‘Kültürümüzü her koşulda korumalı ve canlı tutmalıyız’
Folklora olan ilgisini göç ettiği Şehba’da da devam ettiren Efrinli Sozdar Omar, halk oyunlarının yanı sıra tiyatro oyunculuğu da yaparak işgal ve kuşatmaya karşı Kürt kültürünü ve sanatını ileriye taşımak istiyor.
HESNA MIHEMED
Şehba- Her toplum gibi Kürt halkı da kendine özgü sanat ve kültürüyle tanınır. Türk devleti ve çeteleri tarafından işgal edilen Kuzey ve Doğu Suriye’nin Efrin kantonunun Cindirês ilçesinden 20 yaşındaki Sozdar Omar’ın da, çocukluğundan bu yana Kürt halk oyunlarına özel bir ilgisi var. Efrin-Şehba Hîlala Zêrin Hareketi’nde yer alan Sozdar Omar, 2011 yılından bu yana kültürel ve sanatsal faaliyetlerde yer alıyor. İşgal nedeniyle göç ettiği Şehba’da kültür çalışmalarına devam eden Sozdar Omar, asimilasyon politikalarına rağmen çalışmalarını sürdürürken, folklor alanı dışında tiyatro oyunculuğu da yapıyor.
‘Hayallerimin bir ağaç gibi büyümesine izin verdim’
Kültür sanat çalışmalarını anlatan Sozdar Omar, "Çocukluğumdan beri halaya tutkum vardı. 2011 yılında Efrin'de kültürel faaliyetlerde yerimi aldım ve sanatla ilgilenmeye başladım. Halay çekmek insanın içinde farklı bir duygu yaratır. Eskiden bir kadının halaya öncülük etmesi ayıptı. ‘Ayıptır’ algısına karşı tüm sınırları aşarak hayallerimin bir ağaç gibi büyümesine izin verdim. Bizler sadece Efrin’e özgü halayları öğrenmedik, aynı zamanda diğer bölgelerin halaylarını da öğrendik. Diğer bölgelere özgü halaylar Efrin’in halaylarından farklıydı ve öğrenme aşaması da biraz zorlu geçti” ifadelerinde bulundu.
‘Rolümü oynayabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum’
Yaşadıkları göç durumunu ve bunun çalışmalarına etkisini anlatan Sozdar Omar, şöyle konuştu: "Bölgemizin işgalinden sonra Şehba'ya göç ettik ve burada birçok zorluklardan geçtik. Saldırı ve kuşatma altında eğitim görmek öyle kolay olmuyor, ancak bizler irademiz ve gücümüz sayesinde eğitimlerimize devam ediyoruz. Bizim irademiz onlardan daha güçlü. Tüm zor koşullara rağmen eğitimlerimize devam ettik ve bu eğitimlerle büyük bir direniş ortaya koyduk. Destana PKK ve Keziyên Sor kliplerinde yer aldım. Kürt kültürünün yaşatılmasında yer aldığım için ve bu göç koşullarında rolümü oynayabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum.”
‘Tiyatro aracılığıyla mesajımızı halka ulaştırıyoruz’
Folklorun yanı sıra tiyatro çalışmalarında da yer aldığını kaydeden Sozdar Omar, "Halay dışında tiyatro oyunculuğuna da ilgim vardı. Oyuncu olarak tiyatroda da yerimi aldım. Kültür ve sanat alanını seviyorum. Eğitimlerle kendimi geliştirdim ve ardından Kobanê’ye giderek festival için Arîn Tiyatrosu’nda yer aldım. Şehba’da birçok uzun ve kısa tiyatro oyununu sergiledim ve Mitan Festivali’nde de sahne aldım. Tiyatro aracılığıyla mesajımızı halka ulaştırıyoruz. Göç ettiğimiz bölgelerde soykırıma karşı kültürümüzü sanatla da koruyabiliriz. Genç kadınlar olarak kültürümüzü, kimliğimizi ve varlığımızı her koşulda korumalıyız ve canlı tutmalıyız” dedi.