Atölye Peyker ile kendine yolculuk…
Açtıkları sanat atölyesinde heykel, resim ve ahşap oymacılığı eğitimleri veren Nazlı Çiçek, “Nasıl ki edebiyatta şiir ve yazı varsa, sanatın da bir dili var. Heykel de başka bir dil, başka bir ifade biçimi. Onda da dokunarak, hissederek, bir iletişim biçimi oluşturarak karşıdakine aktarıyorsun. Aslında amacınız sadece kendine yolculuk” diyerek, atölyenin bir nevi kendini var etme biçimi olduğunu kaydetti.
Açtıkları sanat atölyesinde heykel, resim ve ahşap oymacılığı eğitimleri veren Nazlı Çiçek, “Nasıl ki edebiyatta şiir ve yazı varsa, sanatın da bir dili var. Heykel de başka bir dil, başka bir ifade biçimi. Onda da dokunarak, hissederek, bir iletişim biçimi oluşturarak karşıdakine aktarıyorsun. Aslında amacınız sadece kendine yolculuk” diyerek, atölyenin bir nevi kendini var etme biçimi olduğunu kaydetti.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed - Amed’de Nazlı Çiçek ve Erdal Tüt tarafından açılan “Atölye Peyker" isimli Sanat Atölyesi’nde heykel, resim ve ahşap oymacılığı gibi eserler üretiyor. 6 yıl önce açılan atölyede 3 yıldır sanatsal eğitimler verilirken, pandemi ile birlikte insanların üretim yapmak için atölyelere ilgi gösterdiğini ifade etti. Atölyede öğrendiği heykel ve diğer tasarımların eğitimini veren Nazlı Çiçek, üretimin insanın kendini var etme biçimi olduğunu söyledi.
“Ahşap, heykel ve tasarım atölyeleri veriyoruz”
Kendilerine ait bir alan yaratmak ve kişisel çalışmalarını yapmak için bu atölyeyi açtıklarını belirten Nazlı Çiçek, hayat arkadaşı ile birlikte burada kendi ürünlerini tasarladıklarını söyledi. Atölyeyi açtıktan bir süre sonra atölyenin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için maddi bir gelire ihtiyaç duyduklarını ifade eden Nazlı Çiçek, yaptıkları tasarım ve lambader gibi ürünleri satışa çıkardıklarını dile getirdi. Kendi tasarımlarının ardından heykel ve ahşap alanında ders vermeye başladıklarını anlatan Nazlı Çiçek, “Burada ders vermeye üç yıl önce başladık. Biz burada heykel, ahşap ya da kil çalışması gibi dersler veriyoruz. Onun dışında tasarım ya da farklı ürünler tasarladığımız atölyelerimiz de oluyor. Burada temelde iki atölye üzerinden gidiyoruz” sözlerini kullandı.
“Üretim, kendimizi var etme biçimimiz”
Asıl mesleğinin Psikolojik Danışmanlık olduğunu belirten Nazlı Çiçek, sanatın bütün insanların ilgilenmesi gereken bir alan olduğu görüşünde. Sanatın ayrı bir dil ve ifade biçimi olduğunu söyleyen Nazlı Çiçek, konuşmasına şöyle devam etti: “Nasıl ki edebiyata şiir ve yazı varsa, sanatın da bir dili var. Heykel de başka bir dil başka bir ifade biçimi. Onda da dokunarak, hissederek, bir iletişim biçimi oluşturarak karşıdakine aktarıyorsun. Aslında amacınız sadece kendine yolculuk. Benim de burada sanat ve heykele olan ilgim böyle başladı. Kendinizi tanıtmak ve hayata anlam katmak için üretim alanı çok önemli bir alan diye düşünüyorum. Çünkü üretim bizim kendimizi var etme biçimimiz. Bir şey ürettiğiniz zaman orada kendinizi görüyorsunuz. Her yaratım sizi de içinde barındırıyor. Haliyle bu sürecin içinde olmak bana anlatamayacağım kadar iyi geliyor. Kendim olmayı hissettiriyor. Bu şekilde kendimi var ediyorum.”
“Buraya ticari bir yer olarak bakmıyoruz”
Atölyede bir nevi yardımcı eğitmen rolünü üstlendiğine yer veren Nazlı Çiçek, atölyede insanlara üretme ve kendileriyle baş başa kalma imkânı sunduklarını ifade etti. Yaptıkları şeyin kendileri için çok değerli olduğuna bu nedenle de atölyeye ticari bir alan olarak bakmadıklarını dikkat çeken Nazlı Çiçek, “Ben burada hem öğrenciyim hem de bu eğitim sürecinin bir parçasıyım. Burada öğrendiklerimi burada gelen öğrencilerimize öğretiyorum. Biz buraya ticari bir yer olarak bakmıyoruz çünkü burası bizim için çok önemli bir alan. İnsanlar burada nefes alıyor. Biz şunu çok gözlemledik, son süreçte pandemi ile birlikte evde kalan insanlara üretme imkânı verdik. Kendiyle baş başa kalabilme kendini anlama imkânı oluştu. Bu da bizim için çok değerliydi. Bütün zorluklara rağmen burayı ayakta tutmak bizim hep ilk önceliğimiz oldu” dedi.