“Sesimizi ya duymadılar ya da duymak istemediler”

Pandemi döneminde sağlık emekçilerinin çalışma şartları daha da ağırlaştı. Sağlık çalışanları; aşırı ve yoğun çalışmaya bağlı fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklardan, ekonomik sıkıntılara kadar pek çok sorunla mücadele ediyor. O sorunlarla mücadele edenlerden biri de Kovid-19 servisinde çalışan Sevilay Yıldız. Sağlık çalışanları olarak bu süreçte tükenme noktasına geldiklerini, psikolojik olarak yıprandıklarını ve ekonomik olarak da zorluklar yaşadıklarını belirten Yıldız, “Bizler sesimizi duyurmak için çok uğraştık. Sesimizi ya duymadılar ya da duymak istemediler.” diyor.

ZEYNEP AKGÜL

Ankara- Koşulların pandemiye uygun olarak iyileştirilmediği, eşitlik, adalet anlayışından uzak görevlendirmelerle mağduriyetlerin yaratıldığı, sağlık çalışanlarının yakın geleceğe dair kaygılarının arttığı bu günlerde, sesini duyuramayan, umudunu yitiren sağlık çalışanlarının sayıları oldukça fazla. Salgının en başından beri sağlık çalışanları büyük bir belirsizlik ve kaygı içinde. Onlardan biri de Sevilay Yıldız.

Her zaman olduğu gibi bu süreçte de, sistemin aksayan tüm yanlarının, sağlık çalışanlarına ihale edildiğini dile getiren Sevilay Yıldız, pandemi sürecinde ailesi ve sevdikleriyle arasında çok ciddi mesafeler koyduğunu belirtiyor.

“Çocuklarımıza sarılıp öpemiyoruz”

Yıldız, konuşmasını kaygı ve korku dolu gözlerle şöyle sürdürüyor:

“İşten eve geldiğimizde çocuklarımıza sarılıp öpemiyoruz. Mümkün oldukça uzak duruyoruz. Çocuklarıma bakıcı bulamadığım için dedesi ve babaannesi de risk grubunda olunca onlarla beraber köye göndermek zorunda kaldım. Maddi açıdan da ciddi zorluklar yaşıyoruz. 10 yıl öncesinde diğer memurlardan daha fazla maaş alabiliyorduk artık alamıyoruz. Üstelik beraber çalıştığımız temizlik personellerimizle hemen hemen aynı maaşı alıyoruz. Amacım temizlik personelini hor görmek değil fakat biz üniversite okuyup KPSS sınavı ile yerleştirildik, ciddi bir emek sarf ettik. Fakat emekli olduğumuzda emekli maaşımız 3600 üzerinden emekli maaşı alacağım. Ek ödemelerimiz emekli maaşına yansıtılmıyor.”

“Üstü kapalı cezalandırmalar yapılıyor”

Sağlık çalışanlarının uzun yıllar boyunca yaşadığı sorunların pandemi sürecinde katlanarak daha da arttığını ‘Bu süreçte ne gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyorsunuz?’ diye sorduğumda da Sevilay Yıldız başlıyor anlatmaya:

“Aynı serviste çalışan diğer meslektaşlarımın hiçbiri ile maaşımız aynı değil. Ek ödemeler hepimizde farklı hesaplanıyor. Nöbet ücretlerimiz çok düşük. İşçilerde olan saat 16.00’dan sonraki mesailer normal ücret üzerinde yüzde 50 artırımlı ödenir. Bizde ise normal mesai ücretlerimizin altında kalıyor. Ben Kovid hastanesinde çalışıyorum. Birçok arkadaşım görevlendirme ile başka kliniklerden çekildiler ve bu kişiler çoğunlukla yönetimle daha önceden problem yaşayan kişiler. Anlayacağınız üstü kapalı cezalandırma.”

“Bu süreçte o kadar yalnız bırakıldık ki”

Son zamanlarda kendisinin ve birçok arkadaşının tükenmişlik sendromu yaşadığını ifade eden Sevilay Yıldız, “Açıkçası salgının başlarında bizlerin emekleri görülür, karşılıksız bırakılmaz diye umutlanmıştık. Sonuç bolca teşekkür ve alkış. Mayıs ayında kamuda tüm memurların mesaisi 75 saat sağlık personelinin mesaisi 141 saat fark bedelsiz 66 saat. Bahsedilecek o kadar çok konu var ki aslında çünkü bu süreçte o kadar yalnız bırakıldık ki esnek çalışma sürecinde 10 yaş altı çocukları olan anneler idari izinli sayıldı. Bizim çocuklarımız çocuk değil mi? Üstelik baktıracak insanlarda bulmakta zorlanıyoruz.” diyor.

“Artık hayallerimiz, umutlarımız yok”

Artık hayallerinin ve umutlarının olmadığını tükendiklerini belirten Sevilay Yıldız konuşmasını şöyle sürdürüyor:

“Aynı evde yaşadığımız kişiler dahi pozitif geldiğinde bizler temaslı sayılmıyoruz. Çünkü bizler hep temas halindeymişiz. Eşimiz pozitif olduğunda biz işe gitmek zorundayız. Eşimiz ise hem kendine hem çocuklara bakmak zorunda. Artık hayallerimiz, umutlarımız yok. Bizler tükendik. Kişisel koruyucu ekipman konusunda ciddi sıkıntılar yaşamıyoruz. Salgının başında çok ciddi problemlerimiz vardı artık sorun yok. Birçok hastanenin olması birçok yoğun bakımın, cihazın olması önemli değil. Bu koşulların olmasının yanı sıra kalifiye olmuş sağlık personeline ihtiyaç var ve bu süreçte ciddi iş yükü artmış, bakım ve kalite azalmış durumda. Bizler sesimizi duyurmak için çok uğraştık. Sesimizi ya duymadılar ya da duymak istemediler.”

“Sağlıkta şiddet yasası çıkarılsın”

“Bu süreçte ekonominin daha ağır bastığını düşünüyorum.” diyen Sevilay Yıldız, sağlık çalışanları olarak taleplerini ise şöyle sıralıyor:

“Hastanelerin doluluk oranını aşmadan ekonomiyi ön planda tuttuklarını düşünüyorum. Bizler yoksulluk sınırı olan 9 bin 395 TL tutarında tek kalem maaş istiyoruz. Ek ödemelerin emekliliğimize yansımasını istiyoruz. 3600 ek gösterge, eşit işe eşit ücret, nöbet ücretlerinin düzenlenmesi, sağlıkta şiddet yasasının çıkarılması, şehitlerimizin görev şehidi sayılması illiyet bağının aranmaması, liyakat sahibi yöneticilerin atamasının yapılması, sendikal baskıların ortadan kalkması, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesini istiyoruz.”

Haberde gerçek isim kullanılmamıştır.