MEDİNE MAMEDOĞLU

Riha - Geçtiğimiz günlerde Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan tutuklular, robokop giyimli 80 gardiyanın işkencesine maruz kaldı. Tutukluların ailelerine anlatmasıyla ortaya çıkan olaydan sonra Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar, cezaevine giderek yaşananlara dair tutuklular ile görüştü. Yapılan baskın nedeniyle tutukluların vücutlarında kırık ve yaralanmalar olduğu öğrenilirken, yaralanan tutukluların tedavi taleplerinin ise reddedildiği gelen bilgiler arasında.

“Can güvenlikleri yok”

ÖHD Urfa Şubesi Eş Başkanı Avukat Ayşe Şehriban Demirel, yaşanan işkence olayına dair önümüzdeki günlerde detaylı bir rapor hazırlayacaklarını ve konuya dair suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti. Tutukluların cezaevinde can güvenliklerinin kalmadığını ve aynı olayın yeniden yaşanabileceği bilgisini verdiklerini belirten Ayşe Şehriban Demirel, cezaevinde hak ihalelerinin pandemi süreci bahane edilerek günden güne arttığına dikkat çekti.

“Pandemi işkenceye bahane ediliyor” 

Ayşe Şehriban Demirel, konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Görüşebildiğimiz mahpuslar söz konusu iddiaları doğruladılar. Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu hak ihlallerinin yoğun olduğu, mahpusların sorun yaşadığı cezaevlerinin başında geliyor. Ancak cezaevi idaresi ulusal ve uluslararası hukuku hiçe sayarak mahpusların haklarını ihlal etmeye, onları tecrit koşullarına mahkûm etmeye devam etmektedir. Nitekim mahpusların maruz kaldığı bu saldırı süregelen ve pandemi süreci bahane edilerek artan hak ihlallerinin sonuçlarındandır.”

“İşkenceye dair suç duyurusunda bulunulacak” 

Yaşanan işkence ve hak ihlaline karşı sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ifade eden Ayşe Şehriban Demirel, yaşanan olaya dair uluslararası hukuk kuralları ve AİHM’i hatırlattı. Ayşe Şehriban Demirel, “Gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gerek Anayasa Mahkemesi;  insanlara işkence, insanlık dışı veya onur kırıcı muameleyi yasaklamış olup işkence ve kötü muamelenin edilemeyeceğine ilişkin birçok kararı da mevcuttur. ÖHD Urfa Şubesi olarak İHD Urfa Şubesi ile birlikte yaptığımız görüşmeler ve tespitler sonucunda yapılan saldırıya ilişkin bir rapor hazırlayıp, ilgili kurumların harekete geçmesine, cezaevinde süregelen tecrit koşullarının son bulması için adım atmalarına yönelik çalışmalar gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.

“Ulusal ve uluslararası kurumlar harekete geçmeli”

“Türkiye cezaevleri son süreçte pandemi koşulları da bahane edilerek özellikle siyasi mahpusları tecrit etme,  yok etmeye yönelik politikalar geliştirmektedir” sözlerini kullanan Ayşe Şehriban Demirel, Türkiye’deki cezaevlerinin düşman hukuku uygulama yerlerine dönüştüğüne yer verdi. Yaşanan tecrit koşullarına karşı ulusal ve uluslararası hukuku harekete geçirecek adımlar atılması gerektiği çağrısında bulunan Ayşe Şehriban Demirel, “Türkiye’de yargının da araçsallaştırılması ile sivil toplum üzerinde artan hak ihlalleri cezaevlerinde tecrit koşullarının artması ile devam etmektedir. Bu itibarla yaşanılan hak ihlallerine karşı hukuk işletilmeli, meclis harekete geçmeli, STK’lar daha fazla çalışma yürüterek uluslararası kurumları harekete geçirmeye zorlamalıdır” dedi.