Êzî Müzik Kolektifi’nden Abdullah Öcalan için yeni klip
Şengal’de faaliyet gösteren Êzî Müzik Kolektifi, Êzidî toplumu için Lavinca Pîrê ve Zembîlfiroş adlı geleneksel şarkıları seslendirdi ve yeni bir klip yayımladı; bu eserlerini Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a adadı.
FARAŞÎN MERVAN
Şengal- Şengal’de Şengal Kültür ve Sanat çatısı altında faaliyet gösteren Êzî Müzik Kolektifi, Êzidî toplumu için Lavinca Pîrê ve Zembîlfiroş adlı geleneksel şarkıları yeniden canlandırmak ve bu eserleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı Barış ve Demokratik Toplum sürecine bir yanıt olarak sunmak amacıyla yeni bir klip yayımladı.
Aynı zamanda kolektif, tarih, din ve inançlarını korumak amacıyla klibini Şengal Dağı’nda, Serêkaniyê kubbesi önünde kaydetti. Êzî Müzik Kolektifi’nin ilk eseri “Wawiska Bavê Qeşemê”, katliam yıldönümünde Şengal’in direnişinin simgesi olarak Sûka Kevin’de yayımlanmış ve kamuoyuna sunulmuştu. Bu klipte Defa Stiya Nexşa da yer alıyor.
‘Bu eserimizle Önder Apo’ya mesaj veriyoruz’
Kolektif üyesi Siyako Bagok, ajansımıza yaptığı açıklamada, bu eserlerini Kürdistan Halk Önderi Abdullah Öcalan’a adadıklarını belirtti ve şöyle dedi:
“Lavinc ve Zembîlfiroş Êzidî toplumu için iki önemli şahsiyettir. Aynı zamanda inançları doğrultusunda Laleş’te yerlerini alırlar. Lavinc, ülkesini savunmak için mücadele etmiş ve bu yolda şehit düşmüştür. Esasında bir devrimci kişiliktir. Zembîlfiroş ise hak arayışında olan bir kişidir ve bu arayışında şehadete ulaşmıştır. Bu iki şahsiyet üzerinden biz de bu sürece bir yanıt sunmak istedik ve eserimizi Önder Apo’ya adadık.”
‘Toplumumuza yönelik katliam ve saldırılara cevap vermek istiyoruz’
Siyako Bagok, Êzidî toplumu için bu eski şarkıları kendi perspektiflerinden aktardıklarını söyledi ve Abdullah Öcalan’ın Êzidî toplumu için toplumsal bir aydınlanmadan bahsettiğini ve bu aydınlanma içinde sanatın ve kültürün önemine vurgu yaptığını şu sözlerle belirtti:
“Amacımız, kaybolan hikayelerimizi, şarkılarımızı yeniden canlandırmak, başka topluluklara da ulaştırmaktı. Êzidî toplumu adına bu eserleri yeniden yaşatmak istedik. Önder Apo’nun bahsettiği Êzidî aydınlanması içinde sanat ve kültürün yeri çok önemlidir. Biz de kültür ve sanat temelli bir çıkış yapmak istedik, yaymak ve canlandırmak istedik. Aynı zamanda kadınlara ve gençlere kendi kültürlerini sunmak, kendilerini ifade etmelerini sağlamak istedik. Topluma yönelik yapılan katliam ve saldırılara karşı Lavinc ve Zembîlfiroş şahsiyetlerini bir yanıt olarak aldık. Böylece bu çalışmayı bir başlangıç olarak görüyoruz.”
‘Bu şekilde kolektifimizi büyüteceğiz’
Siyako Bagok, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Êzî Müzik Kolektifi olarak daha önce de bu tarz çalışmalar yaptık. Katliam yıldönümleri ve Çarşema Serê Nîsanê gibi özel günlerde şarkılarımızı hazırladık. Bu şekilde kolektifimizi büyütmeyi hedefliyoruz. Yeniden belirtmek isterim ki, bu çalışmayı Önder Apo’ya adıyoruz. Êzî Müzik, özellikle Şengal toplumu için özel bir tambur kolektifidir. Bu tamburlar burada üretiliyor. Katliam sırasında bazı müzik aletleri DAEŞ tarafından kırılmış, bazıları ise duvarlarda asılı kalmıştı. Kolektifimiz sayesinde yeniden bir canlılık kazandı ve herkes kırık sazlarını onardı. Herkes kendi sazını aldı. Bu şekilde temellerimizi yeniden belirledik. Gençler katılmak istiyor. Bu kolektif, Şengal’in kültür ve sanatının bir yansımasıdır. Kadınlar ve gençler için büyük bir alan yarattı. Toplum bir şey gördüğünde bunu gerçekten seviyor ve sahipleniyor. Kolektifimiz böyle bir etki yarattı.”
‘Kadınların kendi tamburlarını görmesi gerekiyor’
“Amacımız, kadınların kendi kültürlerini daha çok sahiplenmeleri” diyen Siyako Bagok, son olarak şunları dile getirdi:
“Her gün kolektifimizle birlikte çalışıyoruz ve sanatsal çalışmalarımızla kolektifimizi ilerletmek istiyoruz. Aynı zamanda toplumu müzikle buluşturmak, müziği evlere taşımak istiyoruz. Bu şekilde hayatı güzel ve renkli hale getirmeyi hedefliyoruz. Kadınların kendi tamburlarını görmesi ve kültürlerini bu şekilde ifade etmeleri gerekiyor. Sanat ve kültür, kadınların varlığının temelidir. Benim çağrım, daha fazla kadın bu kolektife katılsın. Tamburunu eline alsın ve kendini ifade etsin. Günümüzde teknoloji ile tambur, özünü geri kazanıyor.”
‘Müziğimizi ve kültürümüzü unutmayacağız’
Kolektifin en küçük üyelerinden Vînar Riham da duygularını paylaşarak, Êzidî kültürünü unutmamak için bu çalışmalarda yer aldıklarını ifade ederek, “Êzî Müzik Kolektifi olarak burada bulunmak çok güzel. Tamburumuz Êzî’dir ve kıyafetlerimiz de Êzidî kültürüne aittir. Kültürümüzü unutmamak çok önemli. Müziğimizi ve kıyafetlerimizi unutmayacağız. Ben diyorum ki, Êzî Müzik olarak her zaman başarılı olacağız ve kültürümüzü yaşatacağız” dedi.
Kolektifin küçük bir diğer üyesi Revîn Ehmed ise, kendi kültürlerini korumak ve kolektifi büyütmek için çalışacaklarını söyledi ve “Önder Apo için bu şarkıyı söyleyeceğiz. Amacımız, Êzidî kültürünün unutulmamasını sağlamak” dedi.