‘İnsani felaketlerde siyasi çıkarlar arka plana atılmalı’

Fırat Bölgesi’ndeki Kobanê Kantonu Toplumsal İşler ve Çalışma Kurumu Eş Başkanı Helen Hajem, deprem felaketi nedeniyle başlattıkları yardım kampanyasının devam ettiğini belirterek, “Umuyoruz bu insani felakette siyasi çıkarlar arka plana atılır” dedi.

NORŞÎN ABDİ

Kobanê – Mereş’de 6 Şubat'ta 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde meydana gelen iki ayrı depremde Kuzey Kürdistan ve Türkiye, Suriye ile Kuzey ve Doğu Suriye’de bir çok kentte büyük yıkım yaşandı. Kuzey ve Doğu Suriye Fırat Bölgesi halkı, Kuzey Kürdistan ve Suriye’nin çeşitli bölgelerinde bulunan depremzedelerle dayanışmak amacıyla başlattığı yardım kampanyası sürüyor.

Fırat Bölgesi’ndeki Kobanê Kantonu Toplumsal İşler ve Çalışma Kurumu, "İnsanlık İçin, Depremden Etkilenenlere Yardım" sloganıyla 13 Şubat’ta başlattığı kampanya kapsamında, deprem felaketinden etkilenen insanlara maddi ve manevi destek olmayı sürdürüyor. Şubat ayı sonuna kadar devam edecek kampanya sonrasında toplanan bağışlar depremden etkilenen bölgelere gönderilecek.

Fırat Bölgesi’ndeki Kobanê Kantonu Toplumsal İşler ve Çalışma Kurumu Eş Başkanı Helen Hajem, ajansımıza yaptığı açıklamada, "6 Şubat'ta Türkiye'de ve Suriye'nin Kuzeyi ile Cinderês'in mazlum bölgelerinde çok sayıda insanın başına bir felaket geldi. Deprem binlerce ölü ve yaralı bıraktı ve hala molozların altında yaşam mücadelesi veren yüzlerce insan var, birilerinin onları kurtarmasını bekliyor” dedi.

13 birim kuruldu

Özerk Yönetim’in, kriz hücresinin oluşturulduğu Fırat bölgesi de dahil olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye'nin tüm bölgelerinde deprem felaketine doğrudan müdahale ettiğini aktaran Helen Hajem, şunları ifade etti:

“Fırat Bölgesi’ndeki Kobanê Kantonu Toplumsal İşler ve Çalışma Kurumu, bu temelde 13 birim oluşturdu. Toplumsal İşler ve Çalışma Kurumu, kent içinde 11 ana noktada halk için barınma çadırları kurdu ve evleri zarar görenlerin korunması için kampları denetleme noktaları oluşturdu. Bunun yanı sıra kamplara her türlü hizmet, su, elektrik ve çöp yakma fırınlarını sağlayan heyetler aracılığıyla çalışma ve izleme yapılmıştır. Bunun yanı sıra hasar gören evlerin bir kısmının tespit edilmesi için bir komisyon oluşturarak halka hizmet için yerel yönetim, çevre ve belediyeye önemli bir rol düşmüş, çalışmalar yapılmış ve olağanüstü hal durumuna girilmiştir.”

 ‘Depremden etkilenen insanlara destek olmalıyız’

Helen Hajem, yardım kampanyası kapsamında toplanan bağışlar için Kobanê kentine bağlı köy ve nahiyelere ek olarak Ayn İsa bölgesinde 4 nokta tayin edildiğini belirterek, “Böylece Fırat bölgesinin tüm bölgelerinde bağış toplama için 15 nokta olacak” dedi.

‘Kobanê için elimizden geleni yapmalıyız’

Kobanê’nin IŞİD çetelerine karşı verdiği mücadeleyi hatırlatan Helen Hajem, “2014 yılında IŞİD çetelerinin düzenlediği saldırıda da tüm dünya Kobanê'ye destek verdi. Binlerce genç kadın ve erkek direnişe katılarak bu şehri savunurken şehit oldu. Kobanê halkıyla ve şehrin direnişiyle dayanışmak için insanlar günlerce sınır şeridinde kaldı. Dolayısıyla bugün onlara sadece manevi değil maddi olarak da destek olmak ve yanlarında olmak gibi bir görevimiz var. Onlar için elimizden geldiğince çok yardım toplamalıyız. Türk işgali ve çetelerinin yardıma izin vermediği Cindirês've İdlib'deki halkımıza da yardım eli uzatmalıyız” diye ifade etti.

‘Siyasi çıkarlar arka plana atılmalı’

Özerk Yönetimin depremin yaşandığı andan beri bölge halkına destekte bulunduğunu söyleyen Helen Hajem, “Bu felaketin başlangıcından bu yana Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, afetten etkilenen bölgelere yardım gönderdi ancak Türk işgali yardımın bölgeye girmesine izin vermedi. Yardımlar birkaç gün sınır kapısında bekletildi. Umuyoruz bu insani felakette siyasi çıkarlar arka plana atılır. İnsanların ayrıştırılmasına karşıyız. Çünkü bugün Suriye'de birçok alan ve Kuzey Kürdistan bölgeleri trajik bir durumdan geçiyor ve tüm dünya halka yardım için birlik olmalı” dedi.

‘Yardımlar adil bir şekilde dağıtılacak’

Türk devletinin ve çetelerin kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederek insanlara yardımları engellediğine işaret eden Helen Hajem, “İnsani yardım konvoylarının bu bölgelere girişini engelleyenlere uluslararası kuruluşlar, insan hakları ve çocuk örgütleri tarafından baskı uygulanacak ve yardımlar adil bir şekilde Suriye bölgelerine dağıtılacaktır."