Rendela Jibur “İkinci Hayatım” romanı ile hikayesini anlatıyor

Yaşam hikayesini romanlaştıran yazar Rendela Jibur, “Mutluluk ve sevinç insanın elindedir. Bunun için başkasını beklememize gerek yok. Hiçbir zaman geç değildir ve zorlukları aşmanın imkanları var” diyor.

CAROLINE BAZZI

Beyrut – Yazar Rendela Jibur, “İkinci Hayatım” romanındaki “Wicud” kahramanı ile yaşamın her detayını yaşıyor, onu aşk, neşe, acı ve hüzünle anlatıyor. 30 Kasım 2020'de annesinin vefatı ile yaşama sevincini kaybeden yazar, kahramanı “Wicud”la yeniden yaşama tutunur. Yazar, romanına ilişkin ajansımıza konuştu.

“İkinci hayat kararı elimizde”

“İkinci Hayatım” adının seçilme nedenini anlatan Rendela Jibur, “Annem vefat ettiğinde yaşamın benim için bittiğini hissettim ama hala hayattaydım. Teslim olma ile yeni yaşama devam etme arasında bir seçim yapmak zorunda kaldım. Romanımda ikinci hayat kararının elimizde olduğu ve kendimize yeni bir yaşamı kurabileceğimizin olumlu mesajını her insana veriyorum. Romanım birçok psikolojik konuyu ve pozitif enerjiyi ele alıyor. Herkesin yaşamında yaşadığı başarısızlıkları aşmasına yardımcı oluyor. Roman bir yol haritası değil ama kesinlikle ayaklarımızın üzerinde durabileceğimiz ve kendimizi yeniden mutlu edebileceğimize dair bir teşviktir” dedi.

“Wicud büyük bir değişim yaratıyor”

“İkinci Hayatım” hikayesine ilişkinde konuşan Rendela Jibur, “İkinci Hayatım romanı ‘Wicud’ adlı kahramanım, Canin adlı bir psikoterapist ile terapi seansları aracılığıyla hayat hikayesini anlatıyor. Romanda iki kahraman var. Çektiği karın ağrısı nedeniyle psikolojik tedavi görmek zorunda kalan Wicud’dur. Diğeri ise Wicud’un durumunu takip eden psikoterapist Canin’dir. Sonuçta içinde geçtiği durumu ile birlikte Canin’in kaybedilmesine rağmen Wicud büyük bir değişim yaratmaktadır. Yeni bir iş, ülke, yeni toplumsal bir durum ile ikinci yaşama başlıyor” diye belirtti.

“Yaşam ile ölüm korkusu”

Herkesin psikolojik tedaviye ihtiyacı olduğunu sözlerine ekleyen Rendela Jibur, “Özellikle Arap dünyasında siyasi, ekonomik ve toplumsal krizlerin yaşadığı yerde buna daha çok ihtiyaç var. Roman kahramanımın psikoterapiste gitmesiyle de psikoterapiste gitmenin ayıp bir şey olmadığı mesajı vermektir. Aşkı ve ayrılığı yaşadım. Ölüm ile yaşam korkusunu yaşadım. Bu duygular romanda yer alıyor. Wicud ile yaşanan olaylar ile düşünce, duygu ve yaşadıklarımı dile getirdim. Roman ile kadınların başarması ve kendilerini ispat etme mesajı vermeye çalıştım. Bu romanı bir buçuk yılda yazdım” ifadelerini kullandım.

“Baskılara maruz kaldım”

Yazarlığın Arap dünyasında bir meslek olmadığını ve geçim kaynağı olmadığını aktaran Rendela Jibur, “Bu yüzden boş ve iyi hissettiğim zamanımı yazmaya ayırdım. Bu yüzden sürekli bir çalışma değildi. İkinci hayatımı yapmaya çalıştım. Ancak romanımdan ikinci hayata başlamayı öğrendim. Bazen yazmak ve hayal gerçekten daha kolaydır. Son dönemde Özgür Yurtseverlik Hareketi’ne siyasi bağlılığımdan dolayı baskı, taciz, psikolojik ve basın baskısına maruz kaldım. Bu baskıları olumlu bir şekilde edebi bir eserle ifade ediyorum” diye belirtti.

“Gerçekte yeni bir yaşamı doğurdum”

Birçok zorluk ile karşı karşıya kaldığını sözlerine ekleyen Rendela Jibur, “Ben bu gerçeklikten sağlam bir şekilde kaçtım ve bu yaratıcılığı edebi şekilde seçtim. Romanım siyasi bağlılığım nedeniyle saldırıya uğradı. Lübnan yazar ve romancılar, ilgili bakanlıkların maddi ve manevi desteğin az olması nedeniyle zorluklar çekiyor. Medya ve edebi yazım birbirinden ayrıdır. Gazeteciliğin gerçekle bir bağı var. Gerçeği ulaştırıyor. Edebi yazım ise biraz hayalidir. İkisi arasında yöntem ve yazma konusunda farklılıklar var. Tüm sayfalarda Wicud ile ağladım, güldüm, öfkelendim, korktum, sevindim. Sonuçta gerçekte yeni bir yaşamı doğurdum. Romanın tüm ayrıntılarını onunla yaşamadan kahramanın duygu ve düşüncelerini anlayamayız” dedi.

“Mutluluk insanın elinde”

Romanın yazarı olmasına rağmen her romanı okuduğunda yeni bir şey keşif ettiğini aktaran Rendela Jibur, “İki hayatı yaşayacağız. İkinci hayat sadece bir yaşamın olduğunu düşündüğümüzde karşımıza çıkıyor. Romandaki ikinci mesajım ise mutluluk ve sevincin insanın elinde olduğudur. Bunun için başkasını beklememize gerek yok. Üçüncüsü de hiçbir zaman geç değildir ve zorlukları aşmanın imkanları var” diyerek konuşmasını sonlandırdı.