununun çözümüne dair talebin toplumsallaşması için yürüdük. Buradan nasıl suç üretebilirsiniz, bunu nasıl bir suçmuş gibi bir mahkeme kararına dönüştürebilirsiniz?" diye sordu.
‘Tecrit var ve yıllardır devam ediyor’
Ayşegül Doğan, mahkeme kararlarında İmralı tecridine dair "sözde" ifadesinin kullanıldığına işaret ederek şunları söyledi:
"Ne demek sözde tecrit? Sözde falan değil. Tecrit var ve yıllardır devam ediyor. 1999’dan bu yana sistematik bir biçimde bir tecrit politikası ile yönetiliyor bu ülke. Yalnızca İmralı Ada Hapishanesi değil, bu ülke tecrit rejimi dolayısıyla kaybediyor. Bu tespiti daha kaç kez yapacağız? Yalnızca Kürtlere, demokrasi güçlerine kaybettirmiyorsunuz. Türkiye bir bütün olarak tecridi sürdürerek kazanması mümkünken ne yazık ki kaybetmeyi sürdürüyor. Niye? İktidar bloğu böyle istediği için. Halklar bunu istiyor mu? Hayır."
‘Somut ve politik adımlarla yanıt verin’
"Özgürlük Yürüyüşü'ne katılmak suç değildir” diyen Ayşegül Doğan, şöyle devam etti:
“Özgürlük Yürüyüşü'ne katılmak belediye eş başkanlarımızın yerine kayyım atamanızın gerekçesi olamaz. Buradan DEM Parti olarak bir daha sesleniyoruz hem dünyadaki gelişmeler hem Ortadoğu’daki gelişmeler hem de siyasi şartlar Kürt meselesinin çözümünü dayatıyor. Bunun için uygun bir zemin var. Günlük hamasetle bunu geçiştirmeye çalışanlar, gelin bu tarihsel anı birlikte yakalayalım. Buradan bir kez daha çağrı yapıyoruz; bu sese artık çözümsüzlük politikalarıyla değil, çözümün emaresi kabul edilecek yeni somut ve politik adımlarla yanıt verin.
Çağrımızı yineliyoruz
Savaşın bu ülkede ölüm, gözyaşı ve acı dışında hiçbir şey getirmediğini bir bütün olarak gördük. Bunu senelerdir ifade ediyoruz. Bir ihtimal daha var; bu imkan olabilir. Bu ihtimali doğurmanın ve bu imkanı yaratmanın en önemli yolu daha önce de söylediğimiz gibi; tecridi kaldırın. Sayın Öcalan, Kürt meselesinde demokratik çözümün ihtimali mesajını çok açık bir biçimde ifade ediyor.
İmralı Adası'nın kapıları açılsa, Sayın Öcalan’ın dikkat çektiği koşullar oluşturulsa, bugün yine kendisinin söz ettiği siyasi ve hukuki zemini konuşma ihtimalimiz olabilirdi belki. Çağrımız yineliyoruz; biz olduğumuz yerdeyiz. Disiplin cezalarıyla, avukat görüş yasaklarıyla bu tecridi sürdürmek yerine Sayın Öcalan’ın çağrısına ve mesajın kulak verin. Gereklerini bu yasaklarını kaldırarak umudu büyüterek yanıt verin."