'20 yıllık AKP iktidarının rant politikası binlerce insanı katletti'

Semsûr’da depremin yarattığı yıkımı anlatan HDP Batman Milletvekilli Feleknas Uca, kentte yaşamını yitiren çoğu insanın kayıt altına alınmadığını ve sayının çok fazla olduğunu belirterek, bina enkazlarında katliam yaşandığını söyledi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Semsûr- Depremin ardından dayanışmayla yaraların sarılmaya çalışıldığı Semsûr’da insanların acısı ilk günkü gibi taze. On binlerce insanın yaşamını yitirdiği kentte, binalarda enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Halk temiz su ve hijyen malzemelerine ulaşamazken kente giden Halkların Demokratik Partisi (HDP) heyetinin içinde yer alan milletvekili Feleknas Uca, günlerce kaldığı şehirde edindiği izlenimleri ajansımızla paylaştı. Koca bir kentin ve binlerce insanın rant uğruna yok edildiğine dikkat çeken Feleknas Uca, “Burada yaşananları hiçbir söz ve fotoğraf anlatamaz” dedi.

'AKP-MHP enkaz altında kaldı'

Depremin ilk saatlerinde valiliğin, “Kentte çok zarar yok” açıklamasıyla kentin Türkiye gündeminden düşürüldüğünü söyleyen Feleknas Uca, “Bu çok büyük bir felaket ve acı” dedi ve konuşmasına şöyle devam etti:  “Bugün kent merkezine baktığımızda yüzde 70’nin yok olduğunu görüyoruz. Yıkılmayan evler de ağır hasar aldığı için insanlar evlerine giremiyor. Devletin yaklaşımına baktığımızda AKP-MHP hükümetinin siyaseti enkaz altında kaldı. Bunu da bizler kendi gözlerimizle gördük. Buraya ilk geldiğimizde enkaz başlarında hem sağ hem de yaşamını yitiren insanlar çıkarılıyordu.”

'Enkaz altılarındaki insanları kurtarmada bile ayrım yaptılar'

Enkaz başlarında bekleyen ailelere, ölümün kıyısında olan insanlara; Alevi, Kürt veya AKP’li ayrımı yapıldığı bilgisini paylaşan Feleknas Uca, “Devlet burada ilk iki gün sokaklarda yoktu. Gidip görüştüğümüz aileler de, ‘AFAD yok, devlet yok’ diyorlardı. Anneler bizleri gördüğünde kaç kere aradık ama kimse gelmedi diyorlardı. İnsanlar enkaz altlarında ses çıkarıyorlardı ama devlet yetkilileri gelip bir enkaz üzerinde çalışma yürütüp gidiyordu. Alevi, Kürt aileleri ve devlete yakın aileler arasında enkazlarında dahi çok ciddi ayrımlar yapıldı. Kendilerine yakın kişilerin enkazlarına gidip çalışıyorlardı ama diğer enkazlara gitmiyorlardı. İlk günlerde kimse yoktu. Biz kendi gözlerimizle kepçenin enkaza vurduğu darbeyle ortalığın kan olduğunu gördük.  Aileler de bizlerle gördü. Yine sokaklar ölü beden kokuyordu”

'Burada ne AFAD ne de devlet yoktu'

Enkaz kaldırma çalışmasına tepki gösteren Feleknas Uca, bina enkazlarında halen cenazelerin olduğunu ve ailelerin cenazelerine ulaşamadığı bilgisini verdi. 20 yıllık AKP döneminde kentin rant uğruna bu duruma getirildiğini ve ilk yıkılan binaların yeni yapılan binalar olduğunu söyleyen Feleknas Uca, “Burada açığa çıkan şey nedir, HDP’li belediyelerde imarın olduğu kentlerde örneğin Amed’te sadece 7 bina yıkıldı ancak burada 20 yıllık AKPK-MHP iktidarının olduğu yere bakıyoruz, binlerce bina yıkıldı. Çoğu binada yeni yapılan ve kimsenin henüz oturmadığı binalar. Rant için, siyaset için bu şehirde ne yaptılarsa bu depremde açığa çıktı. İlk günlerde devlet yoktu yeni yeni ortaya çıkıyorlar. Arkadaşlarımızın buradaki yardımlaşmasından polisler de, askerler de faydalandı.” dedi. 

'Kent dayanışmayla yeniden inşa edilmeli'

Dayanışmayla halkın ayakta kalıp şehirde yaşamaya devam ettiğini anlatan Feleknas Uca, “Halkımıza sahip çıkıp, acısını paylaşmak için burada dayanışma içerisinde olup çalışıyoruz. Büyük bir emek veriliyor. Bütün arkadaşların emeğine sağlık. Bu çok derin bir acı bu depremden sonra kentin yeniden inşa edilmesi gerek. Devlet aynı zihniyetle yaklaşırsa hiçbir şekilde bir ilerleme sağlayamaz. Bugün burada görüyoruz ki onların yaptıkları siyaset hem halka hem de kente büyük zarar verdi.  Sokaklarda yürüdüğümüzde insanlar HDP, Kürt halkı ve gönüllüler dışında kimseyi görmediklerini söylüyor. İnsanlar bu dayanışmayla siyasi fikirlerinin de değiştiğini ifade ediyor” şeklinde konuştu.

'Ruhsatsız ve kaçak yapılar binlerce insanın canına mal oldu'

Enkaz başlarında bekleyen insanların ilk günlerdeki umudunun son günlerde bir mezar taşı talebine dönüştüğünü aktaran Feleknas Uca, kentte ölü sayısının söylenenden çok daha fazla olduğunu belirti. Kaçak yapılar ve denetimsizliğin binlerce insanın canına mal olduğuna yer veren Feleknas Uca , “İlk günlerde insanlar enkaz başlarında yakınlarının sağ çıkmasını bekliyorlardı, sonra kefen kalmadı kefen istediler en sonda da umudumuz kalmadı bari bir mezar taşımız olsun diyorlardı. Büyük bir felaket yaşandı ama hala sokaklarda devlet yok. Valiliğin, belediyenin sokağına baktığımızda en çok binaların buralarda yıkıldığını görüyoruz. Kim ruhsat verdi kim bu binaların yapılmasına izin verdi? Kaçak yapıların yapılması için kim imza attı. Bunlar binlerce insanın yaşamını yitirmesine neden oldu” dedi.

'Köydeki ölümler listede yok'

Köylerde yaşamını yitirenlerin, listelerde olmadığı bilgisini veren Feleknas Uca, “Gittiğimiz köylerde insanlar yardım gelmediği için kendi cenazesini kendisi defin etmişti. Sadece bir köyde 65 insan defin edildi. Ölüm belgeleri olmadığı için yaşamını yitiren insanların sayısı net bilinmiyor ve ölü sayısı devletin söylediği rakamdan çok daha fazla. Köylerde yaşamını yitirenler ölü değil de faili meçhul olarak mı görülecek?” diye sordu.

'Halkımızın yanındayız'

Kentte yaşanan trajedinin bir fotoğraf veya görüntüyle anlatılamayacağını söyleyen Feleknas Uca, halkın acısını paylaşıp dayanışma içerisinde olmaya devam edeceklerini ifade etti. Felaknas Uca son olarak şöyle konuştu: “Burada canlı biri çıkarıldığında herkes birbirine sarılıp ağlıyordu. Aileler kim kimden hiç fark etmeksizin acılarını ve mutluluğunu paylaştılar. Herkes devlet yok halk var diyordu. Burası devlet tarafından kimsesiz bırakıldı. Bu trajediyi hiçbir fotoğraf hiçbir görüntü anlatamaz. İnsanların buraya gelip anlaması görmesi gerekiyor. Adıyaman çok derin bir acıyla kimsesiz, yalnız bırakıldı. Ancak halkımız birlikteliği ve dayanışmasıyla halkını yalnız bırakmadı. Halkın acısını birlikte paylaştık. Şuan şehirde sadece enkaz var.”