“Yasalar şiddeti değil boşanmayı önlemeye yönelik çalışma yürütüyor”

Bu yılın ilk yarısında yaşanan kadın cinayetleri geçtiğimiz yıla oranla kat be kat arttı. Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Berfin Polat, uygulanmayan yasalar ve erkeği koruyan yargının başlıca nedenler olduğunu ifade etti.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed - Kadına yönelik şiddetin arttığı Türkiye’de yılın ilk yarısında 400’e yakın kadın yaşamını yitirdi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun(KCDP) verilerine göre geçtiğimiz sene yılın ilk yarısında 130 kadın katledilirken bu sene bu sayı kat be kat daha arttı. Şüpheli ölümlerin de aynı oranda arttığı ülkede kadınlar bu artışa en büyük nedenin cezasızlık politikası ve alınmayan tedbirler olduğunu düşünüyor. Geçtiğimiz yıla göre artan kadın cinayeti vakalarını değerlendiren Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Berfin Polat artışın İstanbul Sözleşmesinden çekilmenin sonucu olarak gördüklerini yorumladı.

“Yasalar şiddeti değil boşanmayı önlemeye yönelik çalışma yürütüyor”

Her geçen gün artan kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerinin birçok nedeni olduğunu ifade eden Berfin Polat, yargı ve kolluğun bu artışta en büyük pay sahipleri olduğuna yer verdi. Berfin Polat, kadın cinayetlerinde yaşanan artışın nedenlerine şöyle sıraladı;

“Cezasızlık politikaları, yasaların etkin bir şekilde uygulanmaması, faillerin sırtını sıvazlayan yargı kararları ve bunun yanında siyasetçilerin hedef gösteren nefret dili bu ölümlerin artmasında ki başlıca nedenlerden bazıları. Yine kadınların şiddet sonrasında kolluğa yaptıkları başvurulara rağmen korunamaması ya da kolluğun şiddet olaylarında uzlaştırmacı görevi görmesi de bu artışın nedenlerinden. Yasalar kadını değil aileyi korumaya dönük, şiddeti değil boşanmaya önlemeye yönelik çalışmalar yürütüyor.”

“Şiddet failleri başlarına bir şey gelmeyeceğini biliyorlar”

Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasıyla tedbir kararlarının kısaltılıp şiddet mağduru kadınların korunmadığına dikkat çeken Berfin Polat, haksız tahrik ve iyi hal indirimleriyle de şiddet faillerinin cesaret aldığını belirti. Cezasızlık politikasına yakılarak katledilen Pınar Gültekin davasını örnek gösteren Berfin Polat, “Şiddet failleri başlarına hiçbir şeyin gelmeyeceğini ve tüm mekanizmalar tarafından korunduklarını bildikleri için şiddet uygulamaktan asla vazgeçmiyorlar. Yakın bir zamanda Pınar Gültekin dosyasında verilen haksız tahrik indiriminin ne hukuki ne de vicdani hiçbir gerekçesi olamaz. Bu vahşi cinayetin durumunu arz etmek adına şu hususu belirtmekle fayda görüyoruz bir kadını boğup, yakıp ve üzerine beton dökerek katletmenin bu ülkede haksız tahrik indirimleri ile ceza adı altında ödüllendirilmesi tarafımızca anlaşılabilir bir durum değildir. Cemal Avcı’ların isimleri değişiyor ama yargının kararları asla değişmiyor” şeklinde konuştu.

“Özel savaş politikaları bölgede hız kazanmış durumda” 

Türkiye’nin yanı sıra bölgede de son süreçte kadın cinayetlerinin yoğun bir şekilde yaşandığına değinen Berfin Polat, gücünü devletten alan Kürt ve kadın düşmanlığı ile hareket eden erkekler tarafından sistematik şekilde uygulanan özel savaş politikalarının bu ölümlerde büyük pay sahibi olduğunu vurguladı. Berfin Polat, konuşmasının devamında şunlara yer verdi;

“Bu özel savaş politikaları ile de bu bölgede bu rakamlar çok tedirgin edici bir boyuta ulaşmış durumda. Özel savaş politikalarının bölgede yoğun bir şekilde uygulandığını bizler deneyimliyoruz. Yine geçmişten bu yana uygulanan bu politikalar son dönemlerde çok göstere göstere hız kazanmış durumda.” 

“Haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz”

Alınan kararlar ve kadınlar olarak yargı tarafından yapılan tacizlere karşı mücadeleye devam edeceklerini belirten Berfin Polat, konuşmasına şu ifadelerle son verdi; “Yolumuz uzun gerçekten kadınlar her ne kadar saldırılar kadın cinayetler artsa da çok büyük bir mücadele gösteriyorlar. Ve bizler bu mücadeleyi yılmadan devam ettireceğiz. Yolumuz ne kadar uzun olursa olsun mücadelemiz devam edecek. Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz.”