‘Ermeni kadınları Rojava Devrimi'yle kültürlerini yeniden canlandırıyor’
Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan Ermeni Halk Meclisi Üyesi Lûsnak Kavoryan, 109 yıl önce soykırıma maruz kalan Ermeni halkının 19 Temmuz Rojava Devrimi ile birlikte kültürüyle, renkleriyle, kıyafetleriyle yeniden var olduğunu belirtti.
SORGUL ŞÊXO
Hesekê – Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar öncülüğünde başlatılan 19 Temmuz Rojava Devrimi’yle birlikte kadınlar hayatın her alanında öncü rol üstlendi. Tüm yapılar Özerk Yönetim çatısı altında kültürlerini korurken, bunun öncülüğünü de bizzat kadınlar yapıyor. Bu halklardan biri de Ermenilerdir. Kuzey ve Doğu Suriye'nin Cizîr Kantonu'nun Hesekê kentinde yaşayan Ermeni Halk Meclisi Lûsnak Kavoryan, Ermeni kadınların yaşattığı kültürü özelde giydikleri ulusal kıyafetlerini ajansımıza anlattı.
Ermeniler için narın önemi
Ermeni kadınların kıyafetlerinin kültürlerinin zenginliğini gösterdiğini belirten Lûsnak Kavoryan, “Ermeni kadınlar nar gibi kendisini yeniler, çünkü nar Ermeni toplumunda önemli bir semboldür. Ermeni kadınların kendine has yöresel kıyafetlerini üreten Feylesof Gregor Johann Mendel, “Ermeni halkı için toprak, su, ateş ve hava çok önemlidir. Toprak atalarımızın toprağıdır, su temizlik ve saflıktır, ateş kutsaldır, hava ise dinginliktir. Kadınlar bu renklerle farkını ortaya koyuyor. Beyaz elbisenin rengi ruhun saflığını, kırmızı elbise altın çizgilerle süslediğinde cesaretin ve şehitliğin rengini, mavi renk ise ilahi adaleti ifade eder ve tüm bu renkler bir kadında birleşerek, kadının resmi olur. Böylece kadınların soykırıma karşı yeniden canlanabileceği, ortaya çıkabileceğini gösteriyor” şeklinde konuştu.
Ermeni kadınların Ermeni kültürünü tüm dünyaya yaydığını kaydeden Lûsnak Kavoryan,"1915’ten günümüze kadar Osmanlı'nın emriyle Ermenilere uygulanan soykırım politikalarının izleri devam ediyor. Ermeni kültürü, tarihi ve kimliği ortadadır. Osmanlı torunlarının yürüttüğü soykırım politikaları bizi zayıflatmıyor, tam tersine davamız Kuzey ve Doğu Suriye’de yayılıyor ve bu da bize daha fazla güven veriyor” şeklinde konuştu.
‘Ermeni ulusal kıyafetleri eşsizdir’
Lûsnak Kavoryan, Ermeni kadın kıyafetlerinin birçok hikayeyle dolu olduğuna dikkat çekerek, "Kofi kırmızı veya mavi renkten yapılır, metal veya altın lira ile süslenir. Kadınların özellikle yaşadığı katliamdan sonra kendi eliyle yaptığı bir hikaye vardır, sesi dünyaya ulaşsın ve kültürün savunucusu olsun diye. Çünkü her milletin kendine has kültürü vardır, Kürt ve Suriyeli kadınların kültürü Ermeni kadınlarını etkilemez, aksine hepsi birlikte asaletlerini gösterirler. Ermeni kıyafetleri eşsizdir ve dünyanın hiçbir yerinde görülemez. Çünkü ipek böceğinden yapılmış olup, altın ve gümüş desenleri de ellerle işlenmiştir” dedi.
‘Kadınlar kültürümüze sahip çıkıyor’
Rojava Devrimi'nin Ermeni kadınının kendi kültürüne ve kimliğine dönüşünün kapısı olduğuna dikkat çeken Lûsnak Kavoryan, sözlerine şöyle devam etti: "Ermeni halkı, 1915 soykırımından sonra diasporayla karşı karşıya kaldı ve bu diaspora Ermeni kadınları her şeyden uzaklaştırdı. Ermeni kadını Rojava Devrimi'nde kendi kültürünü ve kıyafetlerini yeniden kazanmış, hatta Kuzey ve Doğu Suriye'de geleneksel bir Ermeni kadını olarak tanınmaya başlamıştır. Çünkü Ermeni kıyafetleri bir kimliktir ve etnik kökeninin bir parçasıdır. Kadınlar bu devrimle kültürümüze sahip çıkıyor ve bu coğrafyadaki farklı kültürlere de sahip çıkıyor."
‘Gençlerimiz ulusal kıyafetlerine sahip çıkmalıdır’
Kapitalist moderniteye karşı genç kadın ve erkeklerin özgünlüklerine dönmesi ve kültürlerini yaşaması gerektiğine vurgu yapan Lûsnak Kavoryan, "Savaşın ve devrimin ortasında kapitalizmin beynimizi etkilememesi gerekiyor, çünkü amaçları gençlerin beyinlerini yeni modayla meşgul etmek ve onların özgür düşünce ve fikirlerini etkilemek. İşgalcilere ve kapitalist sisteme karşı gençlerimiz ulusal kıyafetlerine sahip çıkmalıdır. Yeni nesiller yeni fikirlere sahip olmalı ve özgünlüklerini inşa etmeli” diye kaydetti.
‘Öncelikle kültürümüzü korumalıyız’
Lûsnak Kavoryan, sözlerini şöyle tamamladı: “19 Temmuz devrimini tüm halklara ve kadınlara kutuluyorum. Biz bu ülkenin kadınlarıyız, dolayısıyla onu korumak vicdan ve ahlaki bir görevdir. Kadınlar olarak devrimi korumak istiyorsak öncelikle kültürümüzü korumalıyız. Suriye halkının 19 Temmuz devrimini kutluyoruz. Yaşasın devrimimiz ve özgürlüğümüz."