İdlib’de hamile kadınların hayatları risk altında

İdlib kaplarında sayıları binlerle ifade edilen hamile kadın, özellikle sağlık hizmetlerinin yokluğu, gerekli gıda ve ilaçlara ulaşamamaları nedeniyle zor koşullarda yaşıyorlar.

LÎNA EL-XETÎB

İdlib- Suriye'nin kuzeyindeki İdlib kentinde kamplarda binlerce yerinden edilmiş hamile kadın yaşıyor. Kadınlar bu riskli dönemde gebelik takiplerini yaptıramazken birçok nedenden kaynaklı sağlık hizmetlerine erişemiyor. 

Salam Al-Jadoua, İdlib kamplarındaki hamile kadınların sağlık hizmeti alamadığı için durumlarının kötü olduğunu belirterek özellikle yoksulluk ve yeterli beslenememe ile birlikte tablonun daha da ağırlaştığını anlattı. 

‘Hastaneye nasıl götürüleceğimi bilmiyorum’

İdlib'in kuzeyindeki Maarat Misrin Kampı’nda kalan 22 yaşındaki bir kadın, 6 aylık hamile olduğunu belirterek, belirsiz bir dönem yaşadığını ve bu belirsizliğin kendisini korkuttuğunu ifade etti. Kadın, “Doktor bana, hamilelik sırasında kendi sağlığımı ve bebeğimin sağlığını koruyabilmem için yeterli miktarda tam beslenmem gerektiğini söyledi ancak fiyatların yüksek olması nedeniyle sebze ve meyve alamıyorum. Yetersiz beslenmeden kaynaklı çocuğum sağlıksız doğacak. Ayrıca sağlık merkezlerine giden yol çok dar ve doğum başlarsa hastaneye nasıl götürüleceğimi bilmiyorum. Bu yüzden korkuyorum. Kamp ve hastane arasındaki mesafe 5 kilometreden az değil” şeklinde konuştu.

Doğum yaparken hayatını kaybetti

Yerinden edilen 26 yaşındaki Ola Al-Asaad doğum sırasında hayatını kaybetti. Annesi Sanaa Al-Adl, "Geç saatlerde ağır doğum sancıları geçirdi. Gece saatlerinde yakın bir köyde yaşayan bir ebeden yardım almak zorunda kaldık. Bebeği doğduğunda ağır kanama başladı ve onu evimize 8 kilometreden daha uzak olan en yakın hastaneye naklettik. Biz hastaneye yetişmeden hayatını kaybetti” dedi.

Hamileliğinin 7’nci ayındaydı

Şam kırsalından Cebel Kili Kampı’na gönderilen 32 yaşındaki Hanan Al-Bakour da, hamileliğinin 7’nci ayında hayatını kaybetti. Annesi Ayoush Al-Bakour, "Kızım hamileydi. Kızım preeklampsi hastasıydı ve hem karın bölgesinde hem de göğüs kafesinin altında ara sıra ağrılar hissediyordu. Nefes darlığı, ellerinde ve yüzünde sıvı birikmesi, görme bulanıklığı ve mide bulantısı şikayetleri de vardı. Hamileliğinin ilerleyen aylarında bu belirtiler arttı. Yüksek tansiyon nedeniyle sağlık durumu kötüleşti ve iki gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybetti" dedi.

‘Anne ve bebek için hayati risk anlamına geliyor’

İdlib kamplarında kalan hamile kadınların açlık ve yetersiz beslenme ile karşı karşıya olduklarını belirten Jineokolog Maram Alwan, bu durumun anne ve bebek için hayati risk anlamına geldiğini dile getirdi. Maram Alwan, "Tıbbi hizmetlerin yetersizliği ve uzman sayısındaki azalmanın birçok hamile kadının temel bakım ziyaretlerini ertelemesine ve ilaçları almaktan vazgeçmesine yol açıyor. Bu da kamplarda yerinden edilmiş kadınların sağlığını olumsuz etkiliyor. Hamilelik döneminde kadınların hayatlarının en zor aylarını geçirmelerine rağmen kamplardaki hamile kadınlara sağlanması gereken üreme hizmetleri verilmiyor. Fetüslerin normal ve güvenli bir gelişim göstermesi için bu aşamadaki yüklerin karşılanması, fiziksel ve psikolojik bakım sağlanması gerekmektedir” şeklinde konuştu.