"Tarihin mirası kaybolmasın"
Necah Ezedîn, eski eşyaları topluyor ve ömrünün geri kalan kısmında gelecek nesillere miras bırakmayı, çocuklarının kültürlerini unutmaması için çabaladığını anlatıyor.
HÊLÎN EYLÛL
Qamişlo – Dünyada dil, müzik, dans da olmak üzere yazılı-yazısız, maddi-manevi tüm unsurlar kültürü oluşturuyor. Kültürün taşıyıcısının yüz yıllardır kadınların olduğunu söylemek yanlış olmaz. Baskı altındaki kültürlerine, asimilasyon ve soykırım politikalarına rağmen kültürlerini terk etmeyen ve dört elle sarılan Kürt kadınları bugün kendi inşa ettikleri devrimin de sayesinde özgürce kültür aktarımı yapıyor olmanın hem gurunu yaşıyor hem de mutluluğunu. Qamişlo’nun Tirbespiyê ilçesinden Necah Ezedîn, uzun yıllardır derleyip topladığı kültürel ve folklorik malzemeleri çocuklarına tanıtıyor ve onlara kültürel bir miras bırakmak istediğini anlatıyor ajansımıza.
Yıllardır toplamayı bırakmadı
Necah Ezedîn’in evine adım atar atmaz kendinizi “Şark köşesi” olarak isimlendirilen o mekanlarda hissediyorsunuz ama onun evinin hepsi tamamen böyle yapılandırılmış vaziyette. Uzun yıllarını bu aletleri toplayarak büyüklerinin mirasını korumaya devam ettiğini belirten Necah Ezedîn, "Bunu çocukluğumdan beri yapıyorum ve tüm antik şeyleri koruyorum. Bizim için onlar tarihi mirastır. Artık tarihimizin ürünleri toplumda yok oldu ama kaybolmamak için her seferinde bir parça getirip topladım. Başlangıçta tarihimizi belirleyen kadim araçlar olan dastar, cirn, meşk ve mirkut'u getirdim. Bu araçlarla annemin mirasını hayatta tutmak istiyorum. Eskiden annem hep bunu kullanırdı, şimdi ben çocuklarıma öğretmek istiyorum. Annemin mirası çocuklarıma kalacak” diyor.
Tütünün işlenmesinden, unun elde edilmesine tüm günlük ihtiyaçların elle yapılan uzun ömürlü aletlerle gerçekleştirildiğini fabrikasyon ve hazır olan şimdiki ürünlerin ise tamamen günlük tüketildiğini ve bazılarının nasıl üretildiğini dahi bilinmediğine dikkat çekiyor Necah Ezedîn. “Her şeyimiz elde yapılırdı ve çok değer biçilirdi. Şimdi bir şey bir kere kullanılıyor ve çöp oluyor” diyerek kültürel mirasın böyle biriktirilmediğine vurgu yapıyor.
"Eski günleri hatırladım"
Tarihin bugünü belirlediğini belirten Necah Ezedîn, "Bugün bile bu eski şeyleri ev aleti olarak kullanıyorum. Buğday topluyorum, yapraklara bakıyorum, çocuklarıma bal yapıyorum, annem gibi ekmek yapıyorum. Eskiden annem ekmek yaptığında uzun süre bozulmazdı ama şimdi yapıyorum, buğday yüzünden çabuk bozuluyor, şimdi eskisi kadar iyi değil” diyor. Antika topladığı eşyaları günlük olarak da kullandığını ama bazı özel eşyaları ise muhafaza ettiğini söyleyen Necah Ezedîn, bu eşyaları muhafaza ettiği odaya girdiğinde kendisini mutlu hissettiğini aktarıyor.
Yıllarını vererek bir araya getirdiği kültürel dokuya sahip ürünlerin korunmasını istiyor ve tek isteğinin de bu olduğunu aktarıyor.