Hîlala Zêrîn savaşa rağmen sanatın gelişmesine öncülük ediyor

Hîlala Zêrîn Hareketi’nden Reşa Elo, savaş koşullarına rağmen sanatı her alanda geliştirdiklerini belirterek, tiyatro ile sorunlara karşı çözüm yollarını halka aktardıklarını söyledi.

SORGÜL ŞEXO

Hesekê – Hîlala Zêrîn Hareketi ve Mezopotamya Tev-Çand Merkezi, Türk devletinin saldırıları altında bulunan Til Temir’de 5 stran grubu, Şehit Sosin Bîrhat'ın dans grubu ve Meşaleya Azadiyê adlı Tiyatro Grubu oluşturdu.  Sanatın dönüştürücü ve iyileştirici gücüne inanan Hîlala Zêrîn Hareketi’nden Reşa Elo, Til Temir’deki Tiyatro Topluluğu'nun hedeflerini ve çalışmalarını ajansımıza anlattı.

Bir kadın sanat hareketi olarak savaşın ortasında sanat alanlarını geliştirmeye çalıştıklarını belirten Reşa Elo, "Savaşı sanat ile anlatıyoruz ve savaşın etkilerine dikkat çekiyoruz. Bizler sanatımızla savaşa karşı direniyoruz ve savaşın yıkıntılarından hayatı yeniden inşa etmek istiyoruz. Hîlala Zêrîn, yeni nesillerin ve yeni grupların oluşmasında önemli bir rol oynuyor. Son aylarda Şehit Berfîn Stran Grubu ve Meşaleya Azadiyê Tiyatro Grubu kuruldu. Tiyatro grubunda çocuklar, kadınlar ve yaşlılar var. Amacımız mesajımızı topluma kolay bir şekilde ulaştırabilmek" şeklinde konuştu.

‘Ektiğimiz tohumların bir gün yeşereceğini biliyoruz’

Tiyatro için seçilen konulara değinen Reşa Elo, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün öncelikli konuları arasında olduğuna dikkat çekerek, konuşmasına şöyle devam etti: "Tüm toplumu ilgilendiren temel konulara önem vermeye çalışıyoruz. Özellikle Önderliğin ve toplumun özgürlüğü konularımızın başında geliyor. Savaş içerisinde yaşanan sorunlara ve olaylara ışık tutmaya, toplumun bakış açısını genişletmeye çalışıyoruz. Ektiğimiz tohumların bir gün yeşereceğini biliyoruz. Senaryonun hazırlanabilmesi için tiyatronun ortak bir amacının olması gerekir. Tiyatromuzda senaryonun yazılmasında tüm üyelerin fikri vardır.”

‘Kadınların etkisi daha büyük’

Kadının sanat alanında oynadığı role vurgu yapan Reşa Elo, "Genç arkadaşlarımızın çalışmalarını unutmuyoruz ancak sanat alanında kadınların toplum üzerinde rolü ve etkisi daha büyük. Ayrıca tiyatroyla toplumun sorunlarını ve çözüm yollarını gösteriyoruz ve bunların doğru ve her yönüyle düşünülürse yapılabileceğini gösteriyoruz. Şu anda trajik tiyatro bölümü üzerinde çalışıyoruz. Trajik tiyatro bölümünde sosyal kurumlara, insan hakları kurumlarına ve sivil kurumlara hitap ediyoruz. Tüm sanatlar etkilidir ama tiyatro daha etkilidir” dedi.

‘Sorumluluk tiyatro alanına düşüyor’

Tiyatroyu halkların tarih hazinesi olarak tanımlayan Reşa Elo, “Bu anlamıyla omuzlarımıza çok görev düşüyor. Bugün tiyatro grupları kendilerini toplumun zihinlerini yeni şeylerle dolduran bir hazine olarak görmelidirler. Günümüze kadar meydana gelen bilgi ve tarihi olaylar halka aktarılmalıdır. Evet, önceki dönemlere göre iletişim yolları ve araçları değişti ve sanat alanı gelişti ama en önemlisi geçmişle gelecek arasındaki bağlantıyı kurabilmektir. Bunun içinde tarihi bilgimizin olması gerekiyor. Tarihin tanıtılmasında birinci sorumluluk tiyatro alanına düşmektedir” diye kaydetti.

‘Devrimci halk savaşını ilerletmeye çalışmalıyız’

Reşa Elo, bölgede sürdürülen özel savaşa karşı devrimci halk savaşının gelişmesine vurgu yaparak, "Özel savaşa karşı toplumda devrimci halk savaşını yaygınlaştırabilmek temel görevlerimizden biridir. Özel savaş toplumu etkiliyor ve bunun içinde de devrimci halk savaşını ilerletmeye çalışmalıyız. Kendimizin de toplumun bir parçası olduğumuza ve özgürlüğün çok fazla devrim anlamına geldiğine inanarak toplumumuzu eğitmeye çalışıyoruz” dedi.

‘Tepkimizi sanat yoluyla aktarıyoruz’

Reşa Elo, gelecekte yapılacak etkinlikleri anlatarak konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Günlük, aylık ve yıllık planlarımız var ve bunun için gerekli sanatsal faaliyetler hazırlanıyor. Dayanışmamız, faaliyetlerimizin bu kadar güçlü olmasını ve toplumun büyük ilgisini çekmesini sağladı. Topraklarımıza ve halkımıza karşı yaşanan saldırılara karşı tepkimizi sanat yoluyla aktarıyoruz. Bu konuda üzerimize düşen rolü alıyoruz. Aynı zamanda tiyatrolarımızı sokaklara, mahallelere ve topluluklara ulaştıracağız. Her türlü saldırılara rağmen çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”