Ekmek ve Gül’ün yeni sayısı okurlarıyla buluştu: Hayatın aktığı her yerde…
Ekmek ve Gül'ün yeni sayısında kadınlar pandeminin onları içine sürüklediği yoksulluk ve işsizliği anlatırken, buna karşı öfkelerini ve yan yana gelme çabalarına dikkat çekiyor. Dergide İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinden regl ürünlerinin ücretsiz satılmasına kadar birçok konu başlığı bulunuyor.
Haber Merkezi - Ekmek ve Gül Dergisi’nin 121’inci sayısı çıkarken, kadınların pandemi sürecinde yaşadıkları, İkizdere’de kadınların mücadelesi, İstanbul Sözleşmesi ve sağlık işçilerinin yaşadığı sorunlar ile birçok konu hakkında yapılan röportaj ve yazılara yer verildi. Yeni sayıda dergi “Hayatın aktığı her yerde…” başlıklı bir değerlendirmede bulundu. “Bir yılı aşkındır süren ve alınmayan önlemler yüzünden uzadıkça uzayan pandemi, iktidarın fırsatçılık dalgasıyla halkın sırtına bindirdiği yükler yüzünden iyice çekilmez hale geldi” sözleri ile başlanan yazının sonunda ise “Hayatımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeme mücadelemizin biriken öfkeyle birlikte değiştirici bir güce dönüşmesinin formülü açık. Yalnızca dertleri paylaşarak değil, aynı dertleri yaşayanlar olarak yan yana gelerek, birleşerek, örgütlenerek güçlenebiliriz. Daha çok yan yana gelebildiğimiz, güçlendiğimiz bir ay diliyoruz…” denildi.
Ev işçisi Fidan’ın hikayesi
Dergide Yasemin Öztürk ile Eren Aktaş’ın hazırladığı “Ev işçisi Fidan: Kaybedecek bir şeyim yok!” röportajına yer verildi. Röportajda Fidan ev işçisi genç bir kadın. İlk evliliğinden dört, ikinci evliliğinden bir çocuğu var. İlk eşinden şiddet nedeniyle ayrılan Fidan, ikici eşinden de yeni ayrılmış. Fidan, “Hep çalıştım. İlk eşimden olan çocuklarım büyüdü, onlar hayatını kurtardı. 7 yaşındaki oğlum için yaşıyorum. 11 çocuklu bir ailede büyüdüm. 12 yaşımda evlendirildim. Çocuk gelinlerdenim” diyerek başlıyor hikayesini anlatmaya.
“Açlığa, yoksulluğa, yoksunluğa öfkemiz bilenirken…”
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan’da dergi için “Açlığa, yoksulluğa, yoksunluğa öfkemiz bilenirken…” yazını kaleme aldı. Yazının bir bölümünde şu sözler yer alıyor: “Bizim yapmaya çalıştığımızı hükümetin emekçilerin duygularını istismar etmek için yaptığı patates soğan dağıtımlarıyla asla kıyaslamamak gerekiyor. Bir yanda bir koli erzak, bir çuval soğanın başında dokuz devlet görevlisi, parti temsilcisi ve bilmemne hayır derneği adıyla kurulmuş tarikat cemaat temsilcisinin gülerek poz verdiği fotoğraflar var, bir diğer yanda ise emekçilerin birbiriyle dayanışması, elinde avucunda ne varsa ikiye bölüp paylaşması, “bugün ben ona desteğim, yarın o bana destek…” diyerek zor günleri karşılaması… Sermaye ve onun temsilcileri bu yardımlardan zevk alır, bunu bir başarıymış gibi gösterirken, bizim ise öfkemiz biraz daha bileniyor. Bunlara karşı mücadelenin ne kadar önemli ve acil olduğunu bir kez daha görüyoruz.”
“Cumhurbaşkanı kimin için karar alıyor”
Ece Alan ise, “Regl ürünleri her kadının rahatlıkla ulaşabileceği fiyata indirgenmeli veya ücretsiz olmalı; AVM tuvaletlerinde, okullarda vb. alanlarda da ücretsiz temin edilebilmelidir” diyerek, “Regl ürünleri temel bir ihtiyaçtır, ücretsiz olsun!” başlıklı yazısı dergide yer aldı. “Cumhurbaşkanı kimin için karar alıyor” başlıklı yazıda da “Gece yarısı kararlarıyla vergileri yükselten, grev yasaklayan, rektör atayan, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen Cumhurbaşkanı en temel ihtiyaçlarımız için tek bir olumlu karar almadı!” denildi. Dergi için “İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz!” başlıklı bir yazı kaleme alan Avukat Devrim Avcı, “Kadınlar ise bu güne kadar sürdürdüğü mücadele ile İstanbul Sözleşmesi’nden, haklarından ve hayatlarından vazgeçmediğini gösterdi. Cumhurbaşkanı’nın Sözleşme’den çıkış kararı gereği 1 Temmuz’da son bulacak olan İstanbul Sözleşmesi’nin savunulması için bulunduğumuz her alanda Sözleşmeyi savunmaya devam edelim. Hayatımız kimsenin iki dudağı arasında değil, haklarımız kimsenin gece yarısı aldığı kararlarla gasbedilemez!” sözlerine yer verdi.
Ekmek ve Gül Mayıs 2021 sayısı | Ekmek ve Gül (ekmekvegul.net) linki üzerinden yazılara ulaşabilirsiniz.