Festivale katılan kadınlar: Devrimi kültür ve sanatla geliştireceğiz

Kobanê’de düzenlenen festivale katılan sanatçılar, “Rojava Devrimi’nde kadınlar nasıl ki birçok güce karşı direndiyse, aynı zamanda kimliğini ve hakikatini sanatta bulan kadınlar da aynı mücadelenin parçası oldu” dedi.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê - Kuzey ve Doğu Suriye Hîlala Zêrin Hareketi, 6-9 Eylül tarihleri arasında bölgede yaşayan halklardan kadınların katılımıyla 2’nci Şehîd Berçem Kültür ve Sanat Festivali'ni düzenledi. Fırat kantonunun Kobanê kentinde düzenlenen festivalde 4 gün boyunca resim ve el sanatları sergilenirken, stranlar, oyunlar, halaylar, şiirler ve belgeseller gibi çok zengin programlar sunuldu. Festival boyunca 300'ü aşkın Kürt, Arap, Türkmen, Çerkes ve Ermeni kadın, sanatlarıyla festivale büyük bir heyecan kattı. Festivale katılan kadınlar ajansımıza değerlendirmeler yaptı.

‘Kadınlar kültür alanında bir devrime daha imza atıyor’

“Jin, jiyan, azadî” stranı ile tanınan sanatçı Sumeya Mihemed, "Bu yılki festivalimize kadınların yoğun bir katılımı var. İlki iki yıl önce yapılmıştır ve bu düzeyde bir festival düzenlemek biz kadınlar için yeni bir deneyim olduğu için birçok sorun yaşadık. Bu, geleneksel toplum anlayışının kadının kültür, sanat, edebiyat ve eserlerini her zaman göz ardı etmesinden kaynaklanmaktadır. Devrimin ilk yıllarında kadınların sanat alanında adımlar attığını, müziğini ve sözlerini kendilerinin yazdığını, eserler geliştirdiğini gördük. Ancak birçok alanda hâlâ eksiklikler vardı. Şehîd Berçem Festivali’nde, kadın devrimiyle birlikte kadın sanatçıların gelişmişlik düzeyini de gördük. Kadınlar kültür ve sanat alanında bir devrime daha imza atıyor diyebilirim" ifadelerinde bulundu.

‘Önder Apo’nun özgürlüğü için çalışmalarımızı sürdüreceğiz’

Sumeya Mihemed, İmralı sisteminin kırılmasında aktif rol oynayacaklarının altını çizerek, şöyle konuştu: "Festival programı sanat alanının kadınların bir parçası olduğunu açıkça ortaya koydu. Özellikle Arap, Çerkes, Türkmen ve Ermeni kadınlar performanslarını sergileyerek kültürlerini sahneye taşıdılar. Kadınlar cephesindeki bu gelişme devrim süreciyle bağlantılıdır. Kadınlar, devrimle birlikte kendi hakikatleri için mücadele etme iradesini Önder Apo'nun ideolojisinden almaktadır. Bu nedenle 4 gün süren ve oldukça zengin bir programın yer aldığı festivalimiz Önder Apo'ya armağan edildi. Sanatçılar olarak bu bağlamda sınırlı kalmayacağız. ‘Önder Apo'ya özgürlük ve Kürt sorununa çözüm" kampanyası temelinde Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

‘Ermeni kadınlar olarak bu festivalde yer aldığımız için mutluyuz’

Festivale 4 gün boyunca hazırlanan ve kültürünü yerel halkla paylaşan Ermeni Artsax Halay Grubu üyesi Lîlyana Komeciyan, "Bu bizim festivale kıyafetlerimizle, kültürümüzle katılan Ermeni kadınlar olarak ilk deneyimimiz. Yeni bir deneyim olmasına rağmen bizim için çok güzel, anlamlı ve başarılıydı. Özellikle festivalin 4 günü boyunca halklar birbirlerinin kültürleri hakkında daha derin bir bilgiye sahip oldu. Bu nedenle biz de Ermeni kadınları olarak festivale damgamızı vurup kadın sanatında yerimizi aldığımız için çok mutluyuz” ifadelerinde bulundu.

‘Festivalin Kobanê’de yapılmasının bir anlamı var’

Sanatçı Bêrîvan Botan ise, festivalin Kobanê kentinde düzenlenmesinin anlamına dikkat çekerek, şunları söyledi: "Festival 4 gün boyunca kadınların kültür, sanat, resim ve kadın el emeği ürünleri alanlarındaki yaratıcılığını ön plana çıkardı. Bu kadar çok sayıda kadının sanatıyla Kobanê şehrinde buluşmasının önemi ve anlamı var. Rojava Devrimi biz kadınlar için iktidara ve gerici düşünceye karşı çıkma fırsatıydı. Nasıl ki birçok güce karşı kadınlar öz savunmayla direndiyse, aynı zamanda kimliğini ve hakikatini sanatta bulan kadınlar da aynı mücadelenin parçası oldu. Kadın devrimini kültür ve sanat açısından geliştirerek, kadınların dayanışmasıyla devrimin birçok yönünü geliştirebileceğimizi söyleyebiliriz."

‘Güney Kürdistan hükümeti kararlılığımızı zayıflatamaz’

KDP’nin Tunuslu sanatçı Emel Mathlouthi ve Doğu Kürdistanlı Şadî Xûlamî’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye girişinin engellemesine tepki gösteren Bêrîvan Botan, “Güney Kürdistan hükümetinin iki sanatçının festivale katılımını engellemesi talihsiz bir durumdur. Güney Kürdistan hükümeti politikalarıyla Kürtlerin kültürünü ve varlığını yok etmeyi amaçlıyor. Her iki sanatçımız için de sanki bizimleymiş gibi davrandık. Güney Kürdistan hükümeti kararlılığımızı zayıflatamaz” dedi.