Faezeh Hamami ‘Hastim’ sergisini açtı: Dileğim aidiyet duygusunu bulabilmek

Güvercinlerin karanlıktaki tüm şaşkınlıklarını, insanların toplumsal koşullar değiştiğinde ortaya çıkan davranışlarına benzeten Faezeh Hamami, güvercinleri konu aldığı resim sergisinin adını “Hastim” (Ben varım) koydu.

ŞABNAM TAVAKOLİ

Tahran – Sanatçı Faezeh Hamami'nin "Hastim" (Biz Varız) adlı kişisel sergisi 24 Kasım’da Dost Galeri'de açıldı. Sergi 21 Aralık’a kadar açık kalacak. 6 yıldır profesyonel olarak resim yapan Faezeh Hamami, aynı zamanda Tahran Sanat Üniversitesi Resim Bölümünde eğitimine devam ediyor.

‘Güvercin çizerek resim yapmaya başladım’

Güvercin çizerek resim yapmaya başlayan Faezeh Hamami, “Yaşadığım şehirde güvercinler insanlar tarafından evcilleştirilmiş ve daha sonra kendi haline bırakılmış. Sanki artık ne doğalarına göre yaşıyorlar ne de yeni yaşam düzenine uyum sağlıyorlar. Bu koşulların hiçbirine ait değiller” diyor. 

‘Güvercinlerin yeri evler değildi’

Güvercinlerin yaşamını yaşadığı toplumdaki insanların yaşamına benzeten Faezeh Hamami, “O yüzden güvercinleri çizmeye karar verdim. İlerledikçe daha fazla ortak nokta gördüm ve konuyu seçerken daha kararlı oldum. Önceki koleksiyonumun oluşturulmasıyla yeni koleksiyonumun oluşturulması arasındaki sürede, çevremde işlerime de yansıyan birçok değişime tanık oldum. Güvercinlerle etkileşimde bulunurken onların yalnızca üzerlerine ışık tutulduğunda hareket ettiklerini fark ettim” diye belirtiyor.

Faezeh Hamami, çocukluğundan bu yana güvercinlere karşı olan merakını şu sözlerle anlattı:

“İlk başta bu güvercinlerin evimizdeki varlığından rahatsızdım. Çünkü kültürel olarak alt düzeyde görünen bir sınıfı temsil ediyorlardı. Ama insanlar onlardan farklı olmak istiyordu. Hatta bu kuşlar benim hayatımdan ve ailemdendi. Daha sonra güvercinlere karşı acıma duygusu hissetmeye başladım. Onların yeri evler değildi bu insanların onlara dayattığı bir şeydi. Kuşların bu davranışları bana hem kendi davranışımı hem de ülkedeki diğer gençlerin davranışlarını, dolaylı bir nedenden dolayı evimiz olan yerle hiçbir bağ hissetmediğimizi hatırlatıyor. Çizimleri geceleri yapar ve boyardım.”

‘Tüm insanları kuş rolünde gördüm’

 “Jin, Jiyan, Azadî” hareketinin başlamasıyla birlikte kuşlara farklı bir gözle bakmaya başlayan Faezeh Hamami, “Onların davranışlarının, karanlıktaki tüm şaşkınlıklarının, toplum koşulları değiştiğinde bizim de değişen davranışlarımıza benzediğini gördüm. Kuşlar rol oynuyor. Bazı zamanlar kendimi, toplumu, tüm insanlarını kuş rolünde gördüm. O yüzden o dönemdeki varlığımı onunla ilişkilendirmek için bu koleksiyona ‘Hastim’ adını verdim, kuşları buldum” diye ifade ediyor.

‘Dileğim aidiyet duygusunu bulabilmek’

Erkeklerin kuşları hobi olarak kullandığını söyleyen Faezeh Hamami, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erkeklerin kuşlara karşı önyargıları var ve buna aşk diyorlar! Babam kuşları çok seviyor. Kuşlarla her zaman ilgilenen biri olan babam, bana karşı gösterdiği davranışın aynısını onlara da gösteriyor. Bir kadın ve bir insan olarak sahip olduğum her kaygıyı bu konuda ortaya koymak istiyorum. Dileğim o aidiyet duygusunu bulabilmektir, söylediklerimin mekana bağlı olmasını istemiyorum ama umarım her insan yaşadığı koşullara göre doğru aidiyet duygusunu bulur.”