Şaziye Köse: Esnaf-kurye sistemi güvencesiz ve kuralsız çalışma modelidir
Esnaf-kurye sistemiyle çalışan emekçilerin yaşadıkları hak ihlallerine ilişkin bir kanun teklifi hazırladıklarını belirten Şaziye Köse, esnaf-kurye sisteminin güvencesiz ve kuralsız bir çalışma modeli olduğuna dikkat çekti.
İstanbul – Halkların Demokratik Partisi (HDP) Emek Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, İstanbul İl Örgütü’nde basın toplantısı düzenleyerek esnaf-kurye sistemiyle çalışan emekçilerin yaşadıkları hak ihlallerinin önlenmesine ve çalışma koşullarının düzeltilmesine ilişkin TBMM Başkanlığına sunulacak kanun teklifi hakkında bilgi verdi.
“Tamamen örgütsüz ve güvencesizler”
Şaziye Köse, işçi hareketinin 1970’lerin başından beri çok statülü ve güvencesiz bir görünüm sergilediğini ifade etti. Salgınla birlikte, totaliter ve otoriter biçimde yeni bir emek sömürü rejiminin inşa edildiğini dile getiren Şaziye Köse, salgınla getirilen kısıtlamalar nedeniyle toplumun yaşam ve alışveriş alışkanlıklarında büyük ölçüde değişiklikler yaşandığını aktardı. Salgında istihdam açısından tek artış gösteren sektörün kargo ve perakende sektörü olduğunu vurgulayan Şaziye Köse, “İstihdam açısından artış gösteren bu sektörler çok ağır çalışma koşulları ve düşük ücretlerle yüz yüze kaldılar. Tamamen örgütsüz ve güvencesizler” dedi.
“Motosikletle kuryelik rekor düzeyde”
Moto-kurye sayılarında artışın yaşandığını dile getirilen Şaziye Köse, “Dünya’da ve Türkiye’de de salgınla beraber online alışveriş ve yemek siparişi taleplerinin artması kargo faaliyetlerini ve motosikletle kuryelik hizmetini rekor düzeylere getirdi. Covid-19 pandemisinin getirdiği değişiklikler veya yenilikler sonucunda sermaye ataklarıyla yeni otoriter ve totaliter bir emek rejiminin inşasıyla beraber yeni yeni mesleki tanımlamalar ve sistemler de hayatımıza yer etmeye başladı. Bu tanımlamalardan bir tanesi ‘Esnaf-Kurye Sistemi’dir. Yasal açıktan faydalanarak ortaya çıkan bir iş modeli olarak karşımızda durmakta” ifadelerinde bulundu.
Şaziye Köse sözlerinin devamında şunları belirtti:
“Esnaf-kurye modelinde; kurye, bir şahıs şirketi kurmakta ve şahıs şirketi olarak istediği kadar firma ile anlaşma yapabilmektedir. Ana firmanın buradaki avantajı ise SGK, işe giriş gibi şeylerden muaf olmasıdır. Sadece bir sözleşme ile esnaf-kurye, ana firmanın hizmet ağına dahil olmaktadır. Dolayısıyla çalışan, istediği firmada istediği saatlerde çalışabilmektedir. Alışveriş uygulamaları sağlayan sektörün patronları, ‘kendi işinin patronu ol’ sloganıyla kurye emekçilerine dayattığı esnaf-kurye modeliyle emekçileri güvencesiz, kuralsız, esnek çalışma saatlerine mecbur bırakmaktadırlar. İşçi haklarını ortadan kaldıran esnaf-kurye sisteminde, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve çalışarak emekli olma hakkının bulunmayışı, işçinin ve çocuklarının sağlık sigortası, senelik izin hakkı, bayram tatili, hafta tatilinin olmayışı gibi faktörler çalışanlar aleyhine ciddi hak kayıpları doğurmaktadır.
“Can güvenlikleri hiçe sayılıyor”
Türkiye’de kayıtlı 200 bin moto-kurye işçisinin yüzde 10’u şirket bünyesinde çalışırken kalan yüzde 90’ını kendi hesabına çalışanlardan, yani esnaf-kuryelerden oluşmaktadır. Online ticaret firmalarının erken teslimat rekabetine girmesinin yarattığı zaman baskısı motosikletli kuryeler ve kargo emekçilerinin kendi güvenliklerini ve hayatlarını riske atmaktadır. Yine özellikle kış aylarında bütün uyarılara rağmen olumsuz hava koşullarında çalıştırılan moto kurye emekçilerinin can güvenliği de hiçe sayılmaktadır.
“HDP olarak mücadelemiz devam edecek”
Bunlardan hareketle esnaf-kurye sistemiyle çalışan emekçilerin düşük ücretlerle çalışma, iş güvencesi, sigorta, sendika ve diğer sosyal haklardan mahrum kalmaları başta olmak üzere yaşadıkları hak
ihlallerinin engellenmesi için gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması adına Ekonomi Komisyonumuz tarafından bir kanun teklifi hazırlanmıştır. Verilecek kanun teklifinin en kısa sürede hayata
geçirilmesi için Halkların Demokratik Partisi olarak mücadelemiz devam edecektir.”