‘İnsanlığı IŞİD’ten kurtaranlar Türk devletinin saldırılarıyla karşı karşıya’

Şehit Rüstem Cûdi Mexmûr Mülteci Kampı İştar Meclisi Üyesi Leyla Arzû Îlhan, tüm insanlığı IŞİD çetelerinden kurtaranların Türk devletinin saldırılarıyla karşı karşıya kaldığını vurgulayarak, Kürt halkına yapılan soykırıma sessiz kalındığına dikkat çekti.

BERJÎN KARA

Mexmûr - Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları devam ediyor. Su, elektrik, benzin istasyonları, kamplar gibi hizmet yerlerinin hedef alındığı saldırılarda çok sayıda kişi yaşamını yitirdi ve yaralandı. Mexmûr Mülteci Kampı’na da 7 Ekim’de bir caminin hedef alındığı saldırıda bir kadın ve 2 çocuğu yaralandı. Türk devletinin saldırılarına ilişkin Mexmûr Mülteci Kampı İştar Meclisi Üyesi Leyla Arzû Îlhan, değerlendirmelerde bulundu.

‘Komplo sürüyor’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen 9 Ekim uluslararası komploya işaret eden Leyla Arzû Îlhan, şunları dile getirdi:

“Türk devleti Kürt halkına yönelik insanlık dışı yöntemlerle saldırıyor. Kuzey ve Doğu Suriye, Mexmûr Kampı, Medya Savunma Alanları, Şengal ve Kuzey Kürdistan’a yönelik egemen güçler komplolarını sürdürüyor. Önder Apo 25 yıldır tecride direniyor ve İmralı Adası'nda benzersiz bir direniş yürütüyor. İşgalci güçler Önder Apo'ya yönelik bir komplo gerçekleştirirken, Kürt Özgürlük Hareketi'ne de saldırılar gerçekleştiriyor. Egemen güçler genel olarak Kürt halkına yönelik soykırım ve asimilasyon planlarını hayata geçirmeyi amaçlıyor. Ama gördük ki Önder Apo, İmralı Adası’nda eşi benzeri olmayan bir direniş yürütüyor.”

‘Barışı sağlayacak tek çözüm Demokratik Ulus sistemi’

Ortadoğu'da yaşanan savaşın sıradan bir savaş olmadığına vurgu yapan Leyla Arzû Îlhan, "Bugün en sıcak süreci yaşıyoruz. İktidar güçlerinin, kapitalistlerin, toplumu kontrol eden güçlerin, toplumun tüm zenginliklerini kendi çıkarları için kullanarak hükümetlerini yönettiklerini ve toplumu kendi çıkarları için nasıl feda ettiklerini görüyoruz. Türk devleti de Kürt halkına ve Önder Apo çizgisine en vahşi şekilde saldırıyor. Çünkü Ortadoğu'da toplumlar ve inançlar arasında kalıcı bir barışı sağlayabilecek tek çözümün Önder Apo’nun Demokratik Ulus sistemi olduğunu çok iyi biliyorlar. Ortadoğu halkları yıllarca huzur içinde yaşadılar ancak 20’nci yüzyılda egemen güçler, kapitalizm ve yağma sistemiyle haritalar çizdi, toplumların ve inançların sınırlarını belirledi” şeklinde konuştu.

‘Mexmûr Kampı saldırılara ve oyunlara direniyor’

Mexmûr Kampı’nda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fikirleriyle bir yaşam sürdüğünü kaydeden Leyla Arzû Îlhan, “Mexmûr Kampı halen tüm saldırılara ve oyunlara direniyor. Bilim, kültür ve sanat açısından kendini geliştiriyor. Toplum kendi kendisini yönetiyor. 30 yıldır kampımıza çeşitli saldırılar gerçekleştiriyorlar. Barzanilerin ihanetiyle kampı boşaltma istekleri 1995'ten günümüze kadar devam etti. Kampa yönelik saldırılar halka yönelik özel bir savaşla gerçekleştirildi” dedi.

‘Kampımız onlarca kez hava saldırılarıyla bombalandı’

Kampın dünyanın gözü önünde onlarca kez hava saldırılarıyla bombalandığına dikkat çeken Leyla Arzû Îlhan, “Kampımız Birleşmiş Milletler (BM) tarafından siyasi mülteci kampı olarak tanınan ve Irak hükümetinin kanunlarına göre inşa edilmiş bir mülteci kampıdır. Ama görüyoruz ki evlerimiz bombalanıyor, insanlarımız Irak hükümetinin gözü önünde öldürülüyor. Son olarak Türk hükümeti kampın camisini bombaladı. Kamuoyunun bu saldırılara karşı sessiz kaldığını bir kez daha görüyoruz. Bir cami bombalanıyor ve Müslüman devletler buna sessiz kalıyor.  Hepsinin amacı Kürdistan'daki insanları öldürmektir” diye konuştu.

‘Tüm insanlığı IŞİD çetelerinden kurtaranlar saldırılarla karşı karşıya’

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik büyük çaplı saldırılar gerçekleştirdiğini söyleyen Leyla Arzû Îlhan, “Üzücü olan şey kahramanlarımız tüm insanlığı kana susamış IŞİD çetelerinden kurtardı ve bugün saldırılar ile karşı karşıyalar.  Sadece Kuzey ve Doğu Suriye'yi ve Kürt halkını korumakla kalmadılar, aynı zamanda toplumun dünyadaki gücünü, inanç ve özgürlük kültürünü de korudular. Ancak IŞİD çetelerini mağlup eden ve IŞİD kara sisteminin hakim olmasına izin vermeyen kahramanlar, şimdi de işgalci Türk devletinin saldırısına uğruyor. IŞİD'e karşı mücadele yürüten Kürt halkına yapılan soykırıma karşı insanlığın sessiz kaldığını görüyoruz” dedi.

‘Halkımız mücadeleyi yükseltme sözünü yineledi’

Türk devletinin kamptaki camiye saldırarak kendilerinin geri adım atacağını düşündüğünü söyleyen Leyla Arzû Îlhan, şunları ifade etti:

“Ama halkımız Türk devletinin saldırılarına karşı mücadeleyi yükseltme sözünü bir kez daha yineledi. Şimdi özgürlük gerillaları Kürdistan dağlarında yürüyor ve Önder Apo da benzersiz bir direniş yürütüyor. Şehit Rüstem Cûdi Mexmûr kampındaki Kürt halkı, Şengal, Rojava, Kuzey, Güney ve Doğu Kürdistan, aynı zamanda diasporadaki Kürt halkı da Türk devletinin ve iktidar güçlerinin baskılarına karşı topraklarını terk etmiş ve şu anda mülteci statüsünde başka bir yerde yaşıyorlar, ayaktalar. Mücadeleyi güçlendirerek Kürdistan'daki işgali tamamen yenebileceğimiz anlamına geliyor.”

‘Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü mücadelemizle güvence altına almalıyız’

Kürdistan'da işgalin yenilgiye uğratılmasının Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü de getireceğini vurgulayan Leyla Arzû Îlhan, “Önder Apo’nun Demokratik Ulus paradigması, Ortadoğu'daki tüm sorunların çözümünün anahtarıdır. Ortadoğu'nun şu anda ne kadar tehlike altında olduğunu görüyoruz. Ortadoğu'daki Kürt halkının bu tehlikeden çıkabilmesi için Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünü mücadelemizle güvence altına almamız gerekiyor, o zaman Kürdistan topraklarını, toplumsal gücünü ve iradesini koruyabileceğiz” şeklinde konuştu.