Umudun Renkleri’ni çizen Faslı ressamların eserleri sergileniyor

Fas’ta 4 Haziran’da lansmanı yapılan Janan El Sabil’in ev sahipliğinde “Umudun Renkleri” sergisinde kadın ressamlar bilhassa pandemi sürecinde kadınların ortak duygularını tuvale taşırdığı eserleri sanatseverlerle buluşturdu.

HANAN HARÎT

Fas – Kadın ressamlar, kadınların ortak paydalarından yola çıkarak Fas’ın otantik mirasını tuval ile buluşturdu. Bir de bunların hepsinin üzerine pandemi sürecinde kadınların yaşadıkları duygular da eklendiğinde umut ve karamsarlık duygularının başa baş gittiği tablolarda serginin adına “Umudun Renkleri” denildi. Fas’ın Fez kentinde Janan El Sabil, mekanının ev sahipliğinde bir grup Faslı kadın sanatçı, eserlerini sanatseverlerle buluşturdu. 4 Haziran’da lansmanı yapılan sergi 18 Haziran tarihine kadar ziyarete açık. Organizasyon Kültür Bakanlığı Fez-Meknes Bölge Müdürlüğü’nün katkılarıyla hazırlandı. Sergide eserleri ile 13 Faslı ressam yer aldı.

Karanlık ve parlak renkler birlikte kullanıldı

Faslı ressamlardan Mariam El Tahri, eserlerinde kadın yoksulluğu, doğa, deniz, şehir ve kentlere dair karakteristik özellikleri işlediği eserlerinde resme ve resim yaparken içerisinde bulunduğu duygulara yer verdi. Mariam, eserlerinde daha çok Fas kimliği ve kültürü üzerine çalıştığını söylüyor. Her sanatçının yaşadığı gibi pandemi döneminde kapanmanın kendilerini de etkilediği, fakat resim sanatında daha çok üretkenliğe neden olduğunu aktaran Mariam, “Renkler daha karanlık oluyor, çünkü hep kapalı kalıyorsunuz. Çok üzüntü yaşadık, karanlık yaşadık. Karanlık renklerle aksine parlak renkleri bu yüzden birlikte kullanmayı tercih ettim” diyor.

“Sanatçı toplumu cesaretlendirmeli”

Sanatçının toplumu cesaretlendiren bir konumda olması gerektiğini kaydeden Mariam, “Üstelik bir de kadın sanatçı ise bu cesaretin çok daha mislisini barındırmalı. Hem cesaret hem bilinç hem de kültürün taşıyıcısı olabildiğimizi gösterebilmeli ve bunu yaparken de cesur olmalıyız” diye belirtiyor”

“Yeniden doğmuş gibiyim”

Ressam Şehrazat ise, sergide yalnızca iki adet resmiyle geldiğini söyleyerek, “Kırmızı bir gül çizdim ve kendimle getirdim. Kırmızı gül, hayata gülümseme anlamını taşıyor ya da ‘Hayatın Gülümsemesi’ dedim ben ona” sözlerine yer veriyor. İkinci resmini de işaret eden Şehrazat, “Bu resimde de doğayı çizmeye çalıştım. Sanatın ana rahmi doğadır. Sanat fikirlerini doğadan ödünç alır, işte bu yüzden deniz ve gemi figürlerini kullandım. Üç yıldır resim çiziyorum ve bu alanda henüz çok yeniyim. Resim yaparak büyüyecekmişim gibi düşünüyorum. Oksijen almaya ve düşüncelerimin bedene kavuşmasına resim sanatı vesile olmuş gibi geliyor” diyerek, kendisini yeniden doğmuş gibi hissettiğini kaydediyor.