VIYAN AMED

Qamişlo – Toplumun değerlerini ve varlığını koruyan kadınlar, tarihten bugüne iktidarlarında hedefi haline geldi. Yüzyıllardır Kürdistan topraklarına saldıran egemen güçler, kadınlara yönelik te özel politikalar yürütüyor. Kuşkusuz, devlet politikalarına ve erk zihniyetine karşı kadınlar da eşi benzeri olmayan bir mücadele yürütüyor. Rojava Kürdistan'ında ‘Kadın Devrimi’ yaşanırken, İran ve Rojhilatê Kürdistan’da da halklar kadınlar öncülüğünde “Jin, jiyan, azadi” sloganıyla direniyor. Bakur (Kuzey) ve Başûr (Güney) Kürdistan'da da kadınlar, Türk ve Irak devletinin tüm baskı politikalarına rağmen direnişi elden bırakmıyor. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Sara Örgütü Sözcüsü Arzo Temo, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘Yasalar katliamların önünü açıyor’

Dört parça Kürdistan’da kadına yönelik uygulanan her türlü şiddete karşı kadınların vermiş olduğu mücadeleye dikkat çeken Arzo Temo, değerlendirmesine ilk olarak şu sözlerle başladı: “Kadınlara uygulanan politikalar dünden bugüne devam ediyor. Kadınlar devlet politikasına karşı verdikleri mücadeleyle özgürlük devrimine doğru ilerliyor. Rojava Kürdistan'daki kadınlar birkaç yıldır yankı bulan devrim içinde yaşamaktadır. Bu devrimin daha başarılı sonuçlanması için mücadelelerini sürdürüyorlar. Aynı zamanda İran ve Rojhilatê Kürdistan'da birkaç aydır kadınlar sokaklara çıktılar. Hakları ve davaları için arayış ve direniş içindeler. Bakur ve Başûr’e Kürdistan'da ise kadınlara yönelik baskı politikaları uygulanıyor. Hem Bakur hem de Kuzey Başûr’e Kürdistan'da kadınları koruyan yasalar yok. Mevcut yasalar kadına yönelik her türlü şiddete izin veriyor ve katliamlara, tecavüze ve çocuk yaşta evlendirmelere yol açıyor.”

‘Kadınların iradesi yok edilmeye çalışılıyor’

AKP’nin din siyaseti ile toplumun ahlaki değerlerine saldırdığını söyleyen Arzo Temo, “Türk devleti, ahlaksız bir toplum yaratmak ve kadınların iradesini yok etmek için özel bir politika uyguluyor. Kadın varlığına karşı yasaları meşru görüyor. Türk devleti kadınların toplumu inşa ettiğini biliyor. Bu yüzden özellikle kadınlara saldırıyor. En son kamuoyunda Türkiye'de 6 yaşındaki bir çocuğun kendinden yaşça büyük bir din adamıyla zorla evlendirilmesi meselesi paylaşıldı. Bu hukuksuzluk ve ahlaksızlık herkesin gözü önünde yapılıyor. Din adı altında buna benzer yapılan ve gizlenen binlerce olay var. O dini kurumlar AKP ve MHP’ye bağlılar” ifadelerini kullandı.

‘Irak ve Türkiye’nin siyaseti aynı’

Irak devletinin Türk devletinin kadınların varlığına karşı yürüttüğü siyasetle aynı siyaseti izlediğini sözlerine ekleyen Arzo Temo, “Söz konusu kadın olduğu zaman tüm devletlerin anlayışı aynı. Özellikle de Irak ve Türkiye siyaseti aynıdır. 2003 yılından itibaren Irak'ın işgali ile birlikte birçok inanç ve mezhep kadınları etkilemiştir. Katı İslam yolu ile kadınlar her türlü şiddete maruz kalıyor” diye konuştu.

‘Yasalar kadınların aleyhine’

Irak devleti ile Federe Kürdistan hükümetinin kadınlara yönelik bazı yasalarını yorumlayan Arzo Temo, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Başûr’e Kürdistan'da ve Irak'ta kadın haklarıyla ilgili bazı yasalar var. Ancak bu yasalar kadınlara hizmet etmiyor kadınların aleyhinedirler. Örneğin çok eşlilik yasası kadının varlığına karşıdır. Çünkü kadınlar yasalarda malzeme olarak görülüyor. Aynı zamanda Başûr’e Kürdistan ve Irak'ta kadın sünneti ile kadınları baskı altına almaya çalışıyorlar. Maalesef bu olaylardan kaynaklı herhangi bir ceza verilmiyor ya da buna karşı güçlü bir mücadele yürütülmüyor. Bu Başûr’e Kürdistan'da kadınları koruyan yasaların olmadığını gösteriyor. Bu yüzden binlerce kadın katlediliyor, yakılıyor, tecavüze uğruyor ve ya şüpheli bir şekilde yaşamını yitiriyor.”

‘Kadın örgütlülüğü parçalanmak isteniyor’

Devletlerin politikalarının kadınların örgütlülüklerini parçalamak üzerine olduğu dile getiren Arzo Temo, “Başûr’e Kürdistan'da kimsesizler mezarlarının yüzde 90'ı kadınlara ait. Başûr hükümeti, katledilen kadınlara sahip çıkmıyor. Devlet aynı politikayla kadınların örgütlülüklerini parçalamak istiyor. Kadınların Irak ve Başûr’da örgütlülüklerini güçlendirmeleri ve bu uygulamalara yanıt olmaları gerekir” diye belirtti.

‘Rojava’dan ilham aldı’

Kürt kadını Jîna Mahsa Amînî’in kıvılcımını ateşlediği İran ve Rojhilatê Kürdistan devrimine değinen Arzo Temo, “İran devletinin faşizmi, her türlü sistem ve yöntemle kadın haklarına karşıdır. Kürt kadını Jîna Amînî’nin katledilmesiyle İran'da ve Rojhilatê Kürdistan’da kadın devriminin kıvılcımı ateşlendi. Son 3 aydır kadınlar alanlardalar ve 'Jin Jiyan Azadi' sloganı atıyorlar, seslerini yükseltiyorlar. Elbette bu devrim coşkusunu ve ilhamını Rojava Kürdistan'ındaki Kadın Devriminden almıştır” dedi.

‘Dünya kadınlarına öncülük ediyorlar’

Kadınların varlıkları ve mücadeleleri ile kölelik zincirlerini kıracaklarını vurgulayan Arzo Temo, son olarak şunları söyledi: “Kadınların örgütlenmesiyle toplumun varlığı ve iradesi güçleniyor. Kadınların Türk ve Irak devletlerinin politika ve yasalarına karşı memnuniyetsizliklerini dile getirmeliler. Sara Örgütü olarak kadınlara kendilerini örgütlemelerini ve toplumu devlet politikalarına karşı eğitmeye çağırıyoruz. Örgütlü kadınlar, mücadeleleriyle ataerkil zihniyeti yerle bir edebilir ve köleliğin zincirlerini kırabilirler. Rojhilat ve Rojava Kürdistan'da kadınlar mücadeleleriyle dünya kadınlarına öncülük ediyor.”