XOFRAN EL-RADÎ

Bağdat – Ortadoğu’nun birçok ülkesinde yaşayan ve bu ülkelerde kadınların yaşam biçimlerini tuvale döken ressam Suha El Muhammed, 1998 yılında Bağdat’ta Güzel Sanatlar Akademisi’nin Baskı Tasarım Bölümü’nden mezun oluyor. Filistinli annesinin gazeteci olmasından kaynaklı fotoğraflar ile her zaman haşır-neşir olduğunu söylüyor Suha El Muhammed. Çok sayıda Ortadoğu ülkesinde yaşadığını ancak üniversite eğitiminin ardından Gazze’ye taşındığını dile getiren Suha, devamında Irak, Ürdün ve Filistin arasında mekik dokuduğunu söylüyor.

“Ortadoğu resmin çıkış noktasıdır, bunun için çizmeliyim”

Suha, “Resim yapmak benim için boşlukları doldurmak gibi… Boşluklar olarak bahsettiğim ise asla maddi boşluklar değil, manevi boşluklarımız. Sevgi ile yapıyorum resimlerimi ve resim yapmayı çok seviyorum. Resimler kesinlikle bizleri yeni yeni yolculuklara çıkarıyor” diyerek, her çizdiği resimde farklı farklı güzergahları izleyerek, rengarenk yolculuklar yaptığını anlatıyor. "Bağdat'ta büyümüş olmanın bana verdiği devasa bir birikim var” cümlesi ile sözlerine devam eden Suha, “Bugün belki bilinmiyor ya da yalnızca savaş ile anılıyor coğrafyamız, ancak resmin çıkış noktalarında adımlar atıyoruz. Bu başlı başına resme başlarken bize büyük bir motivasyon veriyor, bu mirası korumak için dahi olsa çizmeliyim diyorum her zaman...” ifadelerinde bulunuyor.

“Annem sanata giriş nedenim”

Sanata adım atmak için kendisine tüm cesareti annesinin verdiğini söyleyen Suha, “Annem sanata giriş nedenim. Irak’ta gazetecilik yaparken annemi izlemek, ona yardım etmek, evimizin sürekli olarak kültür, edebiyat ve sanat sohbetleri ile dolmasının vesilesi annem oldu. Gördüğüm ve büyüdüğüm bu ortam beni sanata teşvik etti” diyor. Suha, çizimlerinin önceliğini kadınlara verdiğini ve bunu bilinçli tercih ettiğini söylerken, feminizmi önemli bir ifade aracı olarak gördüğünü belirtiyor.

“Kahramanlarım kadınlardır”

Suha, “Ortadoğu’da cinsiyet sorunu kadar demokrasi, özgürlükler, savaş ve ekonomi sorunu var. Bu sorunların hepsi birbirini tetiklediği ve birbirine bağlı olduğu için asla bu bundan daha önemli diyemiyoruz. Ama içerisinde yaşadığımız erkek topluluğunu da asla inkar edemeyiz. Şahsen resimlerimin erkek topluluğuna hitap etmediğini düşünüyorum, çünkü önceliğim kadındır, kahramanlarımda kadınlardır” sözleri ile çizimlerinde kadını yansıttığını kaydediyor.

“Savaşın yaralarını sanatla sarabiliriz”

Sanatın özgürlük, özgürlüğün ise tedavi edici olduğunu savunan Suha, sözlerine şöyle devam ediyor: “Sanat cüretkarlıktır. Cüret edebilen insan sanat yapabilir. Bizlerin unuttuğu bir husus daha var; sanat kesinlikle tedavi edicidir, bunu gözden kaçırmamalıyız, bizler savaşın yaralarını sanatla sarabiliriz” düşüncesine inandığının altını çiziyor.

“Kadın mücadelesine resimlerimle katkı sunmak mutlu ediyor”

Suha, şu günlerde Filistin’i, Filistinli kadınların mücadelesini anlatan resimler çizdiğini söylerken, buradaki kadın mücadelesini anlatan kitaplara kapak resimlerinden sokaklarda kullanılan logolara kadar birçok şeye imza attığını anlatıyor heyecanla. “Kadın mücadelesine resimlerimle katkı sunmak beni mutlu ediyor” diyen Suha son olarak, “Irak çok muazzam bir kültürel zenginliğe sahip ve Irak kadınları da çok kültürlü ve dirayetli, benzersiz çalışmalara imza atabilirler, yeter ki biraz daha cesur olsunlar” sözleri ile Iraklı kadınlara sesleniyor.