ROCHELLE JUNİOR

Süveyda- Suriye’nin güneyindeki Süveyda, Temmuz saldırısının izlerini hala taşıyor. Şehirde yaşanan acıları Christina El-Şibli yaratıcı bir güce dönüştürdü. Christina El-Şibli, tutkusunu yalnızca bir hobi olarak değil, katledilenlerin anısını yaşatan ve topluma umut veren bir direniş aracı olarak kullanıyor. Sanatçı, hem özel gereksinimli çocuklarla yürüttüğü eğitim çalışmaları hem de katledilenlerin portrelerinden oluşan “Vefa Kampanyası” ile Süveyda’nın acısını somut bir eyleme dönüştürüyor.

Christina El-Şibli için çizim artık sadece bir tutku değil, aynı zamanda bir direniş aracına dönüştü. Sanat yolculuğunu akademik bir kariyer olarak değil, tutkuyla yürüttüğünü söyleyen Christina El-Şibli, enstitüde eğitim almasına rağmen mezuniyetin hemen ardından sanat kariyerine başlamadığını belirtti. Christina El-Şibli, başlarda becerilerini hemen geliştirmeye odaklanmasa da, tutkusu her zaman daha güçlüydü. Kendine gerçek bir şans vererek özellikle portre çizimlerine yöneldi ve karmaşık detaylarla duygularını derinden yansıtan eserler üretmeye başladı.

‘Zamanla yolum genişledi’

“Başlangıçlar kolay olmadı” diyen Christina El-Şibli, maddi zorlukların birçok görsel sanatçı gibi kendisi için de önemli bir engel olduğunu söyledi. Yine de en yakınındakilerle başlamayı tercih ettiğini belirten Christina El-Şibli, “Ailemi ve çevremdekileri çizerek başladım. Zamanla yolum genişledi. Bir okulda sanat öğretmeni olarak çalıştım, bu bana deneyim ve özgüven kazandırdı. Ardından, özel gereksinimli bireyleri sanat yoluyla güçlendirme konusunda çeşitli enstitülerde eğitmenlik yaptım” dedi.

‘Acısı onu çalışmaya yöneltti’

Saldırıdan bir hafta önce, koklear implantlı, otizmli ve diğer sağlıklı çocukların yer aldığı bir sergi düzenlediğini anlatan Christina El-Şibli, “Her altı ayda bir 6-10 yaş arası yeni bir grup çocuğa eğitim veriyorum ve her biri on resimden oluşan bir sergiyle çalışmalarını tamamlıyor. Bu sergiler büyük beğeni topladı. Süveyda saldırısının ardından ciddi bir psikolojik kriz geçirdim, ancak ailemden aldığım destekle güç buldum ve bu zorluğun üstesinden başkalarına yardım ederek gelmeye karar verdim. Bugün çalıştığım ‘İçimizdeki İyilik’ Derneği ile böyle tanıştım. Bu deneyim, en etkili girişimim olan ‘Vefa Kampanyası’nın doğmasına vesile oldu” ifadelerini kullandı.

‘Değerli bir şey sunmak bana iyi geliyor’

Vefa Kampanyası kapsamında ilk olarak katledilen Issam Azzam’ı çizdiğini anlatan Christina El-Şibli, “Ardından 12 şehidi kapsayan bir dizi portre ile kampanyayı sürdürdüm. Kampanya, tüm Süveyda’nın acısını somutlaştıran bir güç, irade ve sadakat göstergesi olarak öne çıkıyor. Şehrin sakinleri büyük bir dehşet yaşadı, evleri bombalandı ve güvenlik arayışına girdi. Ben de yaşanan acıyı insani bir eyleme dönüştürmek için resim yapmayı bir çıkış yolu olarak gördüm. Şehitlerin portrelerini çizmek psikolojik olarak çok zordu. Fiziksel ve duygusal yorgunluğa rağmen, ailelerine değerli bir şey sunmak bana iyi geliyor. Çizdiğim portreler, şehidin ailesine çocuklarının kanının boşuna dökülmediğine dair umut ve gurur veriyor” şeklinde konuştu.

‘Hiçbir engel karşısında durmayın’

Kampanyanın devam ettiğini vurgulayan Christina El-Şibli, “Yorgunluğum ne kadar artsa da durmayacağım. Kadınlara mesajım şudur: Hiçbir engel karşısında durmayın. Kendinizi geliştirin, çünkü hırs karşısında zorluklar küçülüyor. Para her şey değildir. Biz bir defter ve bir kalemle büyük bir sergi açtık ve resimlerimi daha fazla sergileme, hatta birçok ülkede tanıtma konusunda büyük bir hırsım var” diyerek sözlerini tamamladı.