Nasreen Yahya, kadınları giydirirken, Fas kaftan kültürünü yaşatıyor
Binbir Gece Masallarını, duyan okuyan ya da filmini izleyenimiz illaki vardır. Bırakalım bunları hiç olmazsa kurduğumuz cümlede deyim olarak kullanmışızdır. Faslı kadınlara bin bir gece masallarını yaşatıyor tasarımlarıyla Nasreen Yahya. O, özellikle Ortadoğulu kadınların kültürlerinden esinlenerek tasarladığı kaftanların hikayelerini anlatıyor bize.
HENAN HARIT
Fas – Kadınları için giyimden, saç modeline, rengi ve ahenginden takılarına varana kadar Ortadoğu’nun masalsı görünümü tasarımcıların, modacıların hep ilgisini cezbeder. Bir de bu işi tamamen içeriden yapan kadınlar vardır isimlerini pek duymadığımız. Tasarımcı Nasreen Yahya, röportajımıza başlamadan önce altına basa basa bize modadan ziyade yalnızca Ortadoğu kadınlarının kaftanları ve elbiseleri üzerine çalışma yürüttüğünü anlatıyor.
Her elbisenin mekanı, zamanı, adeti, hikayesi var
Bazı elbiselerde rengarenk cıvıltılı, ışıltılı işlemeler, bazılarında solgun çöl renkleri, bazılarının bellerinde ise kılıç kalkan müsabakasına kadınların da katılacağını düşündürten objeler. Aslında her rengin ve her modelin farklı mekan ve zamanlarda giyilme adeti olduğunu da öğreniyoruz. 2000 yılından bu yana giyim ve tasarım çalışmaları yürüten ve yaşamını böyle idame ettiren Nasreen Yahya, bize kıyafetlerin hikayelerini anlatıyor.
“Bu hayal dünyasında kendi hayalimi gerçekleştirmeye karar verdim”
Ortadoğu’nun farklı uygarlıklarının kültür ve giyim kültürünü tanıdığını ve zenginliği karşısında hayranlık duyduğunu söyleyen Nasreen Yahya, “Gençken, her genç kadın gibi modayı takip ediyordum. İlgiyle televizyonları izliyordum. Çok ilgi duyuyordum batı giyimine. Ancak annem bambaşkaydı. Hep geleneksel elbiseler giyerdi. Ben de aileninin tek kızı olduğum için örnek alacağım rol model annem oldu. Günlerden bir gün annem elime bir iğne tutuşturdu. İşte o günden bu yana annemin giydiği elbiselerin nasıl dikildiğini, yapıldığını, hangi kumaşların kullanıldğının hikayelerini dinlemeye başladım. Rengarenk bir dünya çıkıyor insanın önüne. Hayal dünyası gibi. Ben de bu hayal dünyasında kendi hayalimi gerçekleştirmeye karar verdim.”diyor.
Yurdunda başladığı tasarım çalışmalarını daha sonra aldığı uluslararası eğitimlerle desteklediğini de anlatıyor Nasreen Yahya, “Stillerde yeterlilik başarı ile temellendirilmemeli yalnızca. Hepsini ruhu var. Fransa ve ABD’de eğitimler aldım fakat mesleki yeterlilikten ziyade yalnızca bazı teknikleri keşfetmemi sağladı bu eğitimler. Çünkü tasarımını zenginleştirmeye çalıştığım elbiseler zaten dünya harikası gibiler.”diyor. Nesrin Yahyi, tasarımlarıyla her zevke hitap etmeye çalıştığını söylerken Fas zenginliğini tasarımlarına yansıtmak istediğini dile getiriyor.