Kültürel mirası korumak için 20 yıldır tarihi eser topluyor

Qamışlo’da yaşayan Saliha Keleş, 20 yıldır eşiyle birlikte topladığı eserlerle tarihi ve kültürel mirası korumaya çalışıyor.

VIYAN AMED

Qamişlo- Kuzey ve Doğu Suriye’nin Qamışlo şehrinde yaşayan Saliha Keleş (48), kültürel ve tarihi mirası korumak amacıyla 20 yıldır antik, zirai ve folklorik eserler topluyor. Eski tarihlerden bu yana işgalci devletlerin Kürdistan’daki saldırılarla Kürt tarihini ve kültürünü yok etmeye çalıştığını söyleyen Saliha Keleş, “Kürt halkı bunlara karşı her zaman direnmiş, varlığını ve kültürünü korumayı başarmıştır” dedi.

‘Bazı eserler yüzlerce yıllık’

Kürdistan’ın insanlığın beşiği olduğunu belirten Saliha Keleş, Kürt kültür ve tarihini yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla 20 yıldır tarihi eserleri topladığını anlattı. Saliha Keleş, şunları ifade etti:

“Rojava Kürdistan devrimi, kültürümüzü ve tarihimizi yeniden canlandırmak için bize birçok fırsat yarattı. Bir Kürt kadını olarak 20 yıldır eşimle birlikte tarihi eser topluyoruz. Nerede tarihi eser bulursak onu getiriyoruz ve yaşatıyoruz. Evime gelenler şaşırıyor. Bu işi büyük bir aşkla yapıyorum ve asıl işim haline geldi. Birçok tarihi eser topladık. Yüzlerce yıllık bazı ürünler var. Asıl amacım tarihi ve kültürel eserleri korumak."

‘Rejim döneminde müze yerimiz yoktu’

Tarih ve kültürün korunmasında kadınların rolüne değinen Saliha Keleş, “Tarihe ve bugüne baktığımızda tarihimizi ve kültürümüzü koruyan ve yaratanın kadınlar olduğunu görüyoruz. Kadınların toprakla güçlü bir bağı vardır, bu nedenle kadınlar her zaman yaşadıkları yere ekerler. Kadınlar etraflarına güzellik saçarlar. Daha önce Baas rejimi evimizin önüne ağaç dikmemize izin vermiyordu, bu kültürümüze yönelik bir saldırıydı. Rejim döneminde müze yerimiz yoktu çünkü rejim bizim bölgemizi güzelleştirmemizi istemedi” dedi.

Tarih ve kültürel mirasa sahip çıkma çağrısında bulunan Saliha Keleş, “20 yıldır tarihi ve kültürel eserlere sahip çıktığım evim herkese örnek oluyor. Dileğim ve temennim, herkesin tarihin ve kültürün korunması konusunda kendini sorumlu hissetmesidir” şeklinde konuştu.