Shefa Salem’in “Ben Libya’yım” sergisinden

Tarihin silik izlerinden günümüze el uzatıyor Shefa Salem’in tuvalleri. O resimlerinde yıllar öncesinin hafızalarının izini sürerken sayfalarca işlenmiş tarih kitaplarının anlatabildiği bir tarih bilgisini tuvale yansıtıyor.

İPTISAM AXFÎR 

Bingazi – Libya’nın başkenti Bingazi'de sanatçı Shefa Salem’in “Ben Libya’yım” başlığını taşıyan sergisi büyük beğeni topladı. Bingazi’de savaşın ardında bıraktığı molozların gerisinde kalanların yalnızca yıkıntılar olmadığı yaşamların da yıkıldığını fırça darbelerinden tuvale ve sanatseverlere taşıran Shefa Salem salt savaş değil sosyal yaşamdan politik vurgulara çizimlerini kadın bakış açısı ile sunuyor. Shefa Salem ile “Ben Libya’yım” isimli sergisinden yola çıkarak sanat macerasını konuştuk.

Ressam Shefa Salem “Ben Libya’yım” isimli sergisi 27 Ekim’de Dünya Görsel-İşitsel Miras günü vesilesiyle Libya’nın başkenti Bingazi’de Al Shajara Meydanı’nda bulunan Barah Kültür ve Sanat Merkezi’nde açıldı. Toplam 7 gün boyunca sanat ve resim severlerin ziyaretine açık olan sergi büyük beğeni topladı. Shefaa Salem, karşılaştığı ilginin ve beğenini kendisini mutlu ettiğini anlatıyor.

"Tarihe yabancılık, aidiyet eksikliği yaratır"

Çalışmalarında sosyal, politik, kadın hakları ve feminizmi ele alan konulara ve Libya tarihi üzerine araştırmalara odaklanan 24 yaşındaki mimar ve ressam Shefaa Salem, "Aslında resme lise yıllarında yeteneğimin olduğunu fark ederek başladım ve yıllar içerisinde de kendimi geliştirmeye başladım. 2018 yılından bu yana ise profesyonel olarak resim ile uğraşıyorum.” dedi.

“Ben Libya’yım” isimli sergiye kendisini getiren aşamayı ise “Tarih bilgisi eksikliğinin aslında insanların kedilerini ait oldukları yere ait olmamayı getirdiğini düşünüyorum. Tarihe yabancılık, aidiyet eksikliği yaratır. Sayfalarca işlenmiş tarih kitaplarının anlatabildiği bir tarih bilgisini bir tuvale yansıtabildiğimi fark ettim ve bu beni çok etkiledi.” sözleri ile anlatıyor.

“Kadınlar Libya tarihinde çok önemli bir role sahip”

Shefa Salem, resimlerinde Libya ve coğrafyaya ait tarihi kadın figürlerini bilhassa resme aksettirmeyi özenle tercih ettiğini vurguluyor. Çizimleri arasında Ortadoğu coğrafyasına ait tanrıçalardan günümüz kadınlarının yüzlerine renkli kadın yüzleri yelpazesi resimseverlere bakıyor. Kadın tanrıçaların hala aktarılması, çizilmesi yeni kuşaklara tanıtılması gerektiğini söyleyen Shefa Salem, kadınların tarihteki hafızalardan günümüz genç hafızalarındaki yerini almaları gerektiğini savunduğunu söylüyor.

Gerçekçi, çarpıcı ve çekici eserler ortaya koymak istediğini belirten Shefa Salem, Libya’da aslında pek fazla tercih edilmeyen tuval ebatları kullanıyor. Büyük ebatlı tablolar yapmanın kendisini daha çok tatmin ettiğini söylerken resimlerinin böylelikle yaşam bulduğuna inandığını söylüyor.

"Kadınları kalıba sokan ataerkil bir toplumdayız"

Libya'da bu boyutları kullanan sanatçıların azlığı nedeniyle resimlerinin özel bir ilgi kaynağı olduğunu da aslında farkında. Shefa Salem, resimlerini yaparken ticari bir unsur olarak bakmadığının bilinmesini istiyor. O, sanatıyla geçimini kazanmanın mümkün olmadığının farkında fakat resimleri ile fark yaratmak istediğini aktarıyor. Gün geçtikçe sanatında ilerlemek ve kendisini geliştirmek istediğini bunun için eğitim almaktan da çekinmediğini anlatıyor. Kendisi gibi resme meraklı olan kadınlara hitap ederken ise şu sözleri kullanıyor Shefa Salem, “Libya artık eski Libya değil. Kadınların sanata olan yaklaşımları, yakınlıkları arasında bir demir perde söz konusu değil. Fakat kadınları belirli bir kalıba sokan ataerkil bir toplumdayız. Hepsinin farkında olarak yaratıcı bir sanatçı olmanın güçlü bir iradeye sahip olmakla eş değer olduğu bilinmeli ve yetenekli tüm kadınlar sanata yönelmeli.”

Shefa Salem’ın tüm eserlerinin birer adı hikayesi ve yaşanmışlıkları kadar bazı resimlerinin korkunç gerçekçi görünümleri de var. “Tehenu'nun Libyalı ailesi” isimli eserini gösterirken günümüzde poz vermiş bir kadın, erkek ve kucaklarında çocuklarını görüyoruz. Fakat Milattan Önce 4000 yılını tasvir eden resmi tarihten günümüze fırlamış gibi duruyor.

Tehenu’nun Libyalı Ailesi’nden Marquez’e

“Tehenu'nun Libyalı ailesi” gibi Libya tarihinden çıkmış bir başka resme takılıyor gözümüz. “Kaska-Savaş Dansı” yani Libya folkloründe önemli bir dansın adını taşıyan eser kadınların savaşın cenderesinde nasıl ezildiklerini yansıtıyor. Genç ressam tarihle günümüzü birleştirirken edebiyat ile de resmi buluşturuyor. Ünlü yazar Gabriel Marquez’in satırlarındaki yoksulluğu okuduğu sırada yaşadığı etkilenmeyi yansıttığı tablosu ise dünyanın herhangi bir sokağındaki yoksulluğu anlatırcasına canlı izler barındırıyor.

Shefa Salem kimdir?

Libya’nın yetiştirdiği genç kadın sanatçılardan Shefa Salem, 1996 yılında Libya’nın başkenti Bingazi’de dünyaya geldi. Bingazi Üniversitesi’nde Mimarlık eğitimi gördü. 2018 yılında resme profesyonel olarak ilgi duymaya başladı. Resim çalışmalarında ağırlıklı olarak yağlı boya çalışmaları yapan Shefa Salem, tuvale yansıttığı çizimlerini duvarlara ve grafik tasarımında göstermektedir.

İlk projesi ve resim sergisini Bingazi’de açtı. Tunus’ta dünya çapında bilinen “Journées d'Art Contemporain de Carthage” isimli etkinliğe de resimleriyle katıldı. Tunus Kültür Bakanlığı tarafından uluslararası çapta organize edilen etkinliğe 19 ülkeden 100 sanatçı çağdaş sanat eserleri ile katılarak bir hafta boyunca sergilenmişti.